Arap Bankalar Birliği Başkanı Mohammed El Etreby, “Türkiye G20’nin bir üyesi ve en mühim üretken ülkelerindendir. Bununla beraber internasyonal tedarik zincirinin fazlaca mühim bir konumundadır. Internasyonal yatırımcı ve fazlaca uluslu markaların Türkiye’de yatırım yapması devamlı caziptir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde, Arap Bankalar Birliği tarafınca, Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla İstanbul’da düzenlenen Internasyonal Arap Bankacılık Zirvesi başladı.

Etreby, İstanbul’un fazlaca stratejik bir bölgede bulunduğunu belirterek, Avrupa ve Asya içinde bulunan ve köprü haline gelen bu şehirde Türkiye-Arap ekonomik ilişkilerini güçlendirmek amacıyla etkinlikte birçok oturum düzenleneceğini söylemiş oldu.

Bölgesel işbirliğine ehemmiyet verdiklerini ve zirvenin İstanbul’da düzenlenmesinin kendileri için stratejik bir karar bulunduğunu dile getiren Etreby, mühim inisiyatifler başlatmak, istikrar, güvenlik ve sürdürülebilir ekonomik gelişim için ilişkilerin mühim bulunduğunu bildirdi.

Türkiye ve Arap ülkelerinin üçüncü ülkelerde ortak yatırım yapmasının önemine ve potansiyeline dikkati çeken Etreby, Türkiye’nin Karadeniz, Akdeniz ve bununla birlikte Kızıldeniz’in bulunmuş olduğu bir bölgede stratejik öneme haiz bulunduğunu altını çizdi.

Etreby, “Türkiye G20’nin bir üyesidir ve en mühim üretken ülkelerden birisi ve bununla birlikte internasyonal tedarik zincirinin fazlaca mühim bir konumundadır. Internasyonal yatırımcı ve fazlaca uluslu markaların Türkiye’de yatırım yapması devamlı caziptir.” dedi.

“TÜRK BANKACILIK SİSTEMİYLE İLİŞKİLERİMİZİN GELİŞMESİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ”

Mohammed El Etreby, Türkiye ve Arap ülkeleri içinde bankacılık sektöründe işbirliğine gereksinim duyulduğunu belirterek, “Bu, bankacılık sektörünün gelişmesini pekiştirecektir. Geçen yıl Türkiye’de bankacılık sektörü mühim sayılara ulaştı. Bu mühim rakamlardan dolayı Arap Bankalar Birliği olarak bu ikili ilişkilerin gelişmesini fazlaca ehemmiyet veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bilhassa dijital hizmetler ve dijital bankacılık sektöründe işbirliğini önemsediklerini vurgulayan Etreby, bu sayede ikili ticaretin bankacılık sektörü vasıtasıyla desteklenmesinin söz mevzusu olacağının altını çizdi.

Etreby, Türkiye, Irak ve Katar arasındaki Kalkınma Yolu Projesi’nin önemine işaret ederek, Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki endüstri sektöründe bütünleşmeyi gerçekleştirmek için işbirliğinin ve ilişkilerinin daha kuvvetli seviyeye yetişmesi icap ettiğini sözlerine ekledi.

“BANKACILIK SEKTÖRLERİMİZ İLİŞKİLERİMİZİN VE BÜYÜMENİN SÜRDÜRÜLMESİNDE KRİTİK ROL OYNUYOR”

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar da Arap Bankalar Birliği üyesi ülkelerle Türkiye arasındaki tecim hacminin son 20 yılda 10 kattan fazla artarak 70 milyar dolara yükseldiği bilgisini paylaştı.

İşbirliğinin yakın dönemde dünyada yaşanmış olan zorlukların aşılmasında kolaylaştırıcı rol oynadığını aktaran Çakar, “Türkiye her alanda ve devamlı güvenilir ve kuvvetli bir ortaktır. Ekonomik merkezler içinde coğrafi olarak uygun bir konumdadır. Yüksek gelişme potansiyeline haizdir. Bankacılık sektörlerimiz ilişkilerimizin ve büyümenin sürdürülmesinde eleştiri bir rol oynamaktadır.” diye konuştu.

