Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan 2024’ün başından beri pek fazlaca küresel platformda bugün Kızıldeniz’de, Irak’ta, Suriye’de olanların, bu türden saldırıların, pozisyon almaların ve Gazze’de süregelen cenk sarmalının daha büyük bir girdaba dönüşeceğinin ön habercisi bulunduğunu görmek icap ettiğini altını çizerek vurguluyor. Küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen fikir kurumlarının ve araştırma şirketlerinin 2024’ün ilk üç ayında raporlarına yansıyan ‘küresel girdaplar’a yönelik başlıklar, 7 temel girdap başlığının sıralandığına işaret ediyor. Bunlardan ilki NATO-Rusya gerilimi. Kimi NATO üyesi ülkeler ile Rusya Federasyonu içinde hız kazanmış olan sert söylemler ve ‘nükleer tehdit’ kartının daha çoğunlukla masaya sürülmesi küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen paydaşları açısından en riskli küresel girdap olarak tanımlanmakta.

Ciddi tehdit düzeyinde vurgulanan ikinci küresel girdap, her geçen gün tesiri ve verdiği maddi zarar katlanmakta olan siber tehdit ve saldırılar. Bugüne dek ağırlıklı olarak küçüğünden internasyonal ölçeğine, şirket ve şirketlere verdiği milyarlarca dolarlık zararla gündeme gelen siber tehdit ve saldırılar, dünyanın önde gelen devletlerinde dahi seçimlere müdahale edilip edilmediğinden, Alman ordusunun son yaşamış olduğu siber saldırıya kadar geniş bir alana yayılmış durumda. 2022’de küresel ölçekte 8 trilyon dolar zarara sebep olduğu kabul edilen siber saldırıların geçtiğimiz yıl 10 trilyon doları aştığı ve siber korsanların geliştirdikleri yazılımlarla zararın 2026’da 20 trilyon dolara erişmesinden kaygı ediliyor. Buna, siber saldırıların terör boyutu, ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden boyutu dahil değil.

Küresel girdaplar içinde üçün sırada ABD-Çin stratejik rekabeti yer almakta. Bu başlığın da küresel ve bölgesel ölçekte artan bir gerginlik ve çatışma alanına dönüştüğünden kaygı ediliyor. Dijital dönüşüm ve suni zeka alanındaki rekabet bir yana, yüksek teknoloji gerektiren her alanda artan yarı iletken, çip, tehlikeli sonuç mineral ve madenlere yönelik rekabet, Asya, Latin ABD ve Afrika’da ABD ile Çin içinde saha rekabetini de tırmandırmakta. Kıtalara yayılmakta olan bu stratejik rekabetin sebep olduğu küresel girdap, dijital dönüşümü ve enerji dönüşümünü önceliklendirmiş olan önde gelen gelişmekte olan ekonomilerin yaşamını da ciddi manada zorlaştırıyor. Üçüncü girdaba bağlı olarak gelişen dördüncü küresel girdap alanı ise, küreselleşmeden çıkış (deglobalization) boyutunda, önde gelen 40 iktisat içinde artan ‘yenilenmiş pragmatizm’e dayalı ilişki ağı.

Artan küresel ve bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik tehditler, 2008 küresel finans krizinden bu yana internasyonal iktisat ve politika alanında derinleşen ‘ikiyüzlülük’ odaklı güvensizlik ortamını ürkütücü bir seviyeye taşımış durumda. Bundan dolayı, ülkeler pragmatizm odaklı ve müttefiklik ilişkilerine dayalı bir ekonomik ve ticari ortaklık (friendshoring) sürecine yoğunlaşmış durumdalar. Beşinci küresel girdap ise her geçen gün tesiri derinleşen küresel iklim tehdidi. Bundan dolayı, küresel iklim tehdidi, sebep olduğu açlık, yoksullaşma ve iklim odaklı göç riski sebebiyle yalnız bir insanlık trajedisi oluşturmayıp, aynı zamanda bir güvenlik tehdidine de dönüşmekte. Bilhassa, temiz su kaynaklarının yok olması, küresel bir girdabı tahmin edilemeyecek bir boyuta taşıyabilir.

Altıncı küresel girdap ise enerji güvenliği. Esasen beşinci başlıkla beraber, besin güvenliğini de işin içine katmam gerekir. Enerji güvenliği önde gelen ülkelerin ‘kendine yetebilme’ ve ‘stratejik otonomi’ arayışlarını hızlandıracak. Son küresel girdap ise ‘bir sonraki’ küresel virüs salgını tehdidi. Söz mevzusu girdaplarla baş edebilme becerisi, önde gelen 40 ekonominin dünya sıralamasındaki konumunu önümüzdeki dönemde derinden etkileyecek.