Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Yakın bir zamanda 7. Dönem Toplu Sözleşmemizi imzaladık. Bu süreci işgören sendikalarımızın katkılarıyla, başarıyla gerçekleştirdik. En mühim toplumsal paydaşlarımız olan sendikalarımız daima demokrasimizin ve emek harcama hayatımızın güvencesi olmuşlardır.” dedi.

Işıkhan, Işgören-Sen Genel Merkezinde düzenlenen ve 25 ülkeden 33 konfederasyon ile beraber kurulan Internasyonal Emek Örgütü’nün 1. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.

Burada konuşan Işıkhan, son bir yıl içinde Türkiye’nin emek harcama yaşamı adına atılan adımların, emek harcama hayatına ilişkin gelişim hızını göstermek için kafi bulunduğunu söylemiş oldu.

Elde edilmiş başarıda işçi, işveren ve kamu işbirliğinin payının ebatlarına dikkati çeken Işıkhan, “Bu yolda, bilhassa de emek harcama yaşamı anlamında en büyük paydaşlarımız, en mühim yol arkadaşlarımız sivil cemiyet kuruluşlarımız ve sendikalarımız olmuştur.” ifadesini kullandı.

“SENDİKAL ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ BÜTÜN ENGELLERİ KALDIRDIK”

Bakan Işıkhan, sivil cemiyet müesseselerinin, ortak bilinci sürdürmenin ve katılımcı bir yönetim anlayışını gerçekleştirmenin en mühim araçlarından biri olduğuna vurgu yaparak, “Geçmişte, sendikacılık, işçi, işgören ve işveren ilişkilerini düzenleyen ve adil temsilini elde eden toplumsal diyalog mekanizmalarımız, hak etmiş olduğu kıymeti ve lüzumlu ilgiyi görememiş, dikkatsizlik edilmişti. Sadece son 21 yılda her alanda olduğu şeklinde toplumsal diyalog mevzusunda da ciddi ilerlemeler kaydettik. Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engelleri kaldırdık.” diye konuştu.

Işıkhan, memurun, işçinin ve işverenin haklarının korunduğu, savunulduğu platformları, yalnız çalışan, çalıştıran tarafları açısından değil, devletin ve hükümetin emekleri açısından da mühim bir girişim olarak gördüğünü söylemiş oldu.

Işgören-Sen’in kurulduğu günden bu yana Türkiye’de ulusal iradeden yana onurlu bir duruş ortaya koyduğunu belirten Işıkhan, “Işgören sendikacılığında yakın bir geçmişe haiz olmamıza karşın Işgören-Sen, informasyon ve tecrübesiyle toplumsal diyaloğa, toplumsal uzlaşıya, emek harcama yaşamının yapısal problemlerine, çözüm hususunda oldukca ciddi katkılar elde etmiştir.” dedi.

Bakan Işıkhan, AK Parti iktidarları döneminde kamu görevlilerinin sendikalaşma oranının devamlı artan bir seyir izlediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Hükümet olarak elbet en büyük dileğimiz, bu oranların oldukca daha yüksek seviyelere çıkması ve tüm kamu çalışanlarımızın sendikalaşması yönündedir. 21 yılda toplu sözleşmeler dahil memurlarımızın sendikal haklarının, emek harcama şartlarının iyileştirilmesine yönelik oldukca mühim adımlar attık. Bunlardan en önemlisi şüphesiz kamu görevlilerinin mali ve toplumsal hakları için toplu sözleşme imkanı sunan 2010 Anayasa referandumudur. Bildiğiniz gibi yakın bir zamanda da 7. Dönem Toplu Sözleşmemizi imzaladık. Bu süreci de gene işgören sendikalarımızın katkılarıyla başarıyla gerçekleştirdik. En mühim toplumsal paydaşlarımız olan sendikalarımız daima demokrasimizin ve emek harcama hayatımızın güvencesi olmuşlardır.”

Emek verme yaşamının, toplumun tüm kesimlerini direkt ya da dolaylı şekilde ilgilendirdiğini belirten Işıkhan, toplumsal güvenlik, örgütlenme ve toplu sözleşme şeklinde birçok mevzuda sendikaların öncü rol üstlendiğine dikkati çekti.

