Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Hükümet olarak, imkanların el verdiği azami seviyede, hem çalışanlarımız hem de işverenlerimiz için dengesizliğe yol açmayacak şekilde, en iyisini ve en güzelini yapmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruma anlayışımızı sürdürüyoruz.” dedi.

Bakan Işıkhan, “Türkiye Yüzyılında Emek verme Yaşamı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” temasıyla bir otelde düzenlenen 13. Emek verme Meclisi toplantısına katıldı.

Türkiye’nin emek verme yaşamının geleceğini masaya yatırmak ve şekillendirmek amacıyla Emek verme Meclisi’ni topladıklarını belirten Işıkhan, iki gün sürecek organizasyonda, “Emek verme hayatında insana yakışır iş”, “Yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına tesirleri ve adil çözüm”, “Sendikal örgütlenmede yaşanmış olan problemler ve çözüm önerileri” ile “Toplu sözleşme sürecinde yaşanmış olan problemler ve çözüm önerileri” oturumlarının düzenleneceğini bildirdi.

13. Emek verme Meclisi’nin, emek verme yaşamının mevcut durumunun yanında, geleceğe dair vizyonunu tartışmak ve belirlemek için her insana fırsat sunduğunu vurgulayan Işıkhan, şu şekilde konuştu:

“Hem dünyada hem de bölgemizde, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar yaşanıyor. Bunlara ilaveten, pandemi şeklinde salgın hastalıklar, organik afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, besin ve enerji krizleri; ne yazık ki bununla beraber yeni riskler ve belirsizlikler getiriyor. Türkiye olarak, bu belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir halde çalışıyoruz. Bakanlık olarak, küresel riskleri çözümleme ederek ve ülkemizin yapısal dinamiklerini dikkate alarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha kuvvetli, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam ediyoruz.”

“SENDİKALARIMIZI DESTEKLEDİK VE DESTEKLEMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ”

Bakan Işıkhan, Bakanlık olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak genel istihdamın yanı sıra bilhassa hanım ve genç istihdamında artış sağlayacak hususi politikalar geliştirdiklerini belirterek, şunları söylemiş oldu:

“Nihai hedefimiz ise Türkiye Yüzyılını; emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmaktır. Bildiğiniz şeklinde, günümüzde emek verme yaşamı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve toplumsal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, suni zeka, otomasyon şeklinde faktörler; emek verme hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini tekrardan tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibarıyla gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları iyi mi etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu idrak etmek, geleceğe dair stratejiler belirlemede tehlikeli sonuç öneme haizdir.”

Yaşanılan dönüşümün merkezinde devamlı insanoğlunun ve emeğin olması gerektiğine değinen Işıkhan, “İnsan onurunu koruyarak, adil emek verme koşullarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeliyiz. Sendikal örgütlenme, bu aşamada olmazsa olmaz bir yere haizdir. Bu süreçte sendikalar, çalışanların haklarını korumak için çaba sarfetmek, onları temsil etmek ve güçlendirmek için tehlikeli sonuç bir görevi yerine getirmektedir. Emek verme hayatındaki toplumsal diyaloğun; kurumsal, kapsayıcı ve saydam halde işlemesinde mühim bir rol üstüne alan sendikalarımızı destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz. Sadece, değişen iş yapısı ve emek verme koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmesi icap ettiğini düşünmekteyim.” ifadelerini kullandı.

“GELECEĞE DAİR ORTAK BİR VİZYON OLUŞTURMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİK”

“Değişen iş gücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin, sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmaz.” tespitinde bulunan Işıkhan, istihdamın geleceği mevzusunda ise bir tek işsizlik rakamlarına odaklanmanın kafi olmadığını, istihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğunun da göz önüne alınması icap ettiğini dile getirdi.

İstihdam oluşturma politikalarının, bir tek iş ve işçi sayısını artırmakla kalmaması, hem de kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemesi gerektiğine işaret eden Işıkhan, şunları kaydetti:

“Bugün burada, bu mühim mevzuları iyi niyetli bir halde ele almak ve geleceğe dair ortak bir vizyon oluşturmak için bir araya geldik. Meclisimizde, her insanın fikrini özgürce paylaşmasını, deneyimlerini aktarmasını ve çözüm önerilerini sunmasını bekliyoruz. Hükümet olarak, imkanların el verdiği azami seviyede hem çalışanlarımız hem de işverenlerimiz için dengesizliğe yol açmayacak şekilde, en iyisini ve en güzelini yapmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Jeopolitik riskler ve yüksek enflasyon sebebiyle bozulan küresel ekonominin olumsuzlukları ülkemizi de etkilemektedir. Çalışanlarımızı enflasyonun tahribatına karşı koruma anlayışımızı sürdürüyoruz. Sadece ülkemiz, küresel olarak yaşanmış olan tüm olumsuzluklara karşın büyümeyi sürdürmektedir. İstihdam sayılarında ise tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmış durumdayız.”

“DİYALOG HALİNDE OLMAYA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Bakanlık olarak emek verme yaşamının tüm taraflarıyla istişare ve diyalog mekanizmalarını devamlı canlı tuttuklarını vurgulayan Işıkhan, şu şekilde devam etti:

“Emek verme Meclisi taraflarının da katılımıyla, Üçlü Danışma Kurulumuzu ve Kamu Mensubu Danışma Kurulumuzu uzun bir aradan sonrasında tekrardan toplamıştık. 5 yıl aradan sonrasında bugün de 13. Emek verme Meclisimizi topluyoruz. Türkiye’nin emek verme hayatında kuvvetli ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için beraber diyalog halinde olmaya büyük ehemmiyet veriyoruz. Şuna inanıyorum: ‘Ne yapacaksak beraber yapacağız ve ne başaracaksak da inşallah beraber başaracağız’. Zira, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın devamlı ifade etmiş olduğu şeklinde, ‘Biz, beraber Türkiye’yiz’. Bu mecliste ortaya çıkacak yeni fikirlerin ve önerilerin, Türkiye’nin emek verme yaşamının geleceğini belirlemede mühim bir rol oynayacağına inanırım. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, insan ve emek odaklı politikalarımızla, insanı yaşat ki devlet yaşasın temel anlayışıyla, adil paylaşımı ön planda tutarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hep beraber inşa edeceğiz.”