Kocaeli’de TOKİ anahtar teslim törenine katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, zelzele bölgesi için son rakamı paylaştı. Bakan Özhaseki, “Yarın dağıtacağımız konutlarla beraber 75 bin kadar konutu teslim etmiş olacağız. Biz bu şekilde çırpınırken birileri de engel olmaya çalışmış oldukları benzer biçimde bir taraftan da söz atmaktan geri durmuyorlar” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, TOKİ Sekbanlı-Sepetçi Proje Alanı anahtar teslim törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Özhaseki, “Bu zamanda bizi daha oldukça meşgul eden 2 tane işimiz var. Birisi 6 Şubat’ta meydana gelen 100 yıl dense de, asrın felaketi dense de kişisel kanaatimi söylüyorum bin senelik Anadolu medeniyetimizde başımıza gelebilecek en büyük felaketin izlerini giderebilmek, yaraları sarabilmek için büyük gayretimiz var. Bu bizim bayağı meşgul ediyor. Sonrasında da haliyle yaklaşan depremler karşısında şehirlerimizi daha dirençli hale getirebilmek, konutlarımızı, iş yerlerimizi daha güvenli hale getirebilmek için de bir savaşım içerisindeyiz. Bu mevzu da elbet ki bizleri müthiş şekilde yoruyor ve onlarla meşgul olmaya devam ediyoruz. 6 Şubat depreminden bahseden Bakan Özhaseki, “Zelzele bölgelerinin her bir şehrinde ve ilçesinde bir bakan arkadaşımız vardı. AFAD görevlileri, valilerimiz, kaymakamlarımız vardı. Naçizane ben de belediyelerden görevli genel başkan yardımcısıydım” diye konuştu.

“RANTSAL DÖNÜŞÜM YAPANIN ZATEN ALLAH CEZASINI VERSİN”

Bin 390 belediyeden irili ufaklı 810 tanesinin AK Parti’nin bulunduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “Arkadaşlarımızı tek tek arayarak ‘Acil işlerinizi ekipleriniz yapsınlar fakat siz tamamınız oraya gideceksiniz’ diye görevlendirdik. O günlerde rastladığımız bizim birçok yabancı misyon şefi dostlar bu depremin dörtte biri eğer bizde olsaydı biz altından kalkamazdık’ diye hep ifade etmişlerdir. Biz vicdanen huzuruyuz. Elimizden geleni yapıyoruz fakat bir de o dönemde zelzele turistleri vardı. Malum belediyeler o bölgelere yalnız birkaç gün sonrasında hususi jetlerle geldiler. İçerisi basın ordusu dolu. Hususi jetlerine, yanlarına toplumsal medya fenomenlerini aldılar. İndikten sonrasında onları bir iki çadıra götürdüler. Onlar da orada selfieler çekindiler, bıraktılar gittiler. Onların da Tanrı iyiliğini versin. Onlar da esasen her dönemde bu şekilde bir gariplikler içinde hayatlarını devam ettiriyorlar. Kentsel dönüşüm hayata geçirmeye kalkarsınız, ‘Efendim biz kentsel dönüşüme değil de rantsal dönüşüme karşıyız.’ Mecliste de geçenlerde bütçe görüşmelerinde dedim ki ‘Artık midem bulanıyor; bu söz söylemeyin. Yeter 20 senedir. Bir tane kentsel dönüşüm yapın ne olur. Size rantsal dönüşüm yapın diyen mi var?’ Rantsal dönüşüm yapanın esasen Tanrı cezasını versin. Ne demek rantsal dönüşüm? Koca koca belediyeler var elinizde imkanlar var. Gelin bir tane yapın. Adam benzer biçimde bir kentsel dönüşüm yapın. Engel olmaya çabalamayın en azından. Yok, engel olamazlarsa davalar açıyorlar. Arkasından başka türlü de devam ediyor. Ne diyelim, kimisi iş hayata geçirmeye, yapıt bırakmaya uğraşır, hayırlı bir iş yapayım diye çabalar, kimisi de engel olmak için çırpınır durur. Bu dünya esasen bu şekilde devam edip gidiyor” şeklinde konuştu.

