Yazınsal metinlerde kullanılan söz sanatları içinde en fazlaca tercih edileni kinayedir. Kelimenin mecaz anlamını da kastedecek şekilde üstü örtülü söz kullanma sanatına kinaye denir. Yazınsal metinlerin doğru şekilde şerh edilebilmesi için söz sanatlarına egemen olmak gerekir. Divan şiirinde derhal her beyitte kullanılan kinaye sanatı, kinaye ne demek, TDK lügat anlamına bakılırsa kinaye nedir benzer biçimde sorularla inceleniyor. Öteki söz sanatlarıyla karışmaması için istiare ve kinaye arasındaki fark da araştırılıyor. İşte bu sanatın detaylı analizi ve kinaye örnekleri.

TDK SÖZLÜK ANLAMINA GÖRE KİNAYE NE DEMEK?

Kinaye kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Düşünüleni dolaylı yoldan özetleyen söz” ve “Üstü kapalı, dokundurmalı söz” anlamlarıyla verilmiştir. Bu kelimenin İngilizce’den dilimize yerleşen öteki bir karşılığı ise alegoridir. Günlük konuşmada, deyim ve atasözlerinde kinayeye sıkça yer verilir. Karşıdaki kişiyi iğnelemek, onu kırmadan alaya almak maksatlı kullanılır.

EDEBİYATTA KİNAYE NE DEMEK?

Kelimenin lügat anlamı “bir şeyi başka bir şeyle örtmek”tir. Edebiyatta ise “örtülü anlam” manasını kazanır. Kinayede benzetme amacı güdülmez. Bir kelimenin, aslolan kastedilen mecaz anlam olmak suretiyle, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek şekilde kullanılması kinaye olarak adlandırılır.

İSTİARE VE KİNAYE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

İstiarede kelimenin gerçek anlamı haricinde kullanılması ve benzetme amacı güdülmesi gerekir. Sadece kinayede benzetme amacı yoktur.

MECAZ İLE KİNAYE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Mecaz sanatında kelimenin yalnızca mecaz anlamına yer verilir. Sadece kinayede kelimenin hem gerçek hem de mecazi anlamı düşündürülür.

KİNAYE ÖRNEKLERİ

“Arkadaşın dayısı güçlüdür, halleder.”

“Bırak onu, burnu büyük adamdan hayır gelmez.”

“Evlatların velvelesi, herkesi ayağa kaldırdı.”

“Oldukça zahmet çektik, sonunda ayağımız düze bastı.”

EDEBİYATTA KİNAYE ÖRNEKLERİ

“Ey benim sarı tamburam

Sen ne için inilersin

-İçim oyuk derdim büyük

Ben onun’çün inilerim.” (Pir Sultan Abdal)

“Ben toprak oldum yoluna

Sen aşırı gözetirsin

Şu karşıma göğüs geren

Taş bağırlı dağlar mısın” (Yunus Emre)

“Ger kara taşı kızıl kan ile rengîn itsen

Rengi tağyîr bolur la’l-i Bedahşân olmaz” (Fuzulî)

“Gâfil geçürme fursatı kim bâğ-ı âlemin

Gül devri benzer biçimde devleti nâ-pâydârdur” (Bâkî)