Endüstri ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Endüstri ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilecek Terminal İstanbul Teknoloji ve Girişimcilik Merkezi Tanıtım Töreni’nde, uzun seneler İstanbul’un ve Türkiye’nin dünyaya oluşturulan kapısı olan Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı’nda zamanı bir ana hep beraber şahitlik ettiklerini kaydetti.

Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı’nın şimdi de İstanbul’u dünya genelinde girişimcilik ve inovasyon merkezi haline getirecek muhteşem bir projeye ev sahipliği yapacağını dile getiren Kacır, “Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki en iddialı projesi Terminal İstanbul’un girişimcilerimiz, yatırımcılarımız, gençlerimiz, üniversitelerimiz ve milletimiz için hayırlı olmasını arzuluyorum.” diye konuştu.

Teknolojideki süratli gelişmenin ve dijital dönüşümün baş döndürücü etkisiyle girişimcilik ekosisteminin dünyada değişime öncülük ettiğine dikkati çeken Kacır, Türkiye Yüzyılı’nda teknoloji girişimciliğinin ekonomide hep beraber yazılacak yeni başarı konusunda ana erkek oyuncu olduğuna inandıklarını söylemiş oldu.

“İŞTE TÜRKİYE’YE ÖZGÜ ‘GARAJ MODELİ’ BUDUR”

Son 22 yılda hep beraber sıfırdan inşa edilen teknoloji girişimciliği ekosisteminin, gelecek adına ümit deposu bulunduğunu vurgulayan Kacır, şöyleki devam etti:

“Teknoparklarımızın sayısını 2’den 101’e, teknoparklarımızda AR-GE ve inovasyon icra eden girişimlerin sayısını 56’dan 10 binin üstüne çıkardık. Daha ilkin uygulaması olmayan AR-GE ve tasarım merkezlerimizin sayısı bin 600’ü aştı. TÜBİTAK Bigg programıyla 2 bin 293 teknoloji girişiminin kurulmasını sağladık. 60’tan fazla hızlandırıcı ve 80’den fazla kuluçka merkezi ile tohum aşamasındaki girişimlerin serpilmesi için uygun bir iklim oluşturduk. 2018’den bu yana paydaşlarımızla beraber düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle milyonlarca genci teknoloji geliştirme yolculuğuna kazandırdık, binlerce teknoloji girişimin doğmasına şahitlik ettik.

İşte Türkiye’ye özgü ‘garaj modeli’ budur. Bir tek ağzında altın kaşıkla doğanların değil, toplumun tüm kesimlerinin teknoloji geliştirme ve dünyayı değişiklik yapma iddiası taşıyabilmesi, girişimciler için doğuştan haiz olunan varlık ve imkanlardan daha fazlaca; alın teriyle, akıl teriyle elde edilmiş kazanımların hızlandırıcı olabilmesi Türkiye’nin teknoparklarıyla, AR-GE merkezleriyle, TEKNOFEST’lerle dünyaya sunmuş olduğu girişimcilik modelinin özüdür.”

“TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ BİR ÇEKİM MERKEZİNE DÖNÜŞÜYOR”

Kurmuş oldukları ekosistem ve altyapı yardımıyla salgından bu yana teknoloji girişimciliğinin Türkiye’de altın çağını yaşadığını dile getiren Kacır, 2019’a kadar hemen hemen unicornu olmayan bir ülke iken, bugün Türkiye’nin 6’sına bakanlık olarak destek verdikleri “milyar dolar kıymeti” aşan 7 unicorn, kısaca 7 Turcorn’a haiz bulunduğunu anımsattı.

Geçen yıl tüm dünyada girişimlere yatırımların son beş senenin en düşük düzeyinde seyrederken Türkiye’de halen salgın öncesindekinin birkaç katı büyüklükte yatırım gerçekleştiğini özetleyen Kacır, “Önceki 10 yılda 1 milyar dolar yatırım meydana getirilen Türk teknoloji girişimleri, son 3 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım aldı. Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi, bölgesel ve küresel düzeyde bir çekim merkezine dönüşüyor.” ifadelerini kullandı.

“ŞİMDİ, İSTANBUL İÇİN DÜNYAYA SÖYLENECEK YENİ SÖZLER, DÜNYAYLA PAYLAŞILACAK YENİ VE PARLAK FİKİRLER VAR”

Bakan Kacır, İstanbul’un bir dünya şehri ve markası olduğuna dikkati çekerek, şöyleki konuştu:

“7 Turcorn’umuzun da İstanbul’da dünyaya gelen olması elbet bir rastlantı değil. Şimdi, İstanbul için yeni çağda yeni bir hedef, yeni bir ufuk var. Şimdi, İstanbul için dünyaya söylenecek yeni sözler, dünyayla paylaşılacak yeni ve parlak fikirler var. Hedefimiz 2030 yılına dek İstanbul’u girişimcilikte dünyanın ilk 20 merkezinden biri haline getirmek. Hedefimiz 2030’a dek 100 Turcorn’un, 100 bin teknoloji girişiminin bu ülkeden doğması, bu ülkede büyümesi, dünyaya açılması. Bunu başarabilecek potansiyelimiz bulunduğunu biliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda Terminal İstanbul Teknoloji ve Girişimcilik Merkezini hayata geçiriyoruz.”

