Sinan Akçıl’ın Fransa konserinde İsrail’e tepki göstermesi gündem oldu. Avrupa’nın göbeğinde Netenyahu’ya Fransızca ‘Evlatları öldürmeyi durdur’ demesi büyük takdir topladı. Ben de Sinan Akçıl’ı hem bu mevzuyu hem de fazlaca tartışmalı hale gelen Eurovision yarışmasını konuşmak için aradım…

“Fransız polislerinin de gözünün içine bakarak İsrail’in katliamına tepki göstermek istedim” diyen Akçıl sözlerine şöyleki devam etti:

‘KENDİMLE GURUR DUYDUM’

“Fransızca söylememin sebebi polislerin de, aralarında Yahudi vatandaşların da olduğu Fransızların da İsrail’in bebek öldürmüş olduğu gerçeğini duymasıydı. Konserde sözlerim büyük alkış topladı, tepki gösteren olmadı. Türkiye’de söylemek fazlaca mühim fakat dünyaya karşı da bunu söylememiz gerekiyor. Avrupa’nın göbeğinde bu gerçeği söylemek bu açıdan fazlaca mühim. Bunu yaptığım için de gurur duydum kendimle.”

Cannes Film Festivali’nde dünyaca meşhur oyuncular Filistin’e destek verirken oraya katılan Türk oyuncuların benzer bir destekte bulunmamasına yönelik ise şunları söylemiş oldu:

“Cannes Film Festivali’nde Cate Blanchett benzer biçimde dünya starı oyuncular Filistin halkına destek vermek adına giysilerinde Filistin sembolü taşıyarak ileti verirken, Türk oyunculardan da benzer bir ileti beklerdim. Dekolte giyip, podyumda yürümelerine saygı duyuyorum. Fakat bunu yaparken Filistin için de bir şey yapmalarını beklerdim. Bu duyarlılığı göstermeleri gerekiyordu. Bu aşamada tamamlanmamış kalıyoruz. Bizim bazı komplekslerden kurtulmamız gerekiyor artık. Cannes Film Festivali’nde sanki Filistin’le ilgili bir şey söyleyince kendilerini daha mı aşağıda hissediyorlar anlamış değilim. Bu duyarlılığın gelmesi lazım oyuncularımıza.”

Akçıl, bu seneki Eurovision yarışmasını sorduğumda ise şunları söylemiş oldu:

“Düm Tek Tek’ şarkısıyla katıldığımız süreçte ben fazlaca büyük stres yaşamıştım. Üstünden 10 yıldan fazla vakit geçti. Fakat görüyorum ki Eurovision’da her şey daha da kötüye gitti. Şarkımın katılmış olduğu dönemde de ayrımcılık vardı fakat bu kadar uçuk kaçık şovlara izin verilmiyordu. Şimdi çivisi çıkmış vaziyette. Cumhurbaşkanımızın da söylediği benzer biçimde Eurovision başka bir yere savruldu. Sanki bir lobileşme hareketi benzer biçimde. Türkiye’nin Eurovision’a katılmamasının fazlaca doğru bir karar bulunduğunu düşünüyorum. Avrupa’da Eurovision eskisi kadar önemsenen bir yarışma değil. Halkımız bunu bilmeli. Bunun yerine bu yıl internasyonal yayıncılar tarafınca meydana getirilen ABU fazlaca daha mühim. 2 milyar şahıs tarafınca takip edilen bir yarışma. Buraya ev sahipliği yapmamız söz mevzusu. Bence bu yarışmaya ehemmiyet vermeliyiz. Hem daha itibarlı bir yarışma hem de daha çok insana ulaşıyor.”