Çakar, Türkiye’nin işleyen piyasalara, internasyonal standartlarla uyumlu düzenlemelere, kurumsal alt yapıya ve sıhhatli işleyen bir bankacılık sektörüne haiz bulunduğunu ifade ederek, “Bankacılık sektörümüzün bilanço büyüklüğü ortalama 800 milyar dolardır. Ulusal gelire oranı yüzde 90 civarındadır. Bilançonun yüzde 60’ı yurt içi mevduatla finanse edilmektedir.” değerlendirmesini yapmış oldu.

Sektörle ilgili istatistiki data veren Çakar, kuvvetli özkaynaklar yardımıyla bankacılık sektörünün zorluklara karşı dayanıklılık gösterdiğini ve ekonomik faaliyetin finansmanına devamlı destek bulunduğunu söylemiş oldu.

Bankaların fazlaca geniş muhabirlik ilişkisine haiz bulunduğunu kaydeden Çakar, “Bu sayede hem ticaretin finansmanında fazlaca etkin bir rol oynamaktadırlar hem de bankaların yurtdışından borçlanmalarına fazlaca sayıda banka iştirak etmektedir.” dedi.

Çakar, son dönemde gerek krediler gerekse ana para benzeri finansman kanalıyla sağlanan dış kaynak girişinde mühim bir artış olduğuna dikkati çekerek, “Son verilere nazaran yurt dışı bankalardan sağlanan kredilerde borç çevirme oranı yüzde 140’a ulaşmıştır. Bu kaynak büyük seviyede dış ticaretin ve projelerin finansmanında kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Bankacılığın yoğun teknoloji kullanan bir sektör bulunduğunu belirten Çakar, şöyleki devam etti:

“Dijital bankacılık ürün ve hizmetlerine olan ilgi ve talep yüksek bir düzeydedir. Bu alanda Türkiye birçok ülkeden daha ileri durumdadır. Kredilerin ve bilançonun ulusal gelire oranının hala düşük düzeyde olması, hemen hemen bankacılıkla tanışmayan nüfus oranının yüksek olması, finansal okur yazarlık alanında iyileşme imkanları, genç nüfus, şehirleşme benzer biçimde faktörler sektörün gelişme potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır.”

Çakar, Türkiye’de bankacılığın yatırım açısından cazip bir sektör bulunduğunu kayderek, “Devletimizde 21 ülkeden 31 yabancı sermayeli banka etkinlik göstermektedir. Yurt dışı yerleşiklere ilişkin bankaların sektör oranı yüzde 20’nin üzerindedir. Arap Bankalar Birliği üyesi 10 ülkeye ilişkin 11 bankanın Türkiye’deki sektör oranı yüzde 14,5’tir.” dedi.

“KALKINMA YOLU PROJESİ DENİZ YOLUNA ÇOK ÖNEMLİ BİR ALTERNATİF OLACAK”

Irak Hususi Bankalar Birliği Başkanı Wadee Nouri Al Handal ise yabancı yatırımları çekebilmek için altyapıyı geliştirmenin mühim bulunduğunu, bunu gerçekleştirmek için Arap ülkeleri ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha iyi noktaya getirilmesi icap ettiğini bildirdi.

Handal, Türkiye ile Irak içinde ekonomik ilişkilerin fazlaca mühim bir ivme kazandığını belirterek, ülkeler arasındaki tecim hacminin iyi bir seviyeye ulaştığını ve Türkiye’nin Irak’ın stratejik kalkınma planlarına fazlaca mühim katkıları bulunduğunu söyledi.

Kalkınma Yolu Projesi’nin önemine işaret eden Handal, sözlerini, “Deniz yoluna fazlaca mühim bir alternatif olacak ve bununla birlikte daha süratli bir taşıma yöntemi olacaktır. Çin, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Irak, Türkiye ve İngiltere’ye kadar ulaşacak bir yoldan bahsediyoruz.” diye tamamladı.