Videoya toplumsal medyada rastladım. Son seçimlerde DEM Parti’ye geçen Diyarbakır Bağlar Belediyesi’nin Bağcılar’daki bağ evinde belediye mensubu PKK ve YPG’nin teşkilat marşı eşliğinde sözde temizlik yapıyorlardı: “Biji biji serhildan. Biji raperin. Biji takoşina me.” (Yaşasın isyan. Yaşasın ayaklanma. Yaşasın mücadelemiz)

Her neyse ki Mehmetçik bu marşı yazan YPG’lilerin hepsini o marşı yazdıkları yere gömdü.

Hepsi o denli mı? DEM Parti yöneticilerinin Sur Belediye Başkanlığı’na girişlerinde yanındakiler Mustafa Kemal Atatürk ve Erdoğan’ın duvarda asılı fotoğraflarını işaret ederek sövgü ettiler. Tunceli’de belediyenin adını değiştirdiler. Mardin’de İstiklal Marşı okumayı reddettiler. Van’da “PKK sizi tükürüğüyle boğar” dediler.

Mahalli seçimleri kazanabilmek için teröristlerle kolkola giren, bunu da “Şehir Uzlaşısı” adıyla kamufle etmeye çalışan CHP, bir de kendini “Mustafa Kemal Atatürk’ün Partisi” diye lanse etmez mi? Her fırsatta insanımızın Mustafa Kemal Atatürk sevgisi ve hassasiyetinin arkasına sığınanlardan tüm bu olup bitenler için “çıt” çıkmıyor. Mustafa Kemal Atatürk yaşasa, vallahi bu tarz şeyleri partiden odunla kovalardı…

Bugün yalnız “Çocuk” bayramını değil, “Ulusal egemenliği” de kutlayacağız.

Hatırlatırım…

Penaltı kepazeliği

Penaltı kaçırılır mı? Kaçırılır doğal… Dünyanın en iyi futbolcularının bile neler kaçırdığını gördük. Peki penaltı kaçırılır mı yoksa kurtarılır mı? Bir kaleci eskisi olarak şunu kolaylıkla söyleyebilirim: Atışa göre değişiklik gösterir.

Olympiakos karşısında üç penaltı kaçıran Fenerbahçe için de söyleyeceklerim var. Penaltı kaçıranlar kimlerdi? Sırf penaltı atabilsin diye 90 dakika sahada tutulan Tadiç -ki ligde pek oldukca penaltı kaçırmıştı-, gene penaltı atabilsinler diye son dakikalarda oyuna alınan Cengiz Ünder ve Bonucci… Abartmıyorum, attıkları üç penaltıyı da şu halimle kurtarırdım. (Bir maçta kurtardığım üç penaltı ile o yıllarda 2. ligde savaşım eden Tekirdağspor’dan teklif almış fakat üniversite öğrenimim sekteye uğramasın diye kabul etmemiştim)

Atılan üç penaltı da birbirinden kötüydü. Çok açık ki maç öncesi haftasında ciddi bir penaltı antrenmanı yapılmamıştı.

Bu görüşümü doğrulayan bir de istatistik vereyim. İşte 21 yaşındaki Olympiakos kalecisi Tzolakis’in kariyerindeki penaltı karnesi: Toplam penaltı: 2 Kurtarılan penaltı: 2 Fenerbahçe karşısında kurtardığı penaltı: 3.

İddia makamının başka sözü yok.

Gazze’ye 23 Nisan gelir mi?

Görüntü, Anadolu Ajansı tarafınca servis edildi. Çeşmenin başlangıcında bidonla su sırası bekleyen çocuklardan büyükçe olanı su dolduruyordu. Minik olanı ise musluğun kenarından damlayan suyu, bidon kapağına doldurup içmeye çalışıyordu. Hiçbir film, hiçbir şiir “Bir damla suya muhtaç olmayı” bu kadar özlü ve etkili anlatamazdı.

Hem dışı hem içi kavruluyor Gazzeli evlatların. Fosfor bombasından ciğerini kurtarabilen, kendini açlığın, susuzluğun pençesinde buluyor. Düşmanın en alçağı, en ahlaksızı, çocuk parklarını bombalarken Gazzeli anneler, evlatlarının parçalarını salıncaklardan topluyor…

Sizi bilmiyorum fakat benim içim bu 23 Nisan’da bir türlü sevinç dolamıyor…

Ne demiş?

“Bana hâlâ annem bakıyor. Akşam eve gittiğimde onun yapmış olduğu yemeği yiyorum. Sabah buraya onun ütülediği tişörtle geliyorum.” (Müge Anlı’nın itirafı)

Zap’tiye

Ajda Pekkan; 17 seçim, 19 başbakan, 45 hükümet, 8 cumhurbaşkanı, 3 darbe, 1 muhtıra, 3 darbe girişimi ve 2 harp görmüştür. Devlet arşivi şeklinde özenle korunmalıdır.