Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), maymun çiçeği hastalığı hakkında dört gözle beklenen 15 soruya kapsamlı yanıtlar verdi. İşte bu hastalıkla ilgili sıkça sorulan sorular ve cevapları:

1. Yeni bir hastalık mıdır?

Maymun çiçeği hastalığı yeni bir hastalık değildir. Maymunlarda 1958’de tespit edildikten sonrasında insanlarda ilk olgu 1970 senesinde Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görülmüştür. Nijerya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti başta olmak suretiyle, Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarının bulunmuş olduğu 11 ülkede görülen bu hastalığın sıklığı tam olarak bilinememektedir.  Afrika’da her yıl birkaç yüz olgu olduğu tahmin edilmektedir. Hastalık ara sıra Afrika kıtasından infekte hayvanlar yada insanoğlu vasıtasıyla öteki kıtalara taşınmakta, buralarda azca sayıda insanoğlunun etkilendiği ve bölgesel olgu kümelenmeleri izlenmektedir.

2. Niçin şimdi bu kadar dikkat çekti? Dünyada devam eden salgının boyutu nedir?

Şimdiye kadar Afrika haricinde görülen olguların tamamının Afrika’dan gelen insanoğlu yada getirtilen kemirgenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Sadece Afrika haricinde tespit edilen olgu sayısı son yedi gün içinde, bugüne dek Afrika haricinde görülen toplam olgu sayısını aşacak kadar arttığı için Dünya Sıhhat Örgütü ve bilim toplumunun dikkatini çekmiştir.

29 Haziran itibariyle Afrika dışındaki 51 ülkeden toplam 5115 olgu bildirilmiştir. Olguların büyük kısmı İngiltere, Almanya, İspanya, Fransa, Portekiz. ABD, Kanada ve Hollanda’dadır. Bu olguların ortak bir kaynaktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı bilinmemektedir. (Dünyadaki Olgu Dağılımı İçin Tıklayınız)

3. Hastalığın etkeni biliniyor mu?

Evet, hastalığın etkeni maymun çiçeği virusu (Monkeypox Virus); çiçek virusuna akraba bir DNA virusudur. Orta ve Batı Afrika’da iki değişik genetik alt tipinin hastalık yapmış olduğu bilinmektedir. Batı Afrika alt tipi, Orta Afrika (Kongo Havzası) alt tipine kıyasla daha hafifçe seyirli hastalık yapmaktadır. Geçen hafta içinde Afrika haricinde görülen olgulardan elde edilmiş virusların tam genetik analizi hemen hemen tamamlanmamış olmakla beraber ilk bulgular Batı Afrika alt tipi olduğuna işaret etmektedir.

4. Virus insana maymunlardan mı bulaşmaktadır?

Isminde “maymun” geçmekle beraber maymunlardan daha oldukca sincap, fare, fare benzer biçimde kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen bir hastalıktır. Maymun çiçeği hastalığı olarak isimlendirilmesinin sebebi, ilk olarak 1958’de araştırma laboratuvarındaki maymunlarda çiçek benzeri bir hastalık salgını yapınca farkına varılmış olmasıdır.

Maymun çiçeği virusunun doğadaki rezervuarları ve naturel döngüsü tam olarak bilinmemektedir. Virus, şimdiye kadar naturel ortamdaki hayvanlardan iki kez izole edilebilmiştir: İlk olarak 1985 senesinde Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Ekvator bölgesinde Afrika sincabından izole edilmiştir. İkincisi de 2012 senesinde Fildişi Sahilleri’ndeki yağmur ormanlarında “mangabey” adlı bir maymun türüne ilişkin ölü bir yavru primattan izole edilmiştir. Organik rezervuar bundan dolayı belirsizliğini korumaktadır.

5. Virus insana iyi mi bulaşmaktadır?

Virus insana, infekte hayvan, infekte insan yada virusla kirlenmiş cansız maddeler (giysiler, havlu, çarşaf vb.) ile yakın temas sonucunda bulaşmaktadır. Virus sıhhatli kişilere, ciltteki gözle görülemeyecek çatlaklar/çizikler, mukozalar (ağız, burun, göz) yada solunum sistemi vasıtasıyla girer.

