Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Yaşlılara Saygı Haftası” dolayısıyla yapmış olduğu açıklamada, yaşlanma mevzusundaki ulusal politikaları, yaşlıların etken ve sıhhatli yaşlanması çerçevesinde, aile bütünlüğü içinde ve toplumsal yaşamla bağlarını koruyarak geniş bir hareket alanı oluşturacak şekilde şekillendirdiklerini altını çizdi.

Yaşlılara kurumsal bakım hizmetleri yerine, ilk olarak aileleri ve yakınları yanında bakım desteği aldıkları, toplumsal yaşamla bütünleştikleri bir model sunmayı amaçladıklarını kaydeden Göktaş, “Kuşakların beraber yaşamış olduğu bir Türkiye için çalışıyoruz. Yaşlılarımızın cemiyet içinde etken, üretken ve elit bir halde mutlu bir yaşam sürdürmeleri için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Göktaş, Bakanlığın koordinasyonunda hazırladıkları Yaşlanma Vizyon Belgesi ve bunun doğrultusunda hayata geçirilecek 183 faaliyeti içeren, 2023-2025 yılları aralığında uygulanacak Yaşlı Hakları Ulusal Fiil Planı’nın geçen yıl kamuoyu ile paylaşıldığını anımsattı.

Bakan Göktaş, “Yaşlı bireylerin yaşa bağlı farklılaşan gereksinimlerini göz önünde bulunduran 16 hedefe yönelik 51 fiil alanı kapsamında belirlenen faaliyetleri hayata geçirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz.” ifadesini kullandı.

“İHTİYAÇ ANALİZİ YAPACAĞIZ”

Göktaş, dünya genelinde olduğu şeklinde Türkiye’de de yaşlı nüfusunun arttığına, bugün yüzde 10 olan 65 yaş ve üstü nüfus oranının 2030’da yüzde 12,9, 2040’ta ise yüzde 16,3 olmasının beklendiğine dikkati çekti.

Bakan Göktaş, Bakanlık olarak yaşlanmanın belirgin bir nüfus dönüşümü içinde olası etkilerinin ortaya konması sağlanarak, yaşlı bireylere yönelik toplumsal politikaların oluşturulmasında yaş ve cinsiyet bazında ayrıştırılmış demografik ve sosyoekonomik verilerin oluşturulması amacıyla Türkiye Yaşlı Profili Araştırması yaptıklarını bildirdi.

Araştırma kapsamında 22 bin 640 hanede emek verme hayatından toplumsal yardımlara, yaşlı haklarından toplumsal hayata katılıma kadar 9 başlıkta karşı karşıya görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Göktaş, şunları kaydetti:

“Yaşlılara yönelik hizmetlere yön vermek amacıyla ilk kez gerçekleştirdiğimiz Türkiye Yaşlı Profili Araştırması’nda elde ettiğimiz neticeleri 22 Mart Cuma günü kamuoyuyla paylaşacağız. Proje ile yaşlı yurttaşlarımıza yönelik sunulan hizmetlere ilişkin göstergelerin bütüncül olarak değerlendirilmesini sağlayacak bir sistem altyapısı oluşturacağız. Yaşlıların her türlü riskten korunmasını ve iyileştirici tedbirler alınmasını sağlamaya yönelik politikalara temel teşkil edecek somut veriler elde edeceğiz. Yaşlıların mağdur olmadan riskleri tespit ederek gereksinim duyulan destek hizmetlerine ulaşmasını elde eden koruyucu ve önleyici müdahaleleri içeren bir yapıya kavuşturulmasına yönelik gerekseme analizi yapacağız. Yaşa Dayalı Ayrıştırılmış Veri ve İzleme Mekanizması oluşturacağız. 4 yılda bir güncelleyeceğimiz veriler doğrultusunda hizmetlerimizi günün koşullarına gore ele alacağız.”

YAŞ DOSTU HİZMET MODELLERİ YAYGINLAŞTIRILACAK

Yaşlılara yönelik yaş dostu hizmet modellerini çeşitlendirip yaygınlaştırdıklarını da belirten Göktaş, hayata geçirdikleri aile odaklı bakımı destekleyen “Bütünleşik Bakım Modeli” ile yaşlının ihtiyacına gore kurumsal bakım, evde bakım yardımı, evde bakıma destek ve gündüzlü bakım modellerini uyguladıklarını aktardı.

