İsrail’in Filistin halkına uzun senelerdir uyguladığı dizgesel zulüm, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından sonrasında zirveye ulaştı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlemiş olduğu saldırılarda minimum 11 bin 500’ü çocuk, 8 bini hanım olmak suretiyle 27 bin 131 Filistinli öldürüldü, 66 bin 287 şahıs yaralandı.

Yalnız Müslümanlar değil, neredeyse her dilden her ırktan yüz milyonlarca insan İsrail’in insanlık dışı saldırılarına tepki gösteriyor. Dünyanın birçok yerinde gösteriler yapılıyor.

Türkiye devleti ve aziz halkımız da bu savaşın durması ve Filistin halkına yardım mevzusunda elinden ne geliyorsa yapıyor.

İsrail’e karşı gösterilen tepki şekillerinden birisi de İsrail’e destek verdiği kabul edilen büyük küresel markaları boykot etmek.

Bu yazının hedefi boykot edenleri eleştirmek ya da markaları korumak için çaba sarfetmek değil!

Boykot demokratik bir haktır, insani bir tepki gösterme yöntemidir. Fakat ortada büyük bir informasyon kirliliği ve boykot edilmeyi hak etmeyen markalar da var!

Bir ihtimal hatırlayanlar olabilir; 26 Ekim 2023 tarihindeki,’Coca-Cola, Filistin’de ne yapıyor?’ başlıklı bir yazı yazmıştım.

O yazıda toplumumuzda Coca-Cola’nın İsrail markası olduğuna dair yanlış bir idrak bulunduğunu… Coca-Cola’nın yüzde 100 halka açık bir şirket bulunduğunu… Dolayısı ile Coca-Cola’nın tek bir sahibi olmadığını… Ve bugün firmanın 230 binin üstünde hissedarı bulunduğunu belirtmiştim.

5 FABRİKA, 7 DAĞITIM MERKEZİ!

Gene aynı yazıda Coca-Cola’nın Filistin’de yatırım meydana getiren ilk ve en büyük global şirket bulunduğunu… Firmanın Ramallah, Tulkarim, Jericho ve Gazze’de bulunan 5 fabrikası bulunduğunu ve yedi dağıtım merkezinde 970’nin üstünde Filistinliye istihdam sağladığını… Şu anda Filistin’de en büyük 3. işveren ve en büyük 5. yatırımcı bulunduğunu da belirtmiştim.

Coca-Cola’nın faaliyetlerinin oluşturduğu ekosistemin istihdam üstündeki dolaylı tesirini de hesaba katınca firmanın istihdama olan tesiri, mevcut istihdamın 10 katı şeklinde bir rakama ulaşıyor.

Bu rakamlar Filistin ekonomisi için oldukca şey ifade ediyor!

Coca Cola ek olarak Filistin Kızılay ve kan bankası ile tertipli kan bağışı kampanyaları yapmanın yanı sıra, ambulans ve tıbbi araç-gereç desteğiyle de insani yardım emekleri gerçekleştiriyor.

Coca-Cola Sistemi, Filistin’de hanım ve çocuklar için 11 devlet hastanesinde, kütüphane kurmanın yanı sıra, oyun ve bilgisayar desteği sağlamış oldu.

44 değişik köydeki 44 okula bilgisayar laboratuvarı kuruldu ve bilgisayardan okul malzemelerine, tabletlere binlerce yardımda bulunulmuş oldu.

Acaba Ramallah, Tulkarim, Jericho ve Gazze’de yaşayan bir Filistinliye Coca-Cola’yı boykot ediyoruz deseniz size ne der?

***

BOYKOTUN TÜRKİYE’YE ETKİLERİ

Toplumumuzda Coca Cola denince akla ABD’li şirket geliyor fakat The Coca-Cola Company markalarından oluşan gazlı ve gazsız içeceklerin üretim, satış ve dağıtımını gerçekleştiren Anadolu Grubu’nun hakim ortak olduğu bir de Coca-Cola İçecek (CCI) şirketi var.

Bazı Sabah yazarlarıyla CCI’nın Bursa Kestel’deki fabrikasına yaptığımız ziyarette Türkiye’den Çin’e kadar 33 fabrikasıyla 11 ülkede Türk bayrağını dalgalandıran firmanın yakında 12. ülke olarak Bangladeş’te etkinlik göstermeye başlamış olacağı açıklandı.

