Küresel ölçekte Huawei tarafınca yürütülen “Gelecek İçin Tohumlar Programı” kapsamında, aralarında 2 Türk’ün de bulunmuş olduğu, 14 ülkeden 22 üniversite talebesi, Çin’de büyük final etkinliğinde bir araya geldi. Öğrenciler, hem Çin kültürünü tanıma hem de kendi ülkelerinin kültürlerini anlatma fırsatı buldukları programda, yeşil enerji mevzusunda bilgilendirilirken, yaratıcı düşünme mevzusunda da danışmanlık eğitimi aldı.

Programa, Huawei Türkiye’nin yürüttüğü emek verme kapsamında katılan Harran Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği talebesi Hilal Güzel, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, toplumsal medyada görmüş olduğu programa katılmak için yapmış olduğu başvurunun arkasından İstanbul Şile’de 1 hafta devam eden eğitime katıldıklarını söylemiş oldu.

Cinsel istismara maruz kalan evlatların yaşadıkları tramvayı, erken tanıyla minimize etmek amacıyla proje hazırladıklarını özetleyen Güzel, yaptıkları araştırmalarda, cinsel istismara uğrayan 0-7 yaş evlatların, bu durumun bilincinde olmadıklarını belirlediklerini aktardı. Güzel, Benim Yardımcım (MyCompanion) adını verdikleri proje hakkında şu şekilde konuştu:

“Suni zekayı kullanarak hazırlamış olduğumuz mobil oyunda temel hedefimiz, evlatları bu tür tehlikeli durumlar karşısında bilinçlendirmek, onları korumak ve gerektiğinde doğru yardımı alabilmeleri için eğitim vermek. Evlatların hususi bölgelerinin anlatıldığı mobil uygulamayla ya çocuklar kendiliğinden yaşadıkları cinsel istismarı konu alıyor ya da uygulamayı izlerken verdikleri tepkilerden, yaşadıkları istismara ilişkin ebeveynlere uyarı mesajı gönderiliyor.”

Rahat ve eğitici bir halde hazırladıkları uygulamada kar amacı gütmeyen organizasyon olarak, potansiyel işbirlikleriyle projeyi finanse etmeyi istediklerini ifade eden Güzel, “Yardım sürecinde, pedagoglar, devlet kurumları ve eğitim kurumlarıyla ortaklaşa iş yapmayı planlıyoruz.” dedi.

“Disleksi için suni zeka destekli mobil uygulama” projesiyle programa katılan MEF Üniversitesi Makine Mühendisliği talebesi Adem Atabağ da hazırladıkları projede, disleksi problemi bulunan evlatların öğrenme becerilerini geliştirmelerine katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.

Proje için akademisyenlerden de destek aldıklarını özetleyen Atabağ, “Bu uygulama yardımıyla disleksi sahibi çocuklar, çevrelerindeki objelerin görsellerini çekerek onları kendi hayal dünyalarına ekliyorlar ve bir öykü üretiyorlar. Suni zeka ile kendi hayal dünyalarındaki hikayeyi üretmelerine olanak sunarken çeşitli araçlar ve yöntemler ile onların öğrenme becerilerini geliştirmeyi sağlıyoruz.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Atabağ, Çin’deki etkinlikte hazırladıkları projeye ilişkin danışmanlık hizmeti de aldıklarını ifade ederek, “Benim için aslolan mühim olan bu mevzuya farkındalık oluşturmak. Proje kapsamında görüştüğümüz ailelerin, umutlarının karşılık bulması fazlaca mühim.” diye konuştu.