Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, GÜNAYDIN’a konuştu. “Bu şekilde bir göreve layık görülmek benim için gurur verici” diyen Sağtürk, şöyleki devam etti: “Opera ve baleyi her şehre taşıyacağız. Balıkesir’le başladık, Muş’la devam edeceğiz. Sanatçı dostlarımızla 7/24 Türk opera ve balesini dünya genelinde bir marka olarak konumlandırmak için çalışıyoruz. Topraklarımızın hikayelerini tüm dünyaya duyuracağız

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmenliği görevini yürütüyorsunuz. Bu vazife size teklif edildiğinde neler hissettiniz?

Iyi mi bir mesuliyet aldığımın farkındayım. Bu göreve layık görülmek benim için gurur verici. Türkiye’de opera, bale ve oldukca sesli müziğe Genel Müdür olarak hizmet etmek büyük bir mesuliyet ve geçmişten bugüne dek gelen büyük sanatçıların mirasını taşımak demek bununla beraber. Açıkçası bu vazife ilk teklif edildiğinde düşünmek için birazcık vakit talep etmiştim. Bu köklü kuruma hizmet etmiş kıymetli eski genel müdürlerimiz, sanatçılarımız ve tüm teknik ekibimizin kıymetli çalışmalarını devam ettirmek ve yeni projelerle ülkemizin yüksek sanatını oldukca daha yukarılara taşıma sorumluluğunu üstüne almak mühim bir kararmış oldu.

Baleyi sevdiren adam olarak da biliniyorsunuz. Opera ve baleyi yeni görevinizle beraber halkımıza daha oldukca sevdirmek için neler yapıyorsunuz?

Gerek vatanımızda gerek yurt haricinde içinde bulunduğum sanat projeleriyle bale sanatının tanıtımına katkı sağlamaya çalıştım. Şimdi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü olarak, sanatçı talibi gençleri konservatuvarlara kazandırmak amacıyla yürütülecek olan çalışmaların planlamasını yapıyoruz. Emek verme dostlarımla beraber paylaştığımız bir öteki öncelik de opera ve bale ile daha azca buluşan illerimizi planlamamıza dahil etmek oldu. Kelime anlamıyla Türkiye haritasını açtık ve çalışmalarımızı başlattık. Mesela Devlet Opera ve Balesi olarak ilk kez Balıkesir’de ‘Öylesine Bir Dinleti’ eserimiz ile sanatseverler ile buluştuk. Bunu yalnız bir başlangıç olarak görüyoruz. 23 Mart cumartesi günü de ‘Arşın Mal Alan’ opereti Muş’taki sanatseverlerle buluşacak.

Internasyonal alanda da mühim projeler gerçekleştiriyorsunuz. Bizlere birazcık da buprojelerden bahseder misiniz?

Internasyonal Moskova Bale Yarışması’nda kıymetli sanatçımız Nilay Tahiroğlu’nun almış olduğu ikinciliği internasyonal alanda en güncel gelişme olarak gösterebilirim. Türk balesinin ve bale sanatçılarının internasyonal alandaki konumunu göstermesi açısından büyük bir öneme haiz. Şu an dünyanın en büyük ve prestijli sanat kurumları Devlet Opera ve Balesi ile iş birliği yapmak istiyor. Sanat adına yarattığımız internasyonal algının ülkemiz adına oldukça gurur verici bulunduğunu söylemek isterim. Devletimizde gerçekleştirdiğimiz projeler de internasyonal sanat toplumunda büyük bir beğeniyle takip ediliyor. İstanbul Opera ve Balesi’nin sahneye koyduğu Rossini’nin II. Mehmet eseri, Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nin görkemli sahnesinde sanatseverlerle dünyaca meşhur Orkestra Şefi Alessandro De Marchi ve Rejisör Renato Bonajuto yönetiminde üst düzey sanatla alakalı bir seviyeye imza attı. Yapıt hakkında İtalyan Devlet Televizyonu Rai bünyesinde gösterilen haber ek olarak göğsümüzü kabarttı.

HALKIN İLGİSİ MUTLULUK VERİCİ

Kendi tarihimizi, kültürümüzü özetleyen projeleriniz de var. Halkımızın ilgisi iyi mi bu projelere?

Repertuvarımızda yer verdiğimiz evrensel opera ve bale eserleri ile beraber bu topraklardaki hikâyelerimizden beslenen yerli eserlerin opera, bale ve oldukca sesli müzik dallarına kazandırılmasına büyük ehemmiyet veriyoruz. Bu türden eserlerin kültürel mirasımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak için benzeri olmayan fırsatlar sunduğunu düşünüyorum. Bilhassa kendi tarihimiz ve kültürümüz başta olmak suretiyle tüm zenginliklerimizi yüksek sanatlar vasıtasıyla ülkemiz ve tüm dünya sanatseverleriyle buluşturma gayreti içerisindeyiz. Halkımızın bu eserlere yönelik süregelen ilgisi bizleri oldukca mutlu ediyor.

Türkiye sizce opera-bale alanında iyi mi bir noktada? Daha iyi bir noktaya gelmesi için neler yapılmalı?

Devlet Opera ve Balesi; Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin ve Samsun’daki altı il müdürlüğünde yer edinen bale, opera ve orkestra birimleri ve teknik ekipleriyle devasa bir kurum. Bu özelliğiyle, dünyanın sayılı ve en büyük sanat kurumları içinde yer ediniyor. Kadrosunda bulunan internasyonal sanatçılarla, tüm klasik ve çağıl eserleri repertuvarında bulundurarak başarıyla sahneleme kapasitesine haiz. Kurumumuz, dünya genelinde tanınma yolunda kıymetli emek harcamalar gerçekleştirmiş.

Biz, bu çıtayı daha da yükseltebilmek için uzun vadeli doğru programlamayla, yapacağımız yurt dışı turneleriyle, festivallerimizle, kuracağımız yeni kontakt ağlarıyla ve bilhassa titizlikle kurguladığımız tanıtım stratejileriyle, Türk opera ve balesini dünya genelinde bir marka olarak konumlandırmak için yoğun bir halde çalışıyoruz.

ÇOCUKLAR İÇİN ANLATICI OLARAK SAHNEYE ÇIKACAĞIM

“6. Internasyonal İstanbul Bale Yarışması 10-14 Haziran tarihlerinde Süreyya Opera Sahnesinde ve Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenecek gala ve ödül töreniyle sanatseverlerle buluşacak. Internasyonal İstanbul Opera ve Bale Festivali, Internasyonal Efes Opera ve Bale Festivali, Internasyonal Bodrum Bale Festivali, Internasyonal Aspendos Opera ve Bale Festivali de seyircilerimizin beğenisine sunulacak. Tüm festival ve etkinliklere çocuk eserlerinin tanımlanması mevzusunda da hususi bir planlamamız var. Bizzat anlatıcı olarak sahnede olacağım, ‘Tan Sağtürk ile Bale Dünyası’ adlı eğitici bir çocuk eseri üstünde çalışıyoruz sözgelişi…”

EN BÜYÜK DESTEKÇİM OLAN AİLEMLE ANKARA’YA TAŞINDIK

Göreve başladığınız dönemden beri hayatınızda neler değişti?

Hayatımdaki en büyük