Paylaşmanın, bereketin ve huzurun ayı ramazan geride kalırken, bayram coşkusu hepimizin içini sardı… Ramazan bayramı gelenekleri, büyük değişikliklere uğramadan geçmişten günümüze var olmaya devam ediyor. Değişik kültürlerin binlerce senedir aynı topraklarda iç içe geçmiş olduğu devletimizde, dini bayramlar şenlik havasında yaşanıyor. Bu bayram da genç-yaşlı hepimiz gene sevdikleriyle bir araya gelecek, şekerler ikram edilecek, aile büyüklerinin ziyaretine gidilecek, küsler barışacak, kaybedilenler için dualar edilecek. Bayram sevincini büyük-küçük hep beraber hayata devam etmenin yolu, geleneklerimizi sürdürmekten geçiyor. İşte geçmişten günümüze olmazsa olmaz bayram ritüellerimiz…
Bayramdan yedi gün ilkin başlanan büyük temizlik, bayram sabahına kadar devam eder ve tüm ev köşe nahiye temizlenir. Bayramda ağırlanacak misafirler ulaşmadan önce, evin tertemiz olduğundan güvenilir olunur. Mis benzer biçimde evlerde bayram heyecanı için geri sayım adım atar.

ALIŞVERİŞ DÖRT GÖZLE BEKLENİR

Çoluk çocuk, hanım adam hepimiz; bayram alışverişini heyecanla bekler. Tüm aile çarşı pazar dolaşıp eksiklerini tamamlar. Bir taraftan bayramlık giysiler bakılır, öteki taraftan mutfak malzemeleri alınır. Son yıllarda büyük şehirlerde kurulan devasa çadırlarda, zamanı çarşılarda ve avmlerinde bayram öncesi büyük hareketlilik yaşanıyor.

Bazı yörelerde Kadir gecelerinde lokma yapılarak komşulara ve yakınlara dağıtılır.

Arife günü bayram yiyecekleri hazırlanmış olur. Çoğu zaman dolmalar sarılmış olur, börekler açılır. Bayramın olmazsa olmaz tatlısı ise baklavadır. Bazı yörelerde arife günü sarı burma, baklava ve tel kadayıf hazırlanıp yakınlara dağıtılır. Köylerde ise arife günü yufka ekmeği yapılıp dağıtılır. Yufka ekmeğinin içine çoğu zaman etli pilav, irmik yada tahin helvası konur.

HERKES YENİ GİYSİLERİNİ GİYER

Bayram sabahı erkenden kalkılır ve hepimiz en yeni bayramlık giysilerini giyer. Erkekler bayram namazına gider. Hanımefendiler ise kahvaltı için sofra hazırlıklarını yapar.

CAMİYE GİDİŞTE DÖNÜŞTE FARKLI YOLLAR KULLANILIR

Bayram namazına gitmeden ilkin çoğu zaman tatlı bir şey yenir. Camiye gidişte ve dönüşte değişik yolları kullanmak benzer biçimde bir anane vardır. Değişik yollardan gidip gelmenin amacı; desteğe muhtaç kişileri görme imkanı bulmaktır.

Bayram namazı sonrası, erkekler toplu olarak mezarlıklara gider; hem yakınları, hem de tüm ölmüşler için yakarış eder. Peşinden eve gelinir.

KÜÇÜKLERE HARÇLIK VE HEDİYELER VERİLER

Bayram namazından eve dönüldüğünde tüm aile hep beraber sofraya oturur ve bayram kahvaltısı yapar. Peşinden ailenin en büyüğünden başlayarak bayramlaşılır, büyüklerin elleri öpülür. Büyükler de küçüklere harçlık yada hediyeler vererek onları sevindirir.

Eve bayram ziyaretine gelenlere kolonya, şeker, çikolata, baklava ve kahve benzer biçimde ikramlarda bulunulur. Kapıyı çalan küçüklere da para, leblebi, üzüm, şeker, mendil benzer biçimde hediyeler verilir. Çocuklar sabah erkenden evleri dolaşmaya adım atar ve şeker trafiği tüm bayram süresince devam eder. Şeker, ramazan bayramına tat katan temel unsurlardan biridir.