Uzmanlar, internasyonal kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P), Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş oldu.

“TÜRKİYE EKONOMİ CEPHESİNDE TEHLİKEYİ ATLATTI”

Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, AA muhabirine yapmış olduğu değerlendirmede, “Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi tarafınca yürütülen siyaset düzenlemesi göz önüne alındığında hak edilen bir gelişme oldu. Türkiye iktisat cephesinde tehlikeyi atlattı.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“BEKLENEN BİR GELİŞME”

AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, S&P’nin kararının aralık ayındaki gözden geçirmede not görünümünün pozitife çevrilmesi ve Türkiye’nin mevcut 5 senelik kredi risk primi (CDS) dikkate alındığında beklenen bir gelişme bulunduğunu belirtti.

Bu doğrultuda, Moody’s’in de 19 Temmuz’daki değerlendirmesinde minimum bir aşama artışa gitmesinin beklenebileceği öngörüsünde bulunan Bürümcekçi, “Türkiye’nin S&P ve Fitch değerlendirmesinde bulunmuş olduğu ‘B+’ seviyesinde yer edinen ülkeler içinde Bahreyn ve Ürdün bulunuyor. Bu ülkelerin CDS oranları ise 250 baz puan ve altında. Dolayısıyla Türkiye’nin 290 civarı olan risk priminde düşüş eğiliminin korunması beklenebilir.” dedi.

İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da S&P’nin beklentilere paralel olarak Türkiye’nin kredi notunu “B” den “B+” ya çıkardığını belirtti.

Bunun elbet pozitif yönde bir gelişme bulunduğunu ifade eden Aslanoğlu, Türkiye’nin CDS ve öteki risk göstergelerindeki kuvvetli iyileşmenin daha öngörülebilir bir siyaset çerçevesinin oluşması, bilhassa para politikasının tahminlerin de ötesinde güçlenme eğiliminde olmasının bu sonucu getirdiğini aktardı.

“PARA POLİTİKASINA, MALİYE POLİTİKASININ DA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE EŞLİK ETMESİ ÖNEMLİ”

Aslanoğlu, bundan sonraki süreçte içeride ve dışarıda da sık sık dile getirilmiş olduğu benzer biçimde para politikasına, maliye politikasının da kuvvetli bir halde eşlik etmesi ve sürdürülebilir bir patikaya girilmesinin iyileşmenin devam edebilmesi açısından mühim göründüğünü dile getirdi.

S&P’nin değerlendirmesinde bu durumun vurgulandığını söyleyen Aslanoğlu, dikkati çeken bir başka noktanın da gelirler politikasına ilişkin bir beklentinin de bulunması bulunduğunu kaydetti.

Aslanoğlu, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Bu beklentinin, bilhassa kamunun yönlendirdiği, yönettiği fiyatlarda enflasyon tahminleri ile uyumlu artışların olmasının, bunun yanında ücret ve fiyat ayarlamaları mevzusunda da toplumsal bir konsensüs ortamının oluşmasının önemi vurgulanıyor diye düşünüyorum. Yüksek enflasyon ortamlarında bu tür toplumsal mutabakatlar ve gelirler politikası uygulaması başarı sağlamada mühim bir etmen olabiliyor. Önümüzdeki süreçte enflasyonda kalıcı inişin başarılabilmesi, cari açıkta düşüşün gerçekleşmesi ve sürdürülebilir bir patikanın oluşması durumunda not artışları muhtemelen devam edecektir.”

Internasyonal kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, kredi notu görünümünü “pozitif” olarak korudu.

Öteki kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s de ocak ayında Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

Fitch Ratings ise martta Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.