“ARTIK VİZYONER BİR TÜRKİYE VAR”

Demokrasi, hakkaniyet ve istikrar olmadan hizmetin de üretilemeyeceğini söyleyen Işıkhan, “Türkiye’nin ekonomide zaafa uğramış olduğu dönemlere baktığımızda görüyoruz ki bu dönemler bununla birlikte siyasal istikrarsızlıkların, belirsizliklerin olduğu, adeta ulusal iradenin hiçe sayıldığı dönemlerdir. Hamdolsun ki artık yalnız önündeki birkaç senenin hesabını meydana getiren değil, önündeki yüzyıllık süreci görüp, hedeflerini buna nazaran belirleyen vizyoner bir Türkiye var.” diye konuştu.

Bakan Işıkhan, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının “Türkiye Yüzyılı” olacağına inandıklarını belirterek, “Bu aşamada, bilhassa emek harcama yaşamı alanında, ulusal olmasıyla birlikte internasyonal işbirliklerinin de öneminin farkındayız. Zira artık iki kutuplu bir dünyada değil oldukca kutuplu bir dünyada yaşıyoruz. Artık insani kıymet yargılarına, emeğe, insan hak ve özgürlüklerine dair basmakalıp, klişe insan hakları sözlerinin, anlamını ve işlevini yitirdiği bir süreçten geçiyoruz.” değerlendirmesini yapmış oldu.

Işıkhan, adaleti tesis etme iddiası taşıyan internasyonal kuruluşların, bir bebeğin canını dahi koruyamadığı bir dünyada, din, dil, ırk ayrımı olmaksızın tüm vicdanlı halkların bir araya gelebildiği bir devrin deneyim edildiğini söylemiş oldu.

Değişen ve dönüşen çağ ile beraber birlik ve beraberlik kriterlerinin de değiştiğini belirten Işıkhan, “Mevcut paradigmaların, dünyada derhal her alanda baş göstermekte olan haksızlığın, adaletsizliğin ve zulmün acı yükünü taşıyamadığı inkar edilemez bir gerçek olarak karşımızda durmakta. Bu şartlar altında küresel birlik ve beraberliğin hepimiz için oldukca daha büyük anlamlar ifade ettiğini bilhassa belirtmek isterim.” dedi.

“ŞİDDET ZAMANIN RUHU OLMA YOLUNDA İLERLİYOR”

Işgören-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise her geçen gün krizin egemenliği altına giren bir dünyada yaşanıldığına, şiddetin artık dönemin ruhu olma yolunda ilerlediğine dikkati çekti.

Savaşların yaygınlık gösterdiğini, toplumsal alandaki şiddetin ciddi bir mesele teşkil ettiğini ve insanların yerlerinden, yurtlarından edildiğini belirten Yalçın, iklim sorunları, yangın, sel, zelzele şeklinde olgularla adeta bir felaketler çağına doğru sürüklenildiğini söylemiş oldu.

Yalçın, hem ülkeler bazında hem de ülkeler içinde gelir dağılımındaki uçurumun gittikçe derinleştiğine dikkati çekerek, “Dünyanın en büyük ekonomileri bugün resesyon sorunuyla uğraşıyor. Son olarak, Japonya ve İngiltere ekonomileri de duraklamaya girdiler. Bugün Batı’da kriz yönetimi yapamayan hükümetler, harp çağrısında bulunuyor. Jeopolitik riskler, tedarik zincirlerindeki kopuşlar sürecin o denli da kolay atlatılmayacağını gösteriyor.” diye konuştu.

Işgören-Sen Genel Başkanı Yalçın, Filistin İşçileri Sendikaları Genel Federasyonu’nun, Internasyonal Emek Örgütü’nün (ILC) kurucu kadrosunda olmasına karşın, Filistin’de yaşanmış olan çatışmalar sebebiyle bugünkü 1. Olağan Genel Kurul’a katılım sağlayamadığını bildirdi.

Bakan Işıkhan, konuşmaların arkasından, Internasyonal Emek Örgütü’nün 1. Olağan Genel Kurulu’na katılan ülke temsilcileri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.