“YARIN DAĞITACAĞIMIZ KONUTLARLA BİRLİKTE 75 BİN KADAR KONUTU TESLİM ETMİŞ OLACAĞIZ”

6 Şubat depreminden beri asla boş durmadıklarını söyleyen Bakan Özhaseki “Gece gündüz demeden çalıştık. O bölgelerde bir saniyemiz bile boş geçmedi. Binden fazla şantiyemiz var. 300 bin kadar inşaat şu anda devam ediyor. 4 bin 333 tane köyde, 50-100-150 tane çelik karkastan evler yapıyoruz. O evleri de bir uçtan teslim ediyoruz. Kent merkezlerine başladık. Kent merkezlerinde, o merkezlere oluşturulan ana caddelerdeki binaları kimlikli yapabilmek adına gene inşaatlara başladık ve bir taraftan da teslim ediyoruz. Yarın dağıtacağımız konutlarla beraber 75 bin kadar konutu teslim etmiş olacağız. Biz bu şekilde çırpınırken birileri de engel olmaya çalışmış oldukları benzer biçimde bir taraftan da söz atmaktan geri durmuyorlar. 1 ay kadar ilkin ana muhalefetin genel başkanı ‘Nerede bu evler’ diye bağırıyordu. ‘Sizin başarınız burada sıfır’, bir şeyler diyorlar eline tabela almış. Bir başka genel başkan çıkmış diyor ki ‘Evleri kimlere verdiniz? Siz yüzde 100 AK Partililere veriyorsunuz, arabalarınıza dağıtıyorsunuz değil mi?’ falan diyor” ifadelerini kullandı.

“110 BİN KİŞİLİK ORDUYLA ÇALIŞIYORUZ”

Depremin ilk olduğu günlerde isim vermeden bir genel başkan yardımcısının söylediklerini Bakan, “Ramazan günü fazla da rahatsız olmaların da istemiyorum, içimiz de yanıyor bu söylediklerinden dolayı fakat şu şekilde söylüyorlardı; ‘Bu iktidar var ya depremin altında kalır.’ Kardeşim insanoğlu can çekişiyor, iktidarın gidip gitmemesiyle ne alakası var? Tamamımız seferberlik halindeyiz. Aylarca oradaydık. Arkadaşlarımız saç sakal birbirine karışmış vaziyette büyükşehir belediye başkanlarımız aylarca oradaydı. Bunlar başka dertteler. Ev yapımlarına sert zeminlerde 1 ay sonrasında başladık, bilim adamlarının iyi mi tanım etmişse, ‘Acelenizde ne oluyor canım? Niye başlıyorsunuz ki evlere?’ diyenler şimdi ‘Evler nerede’ demeye başladılar. Sonrasında da ‘Akrabalarınıza dağıtıyorsunuz’ falan demeye başladılar. Hepsine açık duyuruda bulunduk. Bakın şu anda yarın ki dağıtacaklarımızla 75 bin tane evimiz hazır ve dağıtıyoruz. Gelin göstereyim. Bin tane şantiyemiz var. 110 bin kişilik orduyla çalışıyoruz orada. 4 bin 333 tane köyde şantiye kurduk evler yapıyoruz 50-100 tane hem de mis benzer biçimde evler. Mis benzer biçimde evler söylediğim için bile dillerine düştüm. Hakikaten mis benzer biçimde evler, çelik karkaslı evler. İnsanlar tek başına kim bilir ekonomik gücü olup da onları yaptırma imkanı bulamayabilirler fakat Cumhurbaşkanımızın talimatı; ‘Birincisi madem yapıyoruz biz en güzelini yapalım. 2 depreme de dirençli olsun.’ Hiçbir harcamadan kaçınmadan bu evler yapılıyor fakat bu arkadaşlarımızın ne yazık ki dilleri birazcık kirli. Bu zelzele üstünden bile politika hayata geçirmeye devam ediyorlar. Keşke zelzele üstünden politika yapılmasa. Bu dostlar kimi zaman ağzından çıkanı, ne dediklerini bilmiyorlar kimi zaman de çabalıyoruz, söylüyoruz fakat bir türlü söylediklerimizde idrak etmek istemiyorlar” dedi.