İnfekte hayvandan insanlara (zoonotik) bulaşma ısırık, tırmalama, hayvanın kan ve vücut sıvıları ile yada etiyle temas, lezyonlara direkt temas yada tüm bunlarla kirlenmiş cansız materyalden indirekt yolla gerçekleşebilmektedir. İnsandan insana bulaşmanın esas olarak büyük solunum salgısı damlacıkları ile olduğu düşünülmektedir. Büyük damlacıklar uzak mesafelere gidemediğinden insandan insana bulaşma için; karşı karşıya, uzun soluklu ve yakın temas gereklidir. Bu da COVID-19’a benzer büyük salgınlar yapmasını engelleyebilecek bir özelliktir. Virus infekte insanoğlunun vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına direkt temas ile direkt olarak yada gene bunlarla kirlenmiş cansız maddelerle temas ile dolaylı olarak cilt ve mukozalar yöntemiyle bulaşabilir. Cinsel yolla bulaşma kati olmamakla beraber yakın temas söz mevzusu olduğundan cinsel ilişki esnasında bulaşması mümkündür. Geçen hafta içinde görülen olguların bir kısmının bu yolla bulaştığı yönünde bildirimler vardır.

6. Çiçek hastalığı ve Suçiçeği hastalığı ile benzer bir hastalık mıdır?

“Çiçek”li hastalıklar virusların niçin olduğu birbirine benzer hastalıklardır. Dolayısıyla çiçek ve suçiçeğinde görülen cilt lezyonlarına benzer lezyonlar maymun çiçeğinde de görülmektedir. Sadece hem lezyonların vücuttaki yerleşimleri hem görüntüleri hem de seyirleri farklıdır. Ek olarak çiçek hastalığı aşı yardımıyla yeryüzünden silinmiştir. Maymun çiçeğinde lenf düğümlerinde şişme olması mühim bir başka farklılıktır. Kısa sürede (son bir ay içinde) hastalığın görüldüğü Afrika ülkeleri ve İspanya, Portekiz benzer biçimde Avrupa ülkelerine gitmiş olan kişilerde hastalık belirtilerinin görülmesi maymun çiçeğini düşündürmelidir.

 7. Emare ve bulguları nedir?

Maymun çiçeği hastalığı, ateş, baş ağrısı, bitkinlik, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntülere) niçin olur. Yakınmalar, virus ile temas ettikten sonrasında averaj 6-13 gün sonrasında ortaya çıkar.

Hastalığı ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Bu emare ve bulguların bir çok birçok hastalıkta görülebilir sadece lenf bezi şişliğinin olması bilhassa çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir.

Cilteki döküntüler, ateş başladıktan sonrasında 1-3 gün içinde ortaya çıkar; gövdeden oldukca yüzde, kollarda ve bacaklarda görülür.  Avuç içi ve ayak tabaklarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; azca sayıda yada oldukca fazla sayıda olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp (makül), deriden kabarık hale gelir (papül); peşinden içleri berrak sıvı ile dolarak “vezikül” görünümü alırlar. Veziküllerin içindeki berrak sıvı sarımsı renkte bir sıvıya döner ve “püstüller” oluşur. Püstüller, kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle lezyonlar ortadan kalkar. Bu süreç, çoğu zaman 2-4 hafta sürer ve kendiliğinden iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel infeksiyonlar eklenebilir, zatürre, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir.

8. Belirtisiz infeksiyon olabilir mi?

Bu mevzu net olmamakla beraber Maymun Çiçeğinin COVID-19 benzer biçimde belirtisiz hastalık yapmadığı düşünülmektedir. İnfekte kişilerde belirtilerin ortaya çıkması bu kişilerin fark edilmesini ve izolasyona alınmasını sağlayacağından,  maymun çiçeğinin toplumda COVID-19 yada belirtisizken bulaşan öteki infeksiyonlar kadar yayılması beklenmemektedir.

9. Maymun çiçeği ile temas etmiş kişiler ne kadar süre takip edilmelidir?

Maymun çiçeği olduğu teyit edilen hayvan yada kişilerle temas etmiş olanlar, son temastan sonraki 21 gün süresince emare ve bulgular açısından izlenmelidir.

10. Hastalığın tanısı iyi mi konuluyor?

Hastalığın tanınabilmesi için ilk olarak akla gelmesi önemlidir. Hastalık emareleri gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere gezi edip etmedikleri ya da benzer emareleri olan birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Maymun çiçeği hastalığından kuşku edilmiş olduğu durumlarda lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş ve lüzumlu güvenlik önlemleri alınarak paketlenmiş örneklerin ilgili laboratuvara gönderilmesi gereklidir. Tahmin edileceği benzer biçimde bu kontrol, rutin laboratuvarlarda yapılamaz sadece lüzumlu malzemenin, personelin olduğu biyogüvenlik düzeyi 2 laboratuvarlarda yapılabilir. Günümüzde tanı, PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ile virusa ilişkin DNA’nın örneklerde gösterilmesine dayanmaktadır.

