Sabah’ın edinmiş olduğu bilgiye nazaran; hususi okul öğretmenleri TBMM Dilekçe Komisyonu’na yağmur benzer biçimde başvuruda bulunarak maaşlarının kamuda çalışan öğretmenlerle eşitlenmesini istedi. Hususi okul öğretmenleri, hususi sektörde çalışan öğretmenlerin gelirlerinin asgari ücret seviyesinde olmasından yakınırken, TBMM’den 2014 senesinde kaldırılan taban maaş uygulamasının tekrardan getirilmesini talep etti. Dilekçe Komisyonu mevzuyu Ulusal Eğitim Bakanlığı’na ileterek herhangi bir emek harcama olup olmadığını sordu. Ulusal Eğitim Bakanlığı Hususi Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün TBMM’ye gönderilmiş olduğu yazıda, 5580 Sayılı Hususi Öğretim Kurumları Kanunun 9. Maddesinde yer edinen “Hususi öğretim kurumlarında yöneticilik ve öğretim hizmeti yapanlara kıdemlerine nazaran dengi resmi okullarda ödenen aylık ve toplumsal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından daha azca ücret verilemez.” 2014 senesinde yürürlükten kaldırıldığı anımsatıldı. Hususi öğretim kurumlarında çalışanların iş kanunu hükümlerine doğal olarak olduklarını ve okul-öğretmen içinde meydana getirilen sözleşmeler doğrultusunda ücret belirlemeleri yapıldığına dikkat çeken MEB, şunları kaydetti:

“Hususi öğretim kurumlarında görevli eğitim mensubu hâlen 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri kapsamında kurumlarıyla kendi aralarında ve rızaları ile minimum bir senelik süreyle yaptıkları, asgari ücretten azca olmamak suretiyle 20 saat maaş karşılığı, 20 saate kadar da resmî okul öğretmenlerine ödenen bir saatlik ek ders ücretinden azca olmamak suretiyle belirlenecek olan ek ders tutarı karşılığı derse girecek şekilde meydana getirilen iş sözleşmesine nazaran istihdam edilmekte olup bu mevzuat ve sözleşmelerindeki haklara sahiptirler.”

ÇALIŞMA SÜRÜYOR

Bakanlık, hususi okullarda çalışan yüz binlerce öğretmenin merakla beklediği özlük ve maaş düzenlemesine ilişkin olarak da “Bakanlığımızca, hususi okul öğretmenlerinin ücretlerine ilişkin emekler devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Düzenlemenin hususi ve kamuda çalışan öğretmenlerinin özlük haklarının benzer hale getirilmesini ihtiva ettiği öğrenildi. Özlük haklarının eşitlenmesi ise hususi okul öğretmenlerinin de devlet okulu öğretmenleri benzer biçimde maaş, ikramiye, tazminat ve öteki haklara haiz olması anlamına geliyor. Taban ücret noktasında ise alternatifli emek harcama yürütülmüş olduğu bildirilirken, Maliye Bakanlığı ile MEB içinde iyi mi bir yol izleneceğine ilişkin görüşmelerin sürdüğü öğrenildi.

ŞİDDETTEN KORUMA KALKANI

Yeni yasal taslağı emek harcaması; öğretmenlerin nitelikleri ve seçiminden, hizmet içi eğitimine kadar birçok mevzuyu kapsıyor. Düzenleme, öğretmenlerin ve yöneticilerin hak, ödev ve sorumlulukları, öğretmenlik mesleğinde kariyer düzenlemelerini de içeriyor. Böylece öğretmenlerin emek harcama şartlarının iyileşeceği ve mobbing benzer biçimde sorunların azalmasına katkıda bulunacağı değerlendiriliyor.

Kanun çalışmasında, kısa bir süre ilkin bir velinin öğretmeni yumruklamasıyla gündeme gelen “öğretmene şiddetin” önlenmesine yönelik düzenlemeler de bulunuyor. Öğretmenlere tıpkı sıhhat çalışanları benzer biçimde bir “koruma kalkanı” uygulanması planlanıyor. Öğretmenlere yönelik başta veliler olmak suretiyle sertlik uygulayanlara cezai yaptırımların getirilmesi planlanıyor.

65 MİLYON TL CEZA

Bakanlık ücretli öğretmenlerin problemlerine ilişkin milletvekillerinin sorunları üstüne TBMM’ye gönderilmiş olduğu yazıda, hususi okullarda eğitim veren öğretmenlerin asgari ücret altında çalıştırılamayacağını belirtirken, “Ülke genelinde hususi öğretim kurumlarında meydana getirilen denetimler neticesinde son bir yılda 920 hususi öğretim kurumuna 65 milyon TL yönetimsel para cezası uygulanmıştır” ifadelerini kullandı.