Buranın Türkiye’nin teknoloji geliştirme iddiasının bir üst lige taşındığı bir merkez olacağını belirten Kacır, “Nuri Demirağ’ın gök şenliklerinin hatıralarını, ‘tam bağımsız Türkiye’nin festivali TEKNOFEST’lerin izlerini taşıyan bu adresi; girişimcilere ev sahipliği icra eden bir teknoloji üssüne dönüştürüyoruz. Yeni girişimcilerin yetişeceği bir girişimci fabrikası inşa edeceğiz. 400 bin metrekarelik Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı Terminalini dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getireceğiz.” dedi.

“TERMİNAL İSTANBUL’DAN SONRA BURAYI GÖRMEYEN YATIRIMCI KALMAYACAK”

Terminal İstanbul hakkında informasyon veren Bakan Kacır, şöyleki devam etti:

“Merkez bünyesinde, ortalama 210 bin metrekare alanda binlerce teknoloji şirketi ve girişimine hizmet edecek, her yıl onlarca etkinlik düzenleyecek kapasiteye haiz Türkiye’nin en büyük teknoparkını kuruyoruz. Bu yeni nesil teknoparkta; yenilikçi projelerin gerçekleşmesini sağlayacak; çağdaş emek harcama ofisleri, kuluçka merkezleri, hızlandırıcı programları, ortak emek harcama alanları, ortak prototipleme ve üretim merkezleri ile AR-GE laboratuvarları şeklinde yapılar bulunacak. Burası, küresel teknoloji şirketleri ve yatırım fonları ile girişimlerin buluşma noktası olacak.

Mobiliteden uzay teknolojilerine, müdafa sanayiinden finans teknolojilerine, eş zamanlı 34 hızlandırma programında Terminal İstanbul paydaş kurumları girişimcilerimizle beraber olacak.”

Burayı ziyaret eden bir küresel yatırımcının, ilgi duyduğu yatırım başlıklarında yüzlerce girişimle buluşma şansına haiz olacağını özetleyen Kacır, “Teknoparklarımız burada iş birlikleriyle ortak hızlandırma programları başlatacak, girişimcilerimiz aynı kulvarda oldukları yüzlerce girişimle deneyimlerini paylaşacak. Iyi mi ki tarih süresince İstanbul’a adım atmayan bir gezgin, bir yolcu pek kalmamışsa, Terminal İstanbul’dan sonrasında burayı görmeyen, burayı ziyaret etmeyen bir yatırımcı da kalmayacak.” diye konuştu.

Yılda 1 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği meydana getirecek Terminal İstanbul’da girişimciliğin yalnız iş dünyasıyla değil bununla birlikte toplumla bağını güçlendirecek emekler da yürüteceklerini kaydeden Kacır, bilhassa gençlerin gelişimine katkı sağlayacak Deneyap teknoloji atölyeleri, bilim merkezleri, yazılım okulları ve çocuk üniversitesinin bu merkezde yer alacağını söylemiş oldu.

TEKNOFEST takımlarının da burada kuracak atölyelerden, geliştirme altyapılarından ve terminal içinde ve apronda bulunacak kontrol alanlarından yıl süresince yararlanacağını aktaran Kacır, derhal yakınında yer edinen Millet Bahçesi’yle bu merkezin, İstanbul’da yeni bir yaşam alanı olarak, bilim ve toplumun buluşma adresi olacağını açıkladı.

“UMUYORUM Kİ İSTANBUL BU YENİ VİZYONA SAHİP ÇIKACAKTIR”

Bugün atılan bu ilk adımda, bu heyecana ortak olan fazlaca sayıda paydaş olduğuna dikkati çeken Bakan Kacır, şunları söylemiş oldu:

“Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin temsilcileri, rektörlerimiz, teknopark yöneticilerimiz, iş insanlarımız, gençlerimiz, her birisinin isimlerini tek tek sayamadığım görkemli başarılara imza atan girişimcilerimiz, yatırımcılarımız. Çok önemli bir takımla yola çıkıyoruz. Burası adeta şampiyonlar ligi. Ortak bir düşsel gerçeğe dönüştürme iradesini bizimle paylaşan, bu yolculukta bizimle beraber olan, Türkiye’nin ve İstanbul’un geleceğine inanan tüm paydaşlarımıza huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.”

“Umuyorum ki İstanbul bu yeni gösterime haiz çıkacaktır.” diyen Kacır, şöyleki konuştu:

“Kıymetli Murat Kurum ve Abdulkadir Uraloğlu bakanlarımızın paylaşmış olduğu İstanbul’u geleceğe taşıyacak projeleri, İstanbul’un her ilçesine, her mahallesine taşınacak devasa bir ekosistemin ve dijital İstanbul vizyonunun müjdelerini dinledik. Terminal İstanbul bu projeleri taçlandıran bir merkez olacaktır. Terminal İstanbul, bu şehrin liderlik ruhunu tekrardan canlandıracaktır. İstanbul, medeniyetimizin soluğunu, rüzgarını tekrardan dünyayla buluşturacaktır. Hep beraber el ele vereceğiz. Kimseyi geride bırakmadan, Kimseyi ayırmadan, İstanbul için, Türkiye için emek veren, akıl teri döken hep beraberce beraber olacağız. Ortak akılla hareket edecek, bu projeyi beraber gerçekleştireceğiz. Bir kez daha tüm paydaşlarımıza, bu etkinlikte alın teri döken her insana teşekkür ediyorum.”