Maymun çiçeği hastalığının tanısını kan örneklerinden koymak oldukca olanaklı değildir. Virus, kanda oldukca kısa süre kaldığından PCR ile saptamak çoğu zaman mümkün olmaz. Antijen ve antikor testleri de daha ilkin uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle daima doğru netice vermez.

11. Hastalık öldürücü müdür?

Maymun çiçeği çoğu zaman 2-4 hafta içinde kendiliğinden iyileşmektedir. Sadece bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve minik çocuklarda ağır hastalık görülebilmektedir. Genel olarak hastalanan kişilerin %3-6’sı, çoğunluğu minik çocuklar olmak suretiyle, maalesef kaybedilmektedir. Orta Afrika alt tipinde öldürücülük %11’e kadar çıkabilmekle beraber güncel olgulara yol açan Batı Afrika alt tipinin öldürücülüğü daha düşüktür (%1).

12. Tedavisi ve aşısı var mıdır?

Maymun çiçeği hastalığı için yaygın kullanılan bir ilaç yoktur. Şimdiye kadar görülen olgular, sidofovir, brinsidofovir, tekovirimat (ST-246) adlı antiviral ilaçlar ve çiçek immünoglobulini uygulanarak denetim altına alınmıştır. Tekovirimat adlı ilaç, hayvan ve insan çalışmalarından sonrasında 2022’de Avrupa İlaç Ajansı (EMA-European Medicine Agency) ve ABD FDA tarafınca onaylanmıştır sadece dünyada yaygın olarak bulunmamaktadır.

ABD’de maymun çiçeği hastalığı için kullanılmak suretiyle 2019 senesinde FDA tarafınca onaylanmış JYNNEOSTM (Imvamune ve Imvanex adları ile de bilinmektedir) adlı aşı bulunmaktadır. Bu zayıflatılmış (atenüe) aşı, çiçek ve maymun çiçeğine karşı etkili olup içinde Modifiye Vaccinia Virus Ankara suşu bulunmaktadır. Bu suş, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı Laboratuvarlarında, büyük olasılıkla at çiçeği virusunun seri pasajlarıyla çiçek aşısı suşu olarak geliştirilmiş Vaccinia Ankara suşunun, ondan sonra Münih Üniversitesi’ndeki araştırıcılar tarafınca daha güvenilir bir aşı sağlamak amacıyla tavuk fibroblast doku kültürlerinde tekrardan seri pasajlanmasıyla elde edilmiştir. Laboratuvarda bu tür viruslarla çalışanlara ve salgın durumunda temas edenlerde kullanılmak suretiyle kısıtlı sayıda mevcut olduğu bilinmektedir. Aşı temastan sonrasında da uygulanabilmektedir.

13. Çiçek aşısı maymun çiçeğinden korur mu?

Dünya Sıhhat Örgütü Afrika’daki tecrübelerden yola çıkarak çiçek aşısının maymun çiçeğinden %85 kadar koruma sağlayacağını bildirmektedir. Sadece çiçek aşısı 1980’den beri uygulanmamaktadır. Bu yüzden çiçek aşısı yapılmış kişiler bugün 40-50 yaş ve üstündeki kişilerdir. Aradan geçen bu uzun süre sonunda koruyuculuğun hangi düzeyde devam ettiğini söylemek zor olsa gerek. Bununla beraber Afrika’daki ev içi bulaşmaların çiçek aşısı olmuş kişilerde daha azca olduğu ve ağır hastalıktan korundukları gözlenmiştir. Laboratuvarda maymun çiçeği şüpheli örneklerin mümkünse aşılanmış kişiler tarafınca çalışılması önerilmektedir.

14. Pandemiye yol açma olasılığı var mıdır?

Maymun çiçeği hastalığının emare ve bulgularının belirgin olması, şimdiki bilgilere nazaran belirtisiz infeksiyon yapmaması, yakın ve uzun soluklu temas ile bulaşması, bir DNA virusu olduğundan daha azca mutasyon geçirmesi ve kolay değişime uğramaması (COVID-19’daki benzer biçimde yeni varyantların çıkmaması) benzer biçimde faktörler göz önünde bulundurulduğunda COVID-19 benzer biçimde bir pandemiye yol açması pek beklenmemektedir.

15. Türkiye’de olgu saptandı mı?

29 Haziran 2022 itibariyle devletimizde bir olgu tespit edilmiştir.