Sosyete dünyasının meşhur adı Etel Baler’in garip bir hastalığı var. Bu durumu geçtiğimiz günlerde bir davette Etel Baler’le karşılaşınca öğrendim. Şu şekilde ki Etel, daha ilkin tanışmamıza karşın, beni tanıyamadı. Yanına gittim. Ve kendisinden öğrendim ki meğer ‘Prosopagnosia’ hastasıymış. Baler, yaşamış olduğu bu sorunla ilgili “Hastalığım ‘Prosopagnosia’, yüz körlüğü adıyla anılıyor. Kimi zaman görüp de slm vermedim diye üzülenler oluyor. Fakat şunu bilsinler ki hakkaten yüzlerini tanıyamadığım için slm vermemişimdir.

Ümit ederim artık durumumu bilen dostlarım bana anlayış gösterir” dedi. Aslına bakarsak biz bu hastalığı ilk olarak 58 yaşındaki Oscarlı erkek oyuncu Brad Pitt’ten duyduk, kendisi Esquire dergisine verdiği röportajda aynı sorunla savaşım ettiğini söyleyip “Pek oldukça şahıs benden nefret ediyor, zira onlara saygısızlık ettiğimi düşünüyor” diye konuşmuştu.

BİLİŞSEL BOZUKLUK

Pitt, röportajında rahatsızlığıyla ilgili birazcık araştırma yaptığını söylemiş ve 2017’de meydana getirilen bir çalışmada, ideal kilonun altında doğan yoksul aile evlatlarının yetişkinlik döneminde yüz körlüğü yaşayabildiğinin ve düşük kilonun beyin gelişimini, bilhassa de beynin görsel informasyon ile ilgili bölgelerini etkilediğinin bulunduğunu belirtmişti. Prosopagnozi, Yunanca ‘yüz’ anlamına geliyor. Hastalık insanoğlunun kendi yüzü dahil olmak suretiyle eşinin, arkadaşının insanların yüzlerini bile ayırt etmekte zorlandığı bir bilişsel bozukluk. Eğer Etel Baler, çağrı ve etkinliklerde size slm vermezse, sakın küsüp kırılmayın, benim benzer biçimde siz de yanına gidin.

KORKUNUZ İLE YÜZLEŞİN

Yükseklik korkusu olmayanlar yada bu korkusunu yenmek isteyenler için güzel bir deneyimden anlatmak isterim. Deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte yer edinen ve 27 metre uzunluğundaki Avrupa’nın en uzun cam yürüyüş rotası olan Skyview’i ne olursa olsun deneyim edin…

Çoğu zaman Dubai’de keşfet’lere düşen cam köprünün vatanımızda bir başka güzel bulunduğunun altını çizmek isterim. Buradan, kuzeyde Çamlıca Tepesi, güneyde Prens adaları, doğuda İstanbul Finans Merkezi ve batıda Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Galata Kulesi ve Haliç körfezi benzer biçimde zamanı mekanları görebilirsiniz.

NEREDE O ESKİ GÜNLER

Bir dönem ‘Sert adamların’ kol gezdirilmiş olduğu İstanbul gece hayatında hanım ağa olarak vasıflandırılan Türkan Şerbetçi, Pınar Kerimoğlu ile sohbetinde günümüz eğlence dünyasının jargonu hakkında konuştu… “Eskiden edep vardı” diyen Şerbetçi şöyleki devam etti:

“Eskiden insanoğlu karısı ile gittiği bir mekana sevgilisi yada dostu ile gitmezdi. Artık bu dengeler kalmadı. Şimdi bakıyorsun mekana ilkin karısıyla birkaç gün sonrasında da sevgilisi ile geliyorlar.” Hakikaten geçmiş ile bugün yaşanılanlar içinde uçurumlar var.

‘FİLM DERTLİ İNSAN İŞİDİR’

Uzun seneler film çekmiş ve ülkemize internasyonal birçok ödül getirmiş beyazperde doçenti Topkapı Üniversitesi Beyaz perde Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nagihan Çakar tarafınca üçüncüsü organize edilen TAYF Internasyonal Kısa Film Festivali gerçekleşti. İtalya’dan Fransa’ya, Hindistan’dan İran’a, Uganda’dan Honduras’a, Tanzanya’dan Portoriko’ya olmak suretiyle toplam 121 ülkeden 3 bin 165 müracaat arasından 13 kısa film ödüllendirildi.

Gecede konuşma meydana getiren Kültür ve Gezim Bakanlığı Beyaz perde Genel Müdürü Birol Itimat “Ben oldukça kısa film seven biriyim. Kısa film görünmüş olduğu benzer biçimde değildir, oldukça zor olsa gerek aslına bakarsak, dünyanın en iyi fikirleri kısa filmlerden çıkar. Kısa filmler zamana karşı yapılır, parasızlığa karşın yapılır. Film işi dertli insanların işidir. Derdi olmasa film çekmez insan. Festivaller de dertleşme yeridir” dedi. Uzun metraj bir yana, kısa film bir yana hakkaten…