AG Anadolu Grubu Tüm ortaklık İcra Başkan Yardımcısı Burak Başarır, “Türkiye’de 10 yapınak ve 3 meyve işleme tesisimizle yalnızca endüstri ve hizmet sektörlerinde direkt ve dolaylı olarak ortalama 47 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Ziraatçi tedarikçilerimiz dahil edildiğinde Türkiye’de 219 bin şahıs, ekonomik tesir alanı olarak ortalama 1 milyon şahıs için geçim kapısıyız” dedi.

Firmanın 2017’den 2021 yılına kadar geçen zamanda devletin hazinesine 42.7 milyar TL vergi ödediğini belirten Başarır, dört yılda ihracata 549 milyon dolar, net dış ticarete de 348 milyon dolar katkı sağladıklarını söylemiş oldu.

Ve ekonomiye her 1 TL’lik katkılarının 9.5 TL olarak geri döndüğünü deklare etti.

1.6 MİLYAR DOLAR YATIRIM

Türkiye’de 20 yılda 1.6 milyar dolar yatırım yaptıklarını vurgulayan Başarır, Türkiye’nin haricinde Pakistan, Kazakistan, Irak, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Ürdün, Tacikistan, Türkmenistan ve Suriye’de 10 binden fazla çalışanla etkinlik gösterdiklerini belirtti.

Özetle Coca-Cola’ya meydana getirilen boykotun Türkiye’de 219 bin kişiye ekonomik tesir alanı olarak ortalama 1 milyon kişiye tesir ettiğini söyleyebiliriz.

***

TUNCAY ÖZİLHAN’IN BOYKOT YORUMU

Türkiye sermayeli bir şirket olan Coca-Cola İçecek bugüne dek devam eden boykot karşısında sessiz kalmayı tercih etti.

Genel anlamda büyük firmalar insanların protesto ve boykot haklarına saygı duyarlar, süreci sükûnetle takip ederler.

Fakat artık toplumsal medya çağlarında yaşıyoruz en minik bir informasyon kirliliği büyük manipülasyonlara yol açabiliyor.

Bu aşamada Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın boykotla ilgili ilk kez yapmış olduğu izahat mühim.

Özilhan’ın yorumu şu şekilde:

“Boykot demokratik bir haktır sadece biz yanlış bilgilere dayanarak bu gündemin parçası olduğumuz için üzgünüz.

Coca-Cola İçecek bir Türk şirketidir. Sermayesi Türklere aittir, yöneticileri Türk’tür ve tedarik etmiş olduğu malzemeleri, soğutucu dolaptan kasasına ve öteki hammaddelere kadar Türkiye’den sağlamaktadır.

Coca-Cola İçecek ekosistemi yalnız Türkiye’de 1 milyondan fazla insana katkıda bulunmaktadır. Yalnız Türkiye’de değil, etkinlik gösterdiği Türkiye’den Çin’e kadar olan coğrafyadaki 11 ülkedeki tesislerinde Türk bayrağını dalgalandırmaktadır.

Her etkinlik gösterilen coğrafyada yalnız Coca-Cola İçecek değil çeşitli sektörlerdeki öteki Türk şirketlerinin yatırımlarına da önayak olmaktadır.”

TÜRKİYE BÜYÜK ABİ!

Özetle boykot demokratik bir hak. İnsanlar, Filistin’e meydana getirilen zulme tepki göstermenin yollarından biri olarak boykotu da deneniyor.

Filistin ve Türkiye’de birçok insana iş imkanı sunan, ekonomilere devasa katkıda bulunan, Filistin halkına birçok insani yardımda bulunan bazı Türk şirketleri boykot edilmeyi hak edip etmedikleri ve boykotların yol açmış olduğu ekonomik zararlar da hesaba katılmalı.

Ve toplumsal medyada oluşan büyük informasyon kirliliği doğru değerlendirilmeli.

Türkiye devletinin şirketleriyle de beraber bölgesindeki Türk ve Müslüman ülkeler tarafınca ‘Büyük abi’ olarak görüldüğü ve örnek alındığı unutulmamalı.