Samsun’da eşinin ölümünden görevli tuttuğu doktoru tabanca diretmesiyle kaçıran kişi, 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Samsun’da 13 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen vakada, Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem, Sinop’ta 2017 senesinde safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu yaşamını yitiren Çiğdem Eriş’in kocası Gökhan Eriş tarafınca tabanca diretmesiyle kaçırıldı. Görgü tanıklarının suç duyurusu üstüne harekete geçen polis ekibi, doktora ilişkin olan otomobilin önünü kesti. Tabip herhangi bir yara olmadan kurtarılırken, Gökhan Eriş ise yaya olarak firar etti. Kaçtığı esnada üstünde bulunan tabancayı düşüren Eriş, polisin takip edeni sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece 14 Eylül 2023’te tutuklanan Gökhan Eriş, Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.

Gökhan Eriş hakkında Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılandığı davada daha ilkin verdiği ifadede kendini korumak için çaba sarfeden Eriş, “Ben üzerime atılı suçları işlesem müşteki bu kadar rahat olabilir miydi? Belli bir süre vasıta kullandı, telefon görüşmesi yapmış oldu. Arkadaşının dükkanının önüne gidip aracın kornasına bastı. Bir yerde durakladı, birilerine el işareti yapmış oldu. Kim bulunduğunu bilmiyorum. Araca iki kişinin yaklaştığını görünce, ben de kendisine durmaması ve devam etmesi icap ettiğini söyledim. O esnada kendimi korumak amacıyla üzerimdeki silahı çıkardım. Aramızda arbede meydana geldi. Bu sırada otomobil kontak açık bir halde durdu. Aramızda meydana gelen arbede sebebiyle tabanca patladı. Ben kesinlikle müştekinin kafasına tabanca dayamadım. Üzerime atılı ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağmaya girişim’ suçlarını işlemedim. Benim kimsenin malına zarar verme şeklinde bir kastım yoktu. Tabanca ruhsatsızdır. Eski bir silahtır. Dededen kalmadır. Daha ilkin başka bir vakada kesinlikle kullanmadım. Üzerime atılı suçlamaların asla birini kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuşmuştu.

‘Beni yedi gün kadar takip ettiğini’ söylemiş oldu

Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem ise savunmasında; “Sanığın bana karşı bir husumeti vardır. Ortalama 6-7 yıl kadar ilkin eşinin ameliyatından dolayı bana husumet beslemektedir. Yalnız bana değil, ailemi, eşimin ailesine karşı da daha öncesinde yapmış olduğu hareketler vardır. Aramızda görülen başka dava dosyalar olmuştur. Ben sırf sanık yüzünden 6-7 yıl ilkin kadar ilkin Samsun’a geldim. Sinop’ta bulunduğum dönemde kendisini 1-2 kez görmüştüm. Sanığın savunmalarını kabul etmiyorum. Araca tesadüfen binmemiştir. Araca biner binmez ‘Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim’ şeklinde sözler söylemiş oldu. ‘Beni yedi gün kadar takip ettiğini’ söylemiş oldu. Oturduğum siteye kadar gelmiş. Beni beklemiş, kapıcıların dinlenmesini ve güvenlik kamera kayıtlarının getirilmesini isterim. Vaka günü işime gittim. 09.00-12.00 saatleri içinde çalıştım. Hemen sonra aracımı park ettiğim sokağa geldim ve arabama bindim. Benden sonrasında vasıta sağ kapısından sanık bindi ve silahı direkt boynuma dayadı. Gergindi, ‘Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim’ şeklinde kelimeler kullandı. ‘Ben aslına bakarsan yedi senedir bu anı bekliyordum’ dedi. Arka koltuğa kurşun sıktı. Sanık benden hem daha uzun boylu hem yarı yaşım kadardır, gençtir. Otomobile binince aracı sürmemi istedi. Ankara yoluna sürmemi istedi. Bana, ‘Beni de kendini de kurtarabilirsin. Bunun için tefeciye borcum olan 3 milyon vermen gerekir’. Vermezsem beni öldüreceğini söylemiş oldu. Benim o bölgede oldukça tanıdığım yoktu. Araçta iken sanık bana gerek yumruk ile gerek tabanca ile vurmaya devam etti. Devamlı gittiğim kuaför dükkanının önünden geçtim. Aracı hafifçe durdurdum ve elimle işaret etmeye çalıştım. Aslına bakarsanız berber dükkanı içinde bulunanlar ayaklandılar. Bu sırada sanık silahın kabzası ile bana vuruyordu. Yanlış yollara girdim. Kaza hayata geçirmeye çalıştım. Telefonum çaldı. Yalnız birine yanıt verebildim. Açmamı istemiyordu. Başhekimin sekreteri arıyordu. İşe gelip gelemeyeceğimi sordu. Ben de inşallah gelebilirim zor durumdayım şeklinde kelimeler kullandım. Sanık vasıta içinde giderken kendi borçlu olduğu kişiyi aradı, ne kadar borcu bulunduğunu sordu. Ankara yoluna çıktığımızda kendisi polisleri fark etti. Ben vaka esnasında hep onun dediklerini yaptım. Polisleri gördükten sonrasında arka kapıyı açıp oradan kaçmaya başladı. Ben sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını isterim” ifadelerini kullanmıştı.

Gökhan Eriş son söz olarak, “Beraatimi ve tahliyemi isterim” diye konuştu. Mahkeme Gökhan Eriş’i “yağma” suçundan 10 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 5 yıl ve “ruhsatsız tabanca” suçundan da 1 yıl 6 ay olmak suretiyle toplam 16 yıl 6 ay hapis ve 1000 lira da adli para cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. (İHA)