“1 MAYIS’I ‘EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’ OLARAK RESMİ TATİL İLAN ETTİK”

Emek harcama hayatında toplumsal diyaloğun en mühim rehberleri bulunduğunu vurgulayan Işıkhan, Bakanlıklarının emek verme yaşamı alanında attığı adımları, şu şekilde sıraladı:

“Asgari ücrette ve kamu çalışanlarının maaşlarında zamanı artışları, işçilerimizin, işverenlerimizin ve sendikalarımızın azami mutabakatını sağlayarak gerçekleştirdik. 1 Mayıs’ı ‘Emek ve Dayanışma Günü’ olarak resmi dinlence duyuru ettik. Güvenceli esneklik anlayışıyla yeni emek verme biçimlerini iş mevzuatına dahil ettik. İşçilerimizin senelik izin sürelerinin, bir kısmı 10 günden aşağı olmamak suretiyle bölümler halinde kullanılabilmesine olanak tanıdık. Hanım işçilere, analık izninin bitiminden itibaren; birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün ve sonraki doğumlarda 180 gün süreyle yarı zamanlı emek verme hakkı getirdik. Ebeveynlerden birine, evlatları ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli emek verme imkanı getirdik.”

Merkezi yönetim kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarındaki alt işveren işçileri direkt çalışmış oldukları kurum ve kuruluşlarda devamlı işçi ekibine aldıklarını da belirten Işıkhan, bu şekilde, devamlı işçi ekibine alınanların belli bir yaşta emekli olma zorunluluğunu ortadan kaldıran ve emekli olma hususunda tercih yapmalarına olanak veren düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.

Işıkhan, “Dini inançları yüzünden ayrımcılığa uğrayan, başörtüsü yüzünden eğitim özgürlüğü kısıtlanmış, ayrımcılığa uğramış hanımefendilerin eğitim ve emek verme haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla başörtüsü yasağını kaldırdık. Yerel idarelerde en fazlaca üyeye haiz sendika ile ilgili yöresel yönetim içinde Toplumsal Denge Sözleşmesi yapılabilmesine olanak sağladık.” dedi.

“HERKESE EŞİT ŞARTLARDA SOSYAL GÜVENLİK HİZMETİNİ İLKE EDİNDİK”

Bakan Işıkhan, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı üstüne inşa ettikleri Toplumsal Güvenlik Reformu ile sistemin dağınık haldeki parçalı kurumsal yapısını ortadan kaldırdıklarını belirterek, toplumsal güvenlik hizmetinin tek elden ve etkin bir halde Toplumsal Güvenlik Kurumu çatısı altında sunulmasını sağladıklarını söylemiş oldu.

Toplumsal güvenlik sisteminin kapsamını genişleterek daha çok vatandaşın toplumsal güvenceye kavuşturulduğunu dile getiren Işıkhan, şunları kaydetti:

“Çalışanlar, işverenler ve emekliler içinde hakkaniyetli bir denge sağlamak amacıyla ayrıcalıklı statüleri kaldırarak işçi, işgören, esnaf her insana eşit şartlarda toplumsal güvenlik hizmeti verilmesini ilke edindik. Basın Kartı Yönetmeliğine nazaran basın kartı sahibi olanlara, Türkiye Radyo ve Tv Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlara, ceza infaz kurumunda çalışanlara ve sıhhat personeline fiili hizmet süresi zammı hakkı verdik. Ev hizmetlerinde bir yada birden fazla gerçek şahıs tarafınca çalıştırılan ve çalışmış oldukları şahıs yanında emek verme gün sayısı 10 günden azca olan kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenebilmesine olanak tanıyarak sigortalı olmalarını sağladık.”

Çiftçilere sigorta primlerini hasat zamanıyla uyumlu şekilde 6’şar aylık dönemler halinde ödeyebilme imkanı sağladıklarını anımsatan Işıkhan, “İki çocukla sınırı olan olan doğum borçlanması hakkının kapsamını 2014 yılından itibaren üç çocuk olarak genişlettik. Asgari ücretten alınan vergilerin kaldırılması uygulamasını hayata geçirerek tüm gelir gruplarında asgari tutara kadar olan kazançlar için vergi muafiyeti getirdik. Bu zamanı adımla, işçi, işgören tüm çalışanlarımızın refah seviyesini artırdık.” dedi.