Ölümlü trafik kazasına karışan oğlu Timur Cihantimur’u ilkin Mısır’a akabinde de ABD’ya kaçıran yazar Fiil Tok, oğluyla New York’ta kameralara yakalandı.

New York’ta 57. Cadde’de taksiye binerken fotoğrafları çekilen ikilinin rahat tavırları ve Timur’un gülüyor olması dikkat çekiciydi.

Türkiye’nin yakalanması için adli süreç başlatmış olduğu anne ve oğlunun New York’un gezinsel bölgesinde, asla gizlenmeden, görünüşlerini değiştirmeden bu kadar rahat hareket ediyor olmaları acayip!

Yoksa “Biz ABD’ye kapağı attık bundan sonrasında bizi bulamazlar” diye mi düşünüyorlar?

Trafik kazası sonrası İstanbul’dan Mısır’a kaçmak için uçağa binerlerken de Fiil ve Timur’un rahat tavırları gözden kaçmamıştı.

İnsan birazcık korkar, tedirgin olur, panikler değil mi?

Kim bilir ilkin şu probleminin yanıtını bulmalıyız; kaza sonrası yaralının cep telefonunu almak zalimce bir profesyonellik mi? Yoksa panikle meydana getirilen bir hareket mi?

NEYE GÜVENİYORLAR?

“Timur, pırıl pırıl bir genç, 17 yaşlarında”… “Doğal ki döneceğim, kaçmıyorum!… “Yurt haricinde çıkarken ölü bulunduğunu bilmiyordum” diye konuşurken bile vicdanlı anneyi oynayan Fiil Tok’un oğluyla güle oynaya New York’ta dolaşmaları aptallık mı yoksa güvenilmiş olduğu bir şey mi var?

Ek olarak New York’taki fotoğrafı kim çekti? Onları takip eden biri mi? Ya da onları tanıyan bir Türk gezgin mi?

Bu vakada yanıt bekleyen fazlaca sual var! Eğer New York’tan bu ikiliden mutluluk pozları gelmeye devam ederse Türkiye’de kamu vicdanı zarar görür!

Devletimizin bu iki kaçağı en kısa sürede vatana getireceğine inanıyorum!

***


EN ÇOK KAZANAN TÜRK SPORCU OLACAK

NBA’de Houston Rockets’ta forma giyen ulusal basketbolcumuz Alperen Şengün, tarihin en fazlaca kazanan Türk sporcusu olacak şeklinde gözüküyor.

The Athletic’in haberine bakılırsa Houston Rockets, Şengün’e 5 senelik maksimum sözleşme önerecek. 5 yıl için Şengün’e 225 milyon dolar teklif edileceği konuşuluyor. Günlük kurla hesapladığınızda ortalama 7.218.945.000 TL ediyor.

Geri çevrilemeyecek bir teklif şeklinde duruyor fakat NBA’de dengeleri değiştiren Sırp yıldız Nikola Jokic’in tarzına yakın bir basketbol oynaması Alperen’i daha kıymetli yapıyor.

Seneye ALL STAR seçimle potansiyeli de hesaba katılırsa sözleşme sıkı pazarlıkla 225 milyon doların da üstüne çıkabilir!

NBA’de bir maçta en fazla sayı (45) atan Türk basketbolcu unvanına haiz olan Alperen, bu sürem çıkmış olduğu 63 maçta 21,1 sayı, 9,3 ribaunt ve 5 asist averajıyla oynadı. Ve maksimum sözleşmeyi hak etti.

Demek ki, yeteneğin üstüne fazlaca emek verme ve sabır eklenince oluyor!

Bence paradan daha önemlisi Houston’ın maksimum sözleşme hakkını Alperen’den yana kullanarak ekibi onun çevresinde oluşturmayı planlaması. Bu Türk basketbolu için de gurur verici bir vaka.

***


HADİ ÇEVRİM DIŞI OLALIM!

Hollanda’da kendilerini “Çevrim Dışı Kulüp” olarak adlandıran bir grup, her hafta değişik bir kafede bir araya gelmiş olarak dijital cihazlardan uzak süre geçiriyor.

Toplumsal medya kullanımını azaltmayı ve gerçek hayatta karşı karşıya iletişimi teşvik etmeyi amaçlayan etkinliğe katılanlar, girişte telefonlarını kapatıp organizatörlere teslim ediyor ve etkinlik süresince cihazlarına asla bakmıyorlar.

Katılımcılar bu süre zarfında kitap okuyarak, bulmaca çözerek, fotoğraf yaparak, el sanatlarıyla uğraşarak yada karşı karşıya söyleşi ederek zaman geçiriyorlar.

Bazıları bu konsepte dijital detoks diyor. Bence tıpkı eski günlerdeki şeklinde sosyalleşmeye benziyor!

Toplumsal medya ve cep telefonu bağımlığının ulaşmış olduğu boyuttan ve zararlarından bahsetmeyeceğim. Çoğumuz bu tarz şeyleri biliyoruz fakat bu bağımlılıktan kurtulmak için harekete geçmiyoruz!

Aslına bakarsak bilgisayar ve TV’leri de hesaba katarsak günlük hayatımızın uyku haricinde büyük bir kısmı ekrana bakmakla geçiyor!

Hollanda şeklinde bazı ülkelerde ‘ekran bağımlılığı’ndan kurtulmak için cep telefonu kullanımın yasak olduğu kafeler ya da ‘Çevrim Dışı Kulüp’lerin sayısı artmaya başladı.

Türkiye’de bu konsept meblağ mı acaba? Bence birileri denemeli! İnsanların karşı karşıya konuşmaya, sessiz sakin ortamda düşünmeye, çalışmaya ve zaman geçirmeye gereksinimleri var.

***


RANDEVU İPTAL ETMEYENE PARA CEZASI!

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, bir yıl süresince MHRS üstünden buluşma alıp randevusuna gelmeyen şahıs sayısının 23 milyon bulunduğunu deklare etti.

İnsanlar MHRS sisteminden buluşma alamazken, buluşma alanların hastaneye gitmemeleri, iptal etme zahmetinde bile bulunmamaları büyük bir bencillik.

Bazıları sistem genel anlamda 15 gün sonraya buluşma verdiği için insanoğlu unutuyor ya da gitmekten vazgeçiyorlar diyor!

MHRS sistemin sesli ileti ve SMS’lerle “Gelmeyecekseniz randevunuzu iptal edin” diye uyarmasına karşın 23 milyon iptal edilmeyen buluşma korkulu bir sayı!

Demek ki, MHRS randevusu alıp gitmeyen ve iptal de etmeyen kişilere 15 gün süreyle yeniden aynı branştan buluşma almama cezası işe yaramamış.

Hastane randevusuna gelmeyenlerden para cezası kesilse problem büyük seviyede çözülür aslına bakarsak! Bazı Avrupa devletlerinde randevusuna gelemeyenlere 20-25 euro para cezası kesiliyor!

Böylece MHRS’den buluşma alamadığı için Acil Servis’lerde oluşan yığılmaların da önüne geçilir!

***

Altyazı

“Bakın benim parolam sevgidir fakat ben sertliği de yerine bakılırsa bir enstrüman olarak kullanırım.” (Ölümlü Dünya)