Göktaş, yaşlı bireylerin aileleri yanında bakım hizmeti almalarını sağlamak suretiyle öncelik verdikleri Evde Bakım Yardımı’ndan ortalama 133 bin yaşlı ferdin faydalandığını bildirdi.

Psikososyal rehabilitasyon, gündüz bakım ve evde destek hizmetleri sunulan 37 Gündüzlü Bakım ve Etken Yaşam Merkezinde yaşlılara hizmet verdiklerini ifade eden Göktaş, şu detayları paylaştı:

“Huzurevlerimizde bugün dünya standartlarının üstünde hizmet sunuyoruz. 2024 Ocak ayı itibarıyla Darülaceze Başkanlığı da dahil olmak suretiyle Bakanlığımıza bağlı 168 huzurevinde 14 bin 712 yaşlıya, öteki kamu kuruluşlarına ilişkin huzurevlerinde ise 1940 yaşlıya hizmet sağlanıyor. 267 hususi huzurevinde 17 bin 872 yaşlımız hizmet alıyor. Kamu ve {özel sektör} dahil olmak suretiyle 38 bin 463 huzurevi kapasitesi ile 29 bin 682 yaşlımıza bakım hizmeti veriyoruz.”

Türkiye’de ikamet eden ve toplumsal hizmete gerekseme duyan, 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesi amacıyla 2016’da başlattıkları Yaşlı Destek Programı (YADES) ile evde bakım, gündüz bakım, evde sıhhat, tinsel destek, gönüllülük faaliyetleri şeklinde çeşitli hizmet modelleriyle bütünleşik bakım hizmetlerini geliştirdiklerini belirten Göktaş, YADES Projeleri ile bugüne dek 2022 yılı projeleri dahil olmak suretiyle, Ocak 2024 itibarıyla 7 yılda toplamda 35 belediyede 61 değişik proje ile 87 bin 797 hanede 128 bin 491 yaşlı bireye ulaştıklarını kaydetti.

“11 DİJİTAL BAHAR ODASI KURULDU”

Bakanlık olarak etken ve sıhhatli yaşlanma vizyonu doğrultusunda yaşlı vatandaşların gelişen dünyaya uyum sağlamaları amacıyla dijital becerilerini güçlendirmeye yönelik emek harcamalar yürüttüklerini aktaran Bakan Göktaş, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Bu kapsamda pilot uygulaması 2021 senesinde İstanbul’daki 5 huzurevinde başlatılan Yaşlılara Yönelik Dijital ve Finansal Okuryazarlık Eğitimleri’ne toplam 43 ilde huzurevlerinden hizmet alan 1923 yaşlımız katıldı. Ek olarak Bakanlığımıza bağlı huzurevlerimizde bakım altında bulunan yaşlıların dijital okuryazarlığını geliştirmek amacıyla geliştirilen ‘Dijital Bahar Projesi’ kapsamında Turkcell iş birliği ile Ankara İstanbul, Bursa, İzmir, Osmaniye, Aydın, Samsun ve Erzincan’daki huzurevlerimizde 11 dijital bahar odası kuruldu. Teknoloji odalarımız, huzurevi sakinlerine uzaktaki sevdikleriyle bir araya gelme imkanını tanıyor.

Literatürde üçüncü yaş üniversitesi olarak anılan ve Türkiye’de değişik üniversitelerin kampüsleri bünyesinde Tazelenme Üniversitesi şeklinde değişik adlar altında etkinlik gösteren eğitim yapılanmalarında ise 60 yaş ve üstü bireylerin gereksinimlerine özgü oluşturulmuş eğitim programları çerçevesinde toplamda 5 bin 665 yaşlımıza eğitim veriliyor. Devletimizde uygulanan bu emsalsiz eğitim modelinin tanıtılması ve bu mevzuda farkındalık oluşturulması, etken ve sıhhatli yaşlanma vizyonumuz perspektifinde büyük ehemmiyet arz ediyor.”