Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde organize edilen Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı (STC-2024) kapsamında, uzay endüstrisinde inovasyon ve yatırımı yönlendiren son olarak teknolojilerin masaya yatırılmış olduğu açık oturum düzenlendi.

Axiom Space Internasyonal Devlet İşlerinden Görevli Yöneticisi Necmettin Kaymaz, JW Marriott Otel’deki etkinlikteki konuşmasında, kurumunun yaşamı daha iyi hale getirebilmek için dünyanın ilk ticari uzay istasyonunu oluşturmak istediğini söylemiş oldu.

Uzayda insanlığın faydası için yeşerebilecek bir ev inşa etmeyi hedeflediklerini belirten Kaymaz, bu zamana kadar gerçekleştirdikleri uzay misyonlarına ilişkin informasyon verdi.

Bugüne dek 3 astronot misyonu gerçekleştirdiklerini dile getiren Kaymaz, şu ifadeleri kullandı:

“Bunlardan ilki tamamen hususi ve bilimsel amaçlar adına yapılmış oldu. Uzayda 100 saatlik araştırma gerçekleştirildi. Binlerce orta öğretim talebesi ile uzaydan 30 ayrı etkinlik yapılmış oldu. Bu misyon 17 gün devam etti. İkinci misyonda ise ilk Suudi hanım astronotu ISS’ye yolladık. Burada DNA, nano terapiler, uzayda üretilen dokular ve rejenerasyonla ilgili deneyler yapılmış oldu. 3. misyonumuzda ise Alper Gezeravcı ilk Türk astronot olarak uzaya çıktı. Bu misyonda bilhassa proteinlerle ilgili emekler ve uzaydaki beyin aktivitesine yönelik veriler toplandı.”

Kaymaz, insanlı uzay uçuşlarının gelecek nesillere yatırım yapılması açısından önemine işaret ederek, “Bir toplumda insanoğlu gölgelerinde asla kalamayacakları ağaçları dikmeye başladığında o cemiyet büyür.” dedi.

Internasyonal Uzay İstasyonu’nun (ISS) 2030 yılı sonunda ömrünü tamamlayacağını ve bundan sonrasında kendi istasyonlarının devreye alınacağını bildiren Kaymaz, bunun uzay içinde altyapı ve lojistik için de kullanılabilen ve kendi kendine yetebilen bir platform olacağını söyledi.

Şu anda 2 uzay giysisinin geliştirilmesi üstünde çalıştıklarını aktaran Kaymaz, ABD’nin Ay Misyonu’nda Axiom Space’in kıyafetlerinin kullanılacağı bilgisini verdi.

“TEKNOLOJİYİ KONUŞURKEN, BİLİMİ UNUTMAYALIM”

NASA’dan ayrılıp Türkiye’ye dönen astrofizikçi Ümit Yıldız da bilim ve teknoloji emekleri yardımıyla şu anda oldukça düşük bütçeli küp uyduların denenebildiğini beyan etti.

Bunun uzayın demokratikleşmesine katkı sağladığını vurgulayan Yıldız, şu değerlendirmede bulunmuş oldu:

“Bu dünya iyi mi meydana geldi, dünyanın çevresinde neler var, evren iyi mi oluştu şeklinde sorulara yanıt bulmalıyız. Bu soruları sorabilmek için gelişmiş yüksek teknolojilere gerekseme var. Bunu yapabilmek için de uzay teleskopuna ihtiyacımız var. Bunlar bizim uzaydaki gözlerimiz. Şu anda elimizde Hubble’dan oldukça daha iyi olan James Webb teleskobu var. Bu sayede evrenin sırrını araştırabiliyoruz. Evrende yalnız mıyız, uzaylılar var mı? Ben de bu probleminin yanıtını bilmek isterim. Güneşten 1 milyar kilometre öteye gidildi. Burada yerin 25 kilometre altında su ortaya çıkarıldı fakat o suyu çıkartacak teknolojimiz hemen hemen yok. Bunu geliştirmek için bilimsel çalışmalara gerek var. Teknolojiyi konuşurken, bilimi unutmayalım.”

“ULUSLARARASI AY ARAŞTIRMA İSTASYONU KURMAK İSTİYORUZ”

SSI-Monacosat Başkanı İlhami Aygün de geleceğin devamlı uzayda olduğuna inandığını belirterek, uyduları tasarlarken bunların kendi kendini yok edebilen şekilde yapılmasını ve uzayın kirletilmemesini istedi.

Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA) Ay Bulgu ve Uzay Mühendisliği Merkezi Profesörü Ruihong Yang da Ay’ın kapsamlı olarak haritalanması üstüne çalıştıklarını söylemiş oldu.

Mars’a ilk misyonlarında mühim veriler topladıklarını dile getiren Roihong, şu ifadeleri kullandı:

“Ay ve Mars misyonlarıyla kapasitemizi geliştirdik. Uzay gemilerinin inşa ve tasarımında ciddi mesafeler kaydettik. Tüm bu misyonlar kendi tasarım çalışmalarımıza ve kapasitemize katkıda bulunmuş oldu. Bu yıl 6. misyonumuzda gene Ay’a iniş ve dönüş, 2026’da Ay’ın cenup kutbuna iniş ve 2028’deki 8. misyonda uzun vadeli sürdürülebilir Ay keşfi yapmak istiyoruz. Kendi kabiliyetlerimiz bünyesinde Ay’da daha uzun ve detaylı emek harcama yapacağız. 2050’de Internasyonal Ay Araştırma İstasyonu oluşturmak istiyoruz. Bu, bilimsel bir tesis olacak. Burada uzun ve kısa vadeli insanlı uçuşlar gerçekleştireceğiz. İnsanlar burada emekler yapabilecek. 2045’e kadar istasyonun inşasının büyük kısmının bitirilmesini planlıyoruz. Ay’a yapacağımız ilk insanlı uçuş ise 2030’da gerçekleşecek. Internasyonal paydaşlarla ortaklaşa iş yapmak da istiyoruz.”