Merkez Bankası’nın son raporu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının maliyetinin ortalama 245 milyar şekele (67 milyar dolar) ulaşacağını ve bunun İsrail harp tarihindeki en yüksek maliyet olacağını ortaya koyuyor.

Üstelik, Fitch Kredi Derecelendirme Kuruluşu’nun 31 Mart’ta yayınladığı rapora nazaran bu sayıya, İsrail’in kuzeyinde Hizbullah’la yaşanmış olan gerilimden meydana gelen hasarlar dahil değil. Kuzeydeki gerilimin artmasının ise bu sayıyı iki katına çıkarması umut ediliyor.

Yedek askerlerin çağrılması

İsrail’in zararları içinde, yedek askerlerin çağrılması ve bunun sonucu olarak yaşanmış olan iş gücü kaybı da yer ediniyor.

Yedioth Ahronoth gazetesine nazaran, yedek askerlerin çağrılmasının en yoğun olduğu kasım ve ocak ayları arasındaki dönemde bunun maliyeti günlük ortalama 600 milyon şekel idi.

Geçen hafta İsrail’in i24 sitesinin yayınladığı raporda, Gazze sınırına yakın İsrail yerleşimlerindeki mülklere verilen zarar 15-20 milyar şekel (4,1-5,5 milyar dolar) olarak açıklandı.

i24’e nazaran, Hizbullah’la yaşanmış olan gerginlik sebebiyle kuzeydeki yerleşim birimlerinde kaydedilen zararın ise 5-7 milyar şekele (1,5-1,9 milyar dolar) ulaşmış olduğu düşünülüyor.

Filistinli işçilerin gidişiyle oluşan iş gücü kaybı

Gazze’ye saldırılar iş gücü piyasasına da büyük darbe vurdu. İsrail; bir çok inşaat, gezim, ziraat ve hizmet şeklinde dirimsel sektörlerde çalışan 178 binden fazla Filistinli işçiyi yitirdi.

Ocak ayında, İsrail Müteahhitler ve İnşaatçılar Birliği, yabancı işçi bulma sürecindeki yavaşlama sebebiyle inşaat sektöründe 140 bin kişilik bir açık bulunduğunu deklare etti.

Birlik, ülkedeki şantiyelerin yüzde 50’sinin ciddi iş gücü sıkıntısı sebebiyle kapalı bulunduğunu, etken olanların ise yüzde 30 kapasiteyle çalıştığını kaydetti.

İsrail Merkez İstatistik Bürosu’ndan piyasaya sürülen bir anket ise 7 Ekim’den bu yana Tel Aviv ve orta bölgelerdeki inşaat sahalarının yüzde 41’inin ve Kudüs bölgesindeki şantiyelerin yüzde 58’inin kapatıldığını ortaya koydu.

Kredi notlarının düşürülmesi

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s şubat ayında, İsrail hükümetinin yabancı ve mahalli para cinsinden kredi notunu A1’den A2’ye düşürdüğünü deklare etti. Hem de negatif görünüm sebebiyle İsrail’in yabancı ve mahalli para cinsinden üst düzey teminatlı notunu da A1’den A2’ye düşürdü.

Notun düşürülmesi, yatırımcıların, daha davranışlarında ölçülü davranabilecekleri ve Moody’s’in İsrail ekonomisine yönelik çizdiği risklerle yüzleşmek için daha yüksek faiz oranları belirleyebilecekleri anlamına geliyor.

Fitch Kredi Derecelendirme Kuruluşunun raporunda ise harbe ilişkin jeopolitik risklerin hala yüksek olduğu ve kredi dosyasını tehdit eden risklerin genişlediği kaydedildi.

Raporda, “Cenk devam etmiş olduğu sürece bölgesel gerginlik riski dahil olmak suretiyle negatif beklentiler devam ediyor. Borç/GSYİH oranında kısa vadede bir artışın yanı sıra askeri harcamalarda da artışın devam etmesini bekliyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Fitch, borcun GSYİH’ye oranının 2024’te yüzde 65,7’ye, 2025’te ise yüzde 67’ye çıkmasını bekliyor.

Internasyonal kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de geçen şubat ayında piyasaya sürülen bir raporunda, ülkenin notunu düşürdüğünü duyurmasından birkaç gün sonrasında 5 İsrail bankasının notunu düşürmüştü.

Raporda, Hapoalim, Leumi, Mizrahi-Tefahot, Discount ve International bankalarının notu A2’den A3’e düşürülmüştü.

İsrail ekonomisinde uzman internet sayfası Calcalist, “savaşın tırmanması durumunda bankaların uğrayacağı zararın bugün göründüğünden daha büyük olacağını” aktardı.

GSYİH

İstatistik Ofisi’nin geçen ayki verilerine nazaran, Gazze’deki harp sebebiyle mahalli iktisat 2023’ün son çeyreğinde yüzde 20 daraldı.

Son çeyrekte senelik bazda kaydedilen daralma, yatırım seviyesinin yüzde 70 düşmüş olduğu bir dönemde tüm sektörlerde yaşanmış olan çöküşten kaynaklandı.

Hususi tüketim, dördüncü çeyrekte yüzde 27 daralırken, buna kamu tüketiminde de aynı dönemde senelik bazda ortalama yüzde 90’lık bir daralma birlikte rol aldı.

İstatistik ofisine nazaran, ekonominin 2023’ün dördüncü çeyreğindeki daralması, Gazze savaşından direkt etkilendi. Zira yedek askerlerin çağrılması, İsraillilere tahsis edilen alternatif konutların maliyetleri ve inşaat sektöründeki iş gücü sıkıntısı gayri safi yurtiçi hasılanın bileşimini değiştirdi.

Gayrimenkul piyasası

Maliye Bakanlığı Baş Ekonomisti Shmuel Abramson tarafınca meydana getirilen bir araştırmada, İsrail’de geçen yıl ortalama 70 bin dairenin satılmış olduğu ve bunun, son 30 senenin en düşük sayısı olduğu açıklandı.

İsrail’de gayrimenkul piyasası, Gazze’de devam eden harp, sektörün omurgası olan Filistinli iş gücünde (90 bin işçi) yaşanmış olan düşüşle inşaat faaliyetlerinin azalması ve faiz oranlarının yükselmesiyle eş zamanlı olarak kötüleşti.