Harbiye Açıkhava’da önceki gün Buray’ın konserindeydim. Açıkçası Buray’ı ilk kez canlı izledim ve iyi ki de Harbiye’de seyretme şansım olmuş diyebilirim.

Buray’ın kabiliyeti ve beyefendiliği esasen tartışılmaz. Onunla ilgili söyleyebileceğim ve altını kalınca çizerek belirtebileceğim en mühim şey, bir şarkısıyla yıldızı parlayan fakat bu şarkıya güvenip yan yatmayan, oldukca çalışkan, oldukca üretken ve dopdolu bir yıldız olması. ‘Yıldız’ kelimesini bilhassa seçerek kullanıyorum; gelişigüzel yazılmış bir kelime değil… Bildiğim, gördüğüm, takip ettiğim ve dün gece izlediğim Buray tam anlamıyla bir yıldız.

Dün gece yalnız sahnede Buray’ın bir yıldız şeklinde parlaması değil, seyirciyle olan kontağı da dikkatimden kaçmadı. Aralarında bambaşka bir ilişki var ve bunu fark ettim. Genç müzisyen da bu güzel sinerjiye layık olabilmek için konserine gerek görsel şovlarla, gerek canlı performansıyla, gerekse hazırladığı sürprizlerle oldukça ciddi hazırlanmış. Binlerce kişinin karşısında akustik bir performans sergilemek kolay değildir. Buray, konserin bir kısmını bu konseptle hazırlamış ve o kadar da iyi etmiş. Sahnede olduğu her dakika hakikaten bir yıldız izledim. Fakat yalnız sahnedeki haliyle değil, ilk çıkışıyla da hepimizden büyük alkış aldı. Uzay mekiğine benzer bir şeyle sahneye havadan iniş icra eden Buray, dakikalarca alkışlandı.

Konserin sonunda şunu fark ettim; izleyici asla oradan ayrılmak istemedi ve Buray da sahneden kulise geri dönmek istemedi. Bunun adı nedir biliyor musunuz? İşte bunun adı aşk.

Ayrıca, kendisini izlemeye gelen Ceren Gündoğdu’yu sahneye çağrı etti. Ceren de sesiyle beni oldukca etkileyen adlardan biri. Dün gece de Buray ile oldukca güzel bir düet yaptılar.

Ne diyeyim, onlarca konsere gidiyorum, yüzlerce konsere gidiyorum; hepsi birbirinden değişik lezzet bırakıyor ruhumda. Fakat Buray’a ek olarak teşekkür etmek isterim. Bir müzik insanı olarak oldukca keyif aldım. Doludizgin ürettiği ve doludizgin gittiği bu müzik yolculuğunda her daim takibimde olacak bir isim Buray.

YENİ SES YENİ YORUM

Okuyucularım bilirler; yeni sesleri, benzeri olmayan kabiliyetleri ve işini iyi hayata geçirmeye çalışan müzisyenleri köşeme taşımaya çaba gösteririm. Bu bağlamda, geçtiğimiz haftalarda bir arkadaşımın davetiyle Ceren Gündoğdu konserine katıldım. Türk Halk Müziği korosunun şefi olan Zafer Gündoğdu’nun kızı bulunduğunu öğrendiğim Ceren, sahnede harikalar yarattı.

Seçtiği şarkılar, şarkı aralarındaki samimi konuşmaları benden tam not aldı. Bazı şarkıları piyanosunun başına geçerek seslendiren Gündoğdu’nun birçok şarkısında dinleyici kendisine birlikte rol aldı. Bu da gösteriyor ki, şimdiden hatırı sayılır bir kitle oluşturmuş durumda. Şarkılarının söz ve bestelerinin kendisine ilişik bulunduğunu öğrendiğimde, kabiliyetine hayranlığım daha arttı. Eşinin trompeti ile eşlik etmiş olduğu şarkıcıyı, konserin sonuna kadar keyifle dinledim.

SAGOPA KAJMER’İN ACI GÜNÜ

Sevilen rapçi Sagopa Kajmer’in uzun süredir akciğer kanseriyle savaşım eden anası Serpil Özyavuz yaşamını yitirdi. Meşhur rapçi Ceza da Sagopa Kajmer’e başsağlığı diledi. Ek olarak, birçok seveni ve rapçi dostlarından da birçok başsağlığı mesajı geldi.

Anne Serpil Özyavuz, Samsun’da defnedildi ve Sagopa Kajmer’in yakın dostları bu üzücü gününde ona destek oldular. Sagopa’ya ben de başsağlığı dileklerimi sunarım.