Günlerdir tüm dünyanın dikkatini Ambani Ailesi üstünden Hindistan’a çevirdik. En önde gelen haber kanalları dahi, bu abartılı gösteriş karşısında kayıtsız kalamadı. Haber olma mevzusunda Paris Moda Haftası’nı bile geride bırakan bir kutlamadan bahsediyoruz. Neyin kutlaması mı? Anlatıyorum.

Dünya genelinde 118 milyar dolarlık servetleriyle dokuzuncu sıranın sahibi Nita ve Mukesh Ambani çiftinin, 28 yaşındaki oğulları Anant Ambani ile milyoner iş insanı Viren Merchant’ın 29 yaşındaki kızları Radhika Merchant’ın 12 Temmuz’da gerçekleşecek olan düğünleri öncesinde 1-3 Mart tarihlerinde üç gün üç gece devam eden kutlamalarından bahsediyorum.

1200 KİŞİ DAVET EDİLDİ

Kutlamalara toplamda 1200 şahıs çağrı edildi. Konuklar hususi jetlerle getirildi. Misafirlere konaklamaları için son aşama lüks çadırlar kuruldu. Dekorasyonlarda yer edinen tüm çiçekler için Kim Kardashian’ın meşhur çiçekçisi Jeff Leatham tercih edildi.

Konuklar içinde Bill Gates, Mark Zuckerberg, Ivanka Trump, Rihanna şeklinde dünyaca meşhur adlar, mühim iş insanları, emirler, prensler ve Bollywood ünlüleri yer aldı.

Konuklara günler öncesinden 9 sayfalık hangi gün hangi davette ne giyinmeleri icap ettiğini açıklayan ‘elbise kodu’ sıralaması gönderildi. İlk gün 19 şarkılık bir repertuar ve 9 milyon dolarlık kaşeyle Rihanna sahne aldı. Sahnede kostüm tercihi The Attico’dan oldu.

Ambani ailesinin kadınlarının fanatik bırakan mücevherlerini de ek olarak ele almak gerek. Anne Nita Ambani, damadın ablası ve ailenin tek kızı Isha Ambani, damadın abisinin eşi Shloka Mehta Ambani ve müstakbel gelin Radhika Merchant bizlere üç gün aralıksız devam eden bir haute couture mücevher defilesi yaşattı.

Mesela, damadın anası Nita Ambani’nin zümrüt kolyesi 500 karat olduğu söyleniyor. Değerine kimse kati bir meblağ biçemiyor. Tahminler 50 milyon dolar ve 70 milyon dolar içinde seyrediyor. Parmağındaki tek taş yüzük ise 90 karat ve kıymeti 5 milyon dolar.

Haberlere bakılırsa bildiri adrese ulaşmışa benziyor. Zira üstünden günler geçmesine karşın kutlamalardan gelen haberler kıymetini koruyor gündem olmaya devam ediyor. Bu kutlamalar yardımıyla tüm dünya Ambani soyadını hafızalara yazmış oldu. Son dönemlerde sessiz lüks ve mütevazilik seviliyor dense de lüksün en heybetli hali ne olursa olsun cazibesini yitirmiyor. Kutlamalar bitti fakat şimdiden temmuzda gerçekleşecek düğüne odaklandık bile.

PARİS MODA HAFTASI’NDAN NOTLARIM

Paris Moda Haftası’nın büyüleyici atmosferi ve zarif tasarımları, her yıl moda dünyasının kalbini çarpıştırarak büyüleyici bir şölen sunuyor. Sadece, bu senenin defileleri, beklentilerin altında kaldı ve birçok marka, önceki yıllara kıyasla etkisi altına alan bir çıkış yapamadı. Sezonun en dikkat çekici koleksiyonları bile, genel bir heyecanın ve inovasyonun noksan olduğu izlenimini uyandırdı.

Saint Laurent Güz 2024 koleksiyonuyla moda haftasının en istikrarlı markası oldu. Marka, son dört sezondan beri çizgisini asla bozmadan durağan(durgun) şekilde iddialı, lüks ve sofistike bayanı küçük revizelerle bizlerle buluşturmaya devam ediyor.

Balmain için bir türlü yönünü bulamayan marka desem abartmış olmam. Balmain her ne kadar başarıya ulaşmış tasarımlara imza atmış olsa da koleksiyonlarında bütünlüğü yakalayamıyor.

The Row, Paris Moda Haftası’nın asla kuşkusuz en karizmatik markasıydı. Güz 2024 defilesi için davetlilerin görüntü almasını yasakladı ve gelenlerden bir tek not tutmalarını rica etti.

Valentino tamamen siyah bir koleksiyona imza atarak güvenli alanını korumayı ve zarafeti vurgulamayı tercih etmiş.

En iyi başlangıç defilesi ise asla şüphesiz Chloe oldu. Chemena Kamali Chloe’de Kreatif Direktör olarak ilk defilesini başarıyla sundu. Kamali, markaya yabancı bir isim değil, eski kreatif direktör Phoebe Philo’nun yanında yetişmen olarak çalışmış ve sonrasında uzun seneler markada kalmış bir tasarımcı. Bu koleksiyonda da markanın arşivlerini ve DNA’sını 70’lerden esin alan esintilerle devam ettirmiş. Yakın kaynaklar Kamali’nin Lagerfeld’in öğretilerini iyi öğrendiğini ve yolundan gitmek istediğini açıklıyor.

Kamali’nin çıkış koleksiyonu ne kadar başarılıysa Sean Mcgirr’in Alexander McQueen için hazırladığı ilk koleksiyon bir o denli orta derecedi. 20 yılı aşkın süredir Sarah Burton’ın kreatif direktörlüğünde başarıyla ilerleyen ve kraliyet ailesini giydiren bu köklü marka tek bir koleksiyonla aniden sokak markasına dönüşüvermişti. Mcgirr’in bu tutumunu markaya ve köklerine karşı saygısızlık olarak nitelendirsem abartmış olmam.

İzlemesi en hastalık uyandıran, en absürt giyim gösterisi kesinlikle Vivienne Westwood defilesiydi diyebilirim. Müzisyen Sam Smith’in yürüyüşü ve aralarda meydana gelen şovlar ne yazık ki seyir tadı vermedi.

Chanel defilesi Penelope Cruz, Brad Pitt Rianne Van Rompaey’in başrolündeki bir kısa film ile başladı. Koleksiyonda uzun vakit sonrasında tek farklılık tasarımlar arasına eklenen hacimli şapkalar oldu. Kısa film koleksiyondan daha çok konuşuldu.

Hermes defilesinde koleksiyondan ziyade tüm dikkatler davetlilerin çantalarındaydı. Adeta defileyi izlemenin şartıymış şeklinde, neredeyse her davetlide çeşit çeşit, azca bulunan Birkin ve Kelly model çantalar görüldü. Bu anlamda incelersek Hermes için davetiyesi en tuzlu giyim gösterisi de denilebilir.

Dior her zamanki tasarım çizgisine marka adını büyük puntolarla ilave ederek teknikte minik fakat görünüşte büyük bir revizeye gitmiş.

Moda haftasının en tutarsız koleksiyonu Balenciaga oldu. Kreatif Direktör Demna Gvasalia defileden ilkin yapmış olduğu açıklamada yeni koleksiyonda Balenciaga’nın geçmişi ile geleceği arasındaki bağlantıyı temsil etmesini istediğini ve direkt Mösyö Cristóbal Balenciaga’nın mirasından esin aldığını deklare etti. Peki netice ne oldu dersiniz? Koleksiyonun en ses getiren parçası koli bandı görünümüne haiz bilezik oldu.

Loewe tasarım bazında bakarsak son aşama lüks fakat koleksiyon bütününde bakarsak karmaşık izlenimler uyandıran bir defileyle karşımızdaydı. Detaylar göz kamaştırırken bütünsel olarak anlam karmaşasına gittim diyebilirim.

Coperni kısa sürede moda dünyasının tek fütüristik markası olmayı başardı. Marka tasarladığı tek parçayla büyük bir başarıya imza atmış oldu. Yüzde 99 hava ve 1 cam şeklinde olan ve aerogel olarak adlandırılan hususi malzemeden meydana getirilen çanta, Nasa ile çalışılarak bulunan bir materyalden yapılmış. 35 gram olmasına karşın kendi ağırlığının 4000 katını tutabiliyor. Modada yenilikçiliği ve sınırları zorlayan görülmemiş bir parça yarattıklarını rahatça söyleyebilirim.

Louis Vuitton Güz 2024 defilesi Kreatif Direktör Nicolas Ghesquiere’nin markadaki 10. yıl dönümünü kutladı. Koleksiyon Ghesquière tarzını, teknoloji ve klasiklerle dolu tasarımlarla sundu. Gesquiere markadaki ilk koleksiyonunu 5 Mart 2014’te gerçekleştirmiş, 10. yıl koleksiyonu da tam 10 yıl sonrasında gene bir 5 Mart gününe denk gelmesi fazlaca şık oldu.