Geçen hafta DEİK bünyesinde etkinlik yürüten Türkiye- ABD İş Konseyi’nin (TAİK) 2024 ajandasını ve organize ettiği etkinlikleri yazmıştım. Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de hazır, IMF ve Dünya Bankası bahar toplantıları için ABD’de iken, TAİK Başkanı Murat Özyeğin liderliğinde geçen pazartesi günü düzenlenen yatırım konferansının detaylarından söz etmiştim.

Bugün ise öteki TAİK’ten doğrusu Türkiye Almanya İş Konseyi‘nin hazırlandığı faaliyetlerden ve iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine ilişkin gündemi anlatacağım. Ilkin bir tek 1-2 cümleyle Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın baş döndürücü dış ilişkiler trafiğini hatırlatayım.

Gerek Türkiye’deki kabulleri ve gerekse yurtdışı ziyaretlerinde bir tek siyasal gündemi değil beraberindeki heyetlerle ekonomik gündemi de ele alan Erdoğan, son iki haftada telefon görüşmeleri dahil onlarca ülke lideri ile bir araya geldi. Bakan seviyesindeki görüşmeleri saymıyorum bile. Sıcak çatışmalarla kaynayan bölgenin geleceğine yön verecek bu eleştiri temaslar internasyonal kamuoyunun da ilgi odağındaydı. Bilhassa Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile Ankara’da gerçekleşen görüşmesi oldukça geniş yankı buldu. Bu ilginin sebebi ise Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalcındağı‘ın yorumlarında gizli saklı.

Daha önceki TAİK başkanlığı deneyimini de işin içine katarak Türkiye-Almanya İş Konseyi için oldukça yoğun bir emek verme programı başlatan Yalçındağ, Steinmeier’in Türkiye ziyaretinin önemine dikkat çekerek söze başladı. Peşinden Almanya ile hazırlandıkları Türiye-ABD İş Konseyi’nin artık markalaşan yatırım konferanslarını aratmayacak yoğun emek verme programını söyledi.

Örneğin Türkiye-Almanya İş Konseyi olarak haziran ayında Frankfurt’ta ve Berlin’de Deutsche Bank iş birliği ile birer yatırım konferansı düzenleyeceklerini söylemiş oldu. Almanya’nın ve çevre ülkelerin mühim fon yatırımcılarının ve şirket temsilcilerinin katılacağı Türkiye- Almanya Yatırım Forumu 1 etkinliğinde Bakan Şimşek, uygulanmakta olan ekonomik programın detaylarını anlatacak.

Forumun geleneksel hale gelmesini hedeflediklerini aktaran Yalçındağ, eylül ayında Alman devi şirketleri bu kez Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık edeceği bir yuvarlak masa çevresinde buluşturmaya hazırlanıyor. Tüm bu tarz şeyleri Türkiye-Almanya arasındaki 50 milyar doları aşan karşılıklı ticareti 100 milyar dolara çıkarmak için planladıklarını söyleyen Yalçındağ’a, ‘100 milyar dolara ulaşmak mümkün mü?’ diye sormuş oldum.

“Elbet” diyerek başladı anlatmaya: “Türkiye’nin yeni bir hikâyeye ihtiyacı var. Fakat bundan daha önemlisi Türkiye’nin olduğu kadar Almanya’nın da yeni bir hikayeye ihtiyacı var. Türkiye Almanya nüfuslarını topladığınızda 170 milyonluk büyük bir pazar ortaya çıkıyor. AB’nin durumu ortada. Türkiye’nin ve Almanya’nın kuvvetli ve zayıf noktalarını düşündüğünüzde iki ülkenin birbirini iyi mi tamamladığını ve gücüne güç kattığını görmek asla zor olmasa gerek. Türkiye ve Almanya beraber fazlaca güzel yeni bir öykü yazabilir. Tüm görüşmelerimizde tüm bu tarz şeyleri verilerle ortaya koyuyoruz. Bu öykü şu ana kadar aktardıklarımız tarafınca fazlaca beğenildi. İki ülke liderinin görüşmesine gösterilen yoğun ilgi işte bundan.”