İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın konuk olduğu İTO’nun mart ayı meclis toplantısında değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
Bakan Yerlikaya’nın İstanbul’da iken hayata geçirdiği, “İş dünyası üretip kazandıkça İstanbul kazanacak” ilkesini, bu kez Türkiye için uyguladığına tanık olduklarını belirten Avdagiç, “Sayın Bakan’ımızın İstanbul Valisi olduğu dönemde şehrimizin asayişine verdiği ehemmiyet de bu bakımdan oldukça ciddi bir örnekti. Şimdi bu örneği, Türkiye çapında uyguluyor. Asayişi temin eden, örgütlü yapılara göz açtırmayan, sınırlarımızı güvende tutan operasyonları takdirle izliyoruz.” açıklamasında bulunmuş oldu.
İTO’nun meslek komitelerinin ve üyelerinin talep ve taleplerini oluşturan 5 mevzuya dikkati çeken Avdagiç, şu ifadeleri kullandı:
“Biliyorsunuz ki, ulaşım en oldukça tüccarı ilgilendiren mevzu. Biz, İTO olarak, Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) asli üye olarak temsil edilmenin oldukça mühim olduğuna inanıyoruz. İkincisi, Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde yetkinin tek bakanlıkta toplanması icap ettiğinin altını çiziyoruz. Böylesine kırılgan bir mevzuda oldukça başlılık önlenmeli. (Üçüncü olarak) Aynı şekilde okul taşıtları ile personel servis araçlarının beraber değerlendirilmesi ve okul servis aracı yaşlarının personel servis araçlarınınki ile aynı olması hususunun dikkate alınmasını talep ediyoruz. Dördüncü olarak, kiralama yöntemiyle çalınan araçların ’emniyeti kötüye kullanma’ suçundan değil ‘organize kabahat/nitelikli dolandırıcılık’ kapsamında değerlendirilerek KABİS ile entegre bir ‘kara sıralama’ oluşturulmasına ilişkin Bakanlıkça yürütülen çalışmaların ivedilikle sonuçlandırılmasını bekliyoruz.
Öte taraftan üyelerimiz AB’ye uygun olarak, motor numaralarının trafik tescilde aranılan bir zorunluluk olmaktan çıkarılması ile ticari kayıpların önlenmesi amacıyla motor yenileme ve değişiklik işlemlerinin kolaylaştırılmasının sağlanmasını talep ediyor.”
“TÜRKİYE, ENFLASYONLA MÜCADELEDE TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAN GEÇİYOR”
Şekib Avdagiç, geçen hafta, 12 yıl aranın arkasından Türkiye’nin kredi notunun artırıldığını anımsatarak, şu açıklamalarda bulunmuş oldu:
“Internasyonal kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu ‘B’den ‘B+’ya yükseltti, not görünümünü de durağandan pozitife çevirdi. Türkiye, enflasyonla mücadelede zamanı bir dönüm noktasından geçiyor. Gömü ve Maliye Bakanı’mız Mehmet Şimşek’in de ifade etmiş olduğu benzer biçimde, ‘Dezenflasyon, vakit ve kararlılık gerektiriyor’. Fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar iş dünyası olarak sabırla ve azimle desteğimizi sürdüreceğiz.”
Avdagiç, genel anlamda iktisat yönetiminin ve özelde TCMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar için kararlılıkla uyguladığı dezenflasyonist politikaların üretim ve ihracat tarafında baskı oluşturduğunu ve fedakarlıklar gerektirdiğini bildiklerini söyledi.
Bu fedakarlıklara katlanılmaması durumunda enflasyonu düşürmenin oldukça zor olacağını vurgulayan Avdagiç, enflasyonla mücadelede, kamu ve hususi tüm kesimlerin üstüne düşeni eksiksiz yapmak zorunda bulunduğunu bildirdi.
Avdagiç, “Enflasyonun kalıcı olarak tek haneye indirilmesi zor fakat olanaksız değildir. Ilk olarak hepimizin buna inanması gerekiyor. Türkiye iyi mi ki, enflasyonu 2002’deki yüzde 45 seviyesinden 2004’te yüzde 10’a ve sonrasında da yüzde 10’un altına indirdiyse, bugünkü yüksek enflasyonun da iki yıl içinde hedeflendiği şekilde tek haneye indirilmesi mümkündür.” ifadelerini kullandı.
“RAKAMLAR, CARİ AÇIKTAKİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİNİN SÜRECEĞİNE İŞARET EDİYOR”
İTO Başkanı Avdagiç, iç talebin yanı sıra dış dengede de tablonun olumluya döndüğünü söyledi.
Küresel ekonomideki zayıf seyre karşın senenin ilk iki ayında ihracatın yüzde 8,5 arttığını, ithalat hacminin ise yüzde 15,5 daraldığını kaydeden Avdagiç, “Böylece 2024’ün iki aylık dış tecim açığı da 26 milyar dolar seviyesinden yüzde 50 düşüşle 13 milyar dolara geriledi. Şubat itibarıyla son 12 aylık ihracat ise yüzde 1,6 artarak 260 milyar dolara dayandı. Bu rakamlar, cari açıktaki düşüş eğiliminin süreceğine işaret ediyor.” açıklamasında bulunmuş oldu.
Şekib Avdagiç, Kasım 2023’te 50 milyar dolar sınırının altına inen ve aralıkta 45 milyar dolar bandına düşen 12 aylık cari açığın gelecek aylarda 40 milyar doların da altına inmesini beklediklerini ifade ederek, “Cari açığın azalması, döviz talebini aşağı çekerken, dış kırılganlıkların da azalmasına yol açacaktır. Yaz aylarıyla beraber gezim geliriyle birlikte Türkiye’nin tekrardan cari fazla verir konuma ulaşacağını öngörüyoruz.” ifadesini kullandı.