“320 BİN AİLEYE KİRA YARDIMINDA BULUNUYORUZ”

Türkiye’nin zelzele bölgesi bulunduğunu söyleyen Bakan, “Bilim adamları diyorlar ki Himalayalardan başlayarak Alplere doğru devam eden çizgi üstünde 5 riskli ülke var. Birisi de Türkiye, Anadolu coğrafyası. Şu anda kırılmamış hala 500’e yakın fay hattı var. Ne vakit kırılacak, hangi saatte, hangi şiddette, iyi mi bir hasar bırakacak? Bunu bilme imkanımız yok fakat bilebileceğimiz bir şey var. Bu depremlerin her an olabileceğini bilip ona gore hareket etmek. Bir taraftan zelzele bölgelerinde koşuyoruz, o hasarları sarmaya çalışıyoruz. Neredeyse 320 bin aileye kira yardımında bulunuyoruz. Onların evlerini bitirmeliyiz ki memleketlerine dönmeliler, yerlerinde oturmalılar ve bir de konteyner kentlerde kalan 600 bine yakın kardeşimiz var. İnşallah bundan sonrasında da her ay biz, 10-15 bin konutu oralarda teslim ederek onları da sıhhatli yapılarına kavuşturmak istiyoruz” diye konuştu.

“YENİ BİR BELEDİYECİLİK MODASI ÇIKTI. ‘ALGI BELEDİYECİLİĞİ’ DİYORLAR”

TOKİ Kocaeli İzmit Sekbanlı Sepetçi Projesi ile ilgi konuşan Bakan Özhaseki, “Bugün burada da güzel bir hizmet yapılmış. TOKİ başkanımız da söylemiş oldu, küçücük eksiklikleri varmış. Onları da arkadaşlarımız esasen gideriyorlar fakat şunu bilelim, yepyeni bir ev bile alsanız ilk çıkan küçücük sıkıntıya uğrar. Asansör bigün arızalanabilir, 2’nci gün elektrik düğmesinde bir şey olabilir. 5 dönem büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak her seçim vardığında millet önüne çıkardım, derdim ki, ‘Bakın bana bir yetki verdiniz, mühür verdiniz, bütçe verdiniz, ben de 5 senede şunları yaptım; gücüm bu tarz şeyleri yetti. Eğer müsaade ederseniz önümüzdeki dönemde şunları yapmak isterim.’ Bundan daha makul, daha meşru bir şey olabilir mi? Millet de değerlendirir. Her insana bakar, ‘Tamam Bu adam gitsin’ derdi, ben de devam ederdim. Doğal olarak oyumu da yükseltirlerdi. Tanrı razı olsun. Sorumluluğum artardı fakat şimdi benim bu yaşta anlayamadığım yeni bir belediyecilik modası çıktı. ‘Idrak belediyeciliği’ diyorlar, başını İstanbul çekiyor esasen. Kentsel dönüşüm için ayrılan para 500 milyonun altında fakat idrak operasyonları için ajanslara verilen para 890 milyon lira civarında. Kentsel dönüşüme ayırdığın parayla reklama ayırdığın para bari eşit olsaydı. Ben bunu anlamakta hakikaten güçlük çekiyorum. Ne yapıyor peki o ajanslar? Fenomenleri ayarlıyorlar. Toplumsal medyadaki hesabında kuvvetli adamları buluyorlar, paralar veriyorlar. Peki o paraları alanlar ne yapıyor? Başkan efendi oturuyor, alkışlıyorlar, ayağa kalkıyor, alkışlıyorlar, gülüyor, alkışlıyorlar, yatıyor, alkışlıyorlar. Tatile gidiyor, çalışıyormuş benzer biçimde gösteriyorlar. İş yapmıyor, yapıyormuş benzer biçimde gösteriyorlar. Vallahi ben bu belediyeciliği anlayamadım. Bu şekilde bir anlayış, doğru bir anlayış değil. Bunların hepsi geçer gider fakat kalıcı olan işte buradaki eserler, yapılanlar. İnşallah biz bundan sonrasında da Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önderliğinde hizmet ve yapıt belediyeciliğine devam edeceğiz” şeklinde konuştu.