Vaka, 11 Haziran’da Aziziye ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde meydana geldi. Gürcistanlı Padına Avcı, Fahrullah Özdemir ile beraber jandarmayı arayıp, bir senedir evli olduğu eşi Ayhan Avcı’yı tarladaki kulübede kanlar içinde buldukları suç duyurusunda bulunmuş oldu. Bunun üstüne bölgeye fazlaca sayıda ekip yönlendirildi. İncelemede, Ayhan Avcı’nın keskin bir alet ile başına ve boynuna vurularak öldürülmüş olduğu belirlendi. Padına Avcı ile Fahrullah Özdemir, jandarma tarafınca gözaltına alındı.

Padına Avcı jandarma ve savcılıktaki ifadesinde, “Vaka günü tarlada çalıştıktan sonrasında samimi olduğumuz ve yanımızda tarlası bulunan Fahrullah Özdemir’in otomobili ile akşam iş bittiğinde eve giderken, Ayhan telefonla görüştüğü bir kişiye küfretti ve o şahsa ‘parayı getir kuşları al’ diyerek telefonu kapattı. Sonrasında bizlere, ‘Beni Kaplıca’da indirin, siz devam edin’ dedi. Fahrullah ilkin eşimi Kaplıca’ya sonrasında da beni eve bıraktı. Gece eşim gelmeyince merak ettim ve telefonla aradım, yanıt vermedi. Uyudum ve saat 07.00 sıralarında uyandığımda Ayhan hala gelmemişti. Saat 08.00’de Fahrullah’ı aradım, tarlada çalıştığını ve kendisinin de Ayhan’a ulaşamadığını söylemiş oldu. Ben de taksiye binip tarlaya gittim. Fahrullah ile bizlere ilişik tarladaki barakaya girdiğimizde Ayhan’ı kanlar içinde yerde yatıyor vaziyette gördük. 112’ye ihbarda bulunduk” dedi. İşlemlerinin arkasından mahkemeye çıkarılan 2 şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Soruşturmanın arkasından tutuklu sanıklardan Padına Avcı hakkında ‘Eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Fahrullah Özdemir hakkında ise ‘kasten öldürmek’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bu süreçte Padına Avcı, ekim ayında davanın görüleceği Erzurum 3’ncü Ağrı Ceza Mahkemesi’ne mektup gönderdi. Avcı mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Sabah Ayhan, Fahrullah ve ben ekmek için Erzurum’dan tohumları alıp Fahrullah’ın otomobiliyle tarlaya gittik. Fahrullah eşime, ‘Ben sana o denli para verdim, hala benim senetlerimi vermiyorsun’ dedi. Eşim de ‘Vermiyorum abi, borcunun tamamını öde, vereyim’ dedi. Fahrullah, Ayhan’a, ‘ben sana borcumu fazlasıyla ödedim. Her gün seni buraya getiriyorum. Aracım yakıt harcıyor. Size sigara alıyorum. Her şeyinizde sizin yanınızda oldum’ dedi. Eşimin ağzı fazlaca küfürlüydü. Bunlar karşılıklı birbirlerine küfretmeye başladılar. Eşim bana, ‘Sen çık dışarıya biz ağır küfürler ediyoruz’ dedi. Çıktıktan 15- 20 dakika sonrasında yeniden geldiğimde eşim yerde yatıyordu. Fahrullah başlangıcında elinde kürekle duruyordu. Kürek ve Fahrullah’ın giysileri kanlıydı. Fahrullah beni kemerle bağladı. Otuz dakika bağlı kaldım. Fahrullah beni eve götürdü, gece de gelip ayrıldığım eşimden olan çocuğumu ve beni öldürmekle tehdit etti. Sabah tarlada buluştuğumuzda eşimi kulübede ölü bulduğumuzu söylememi istedi ve ben de bu şekilde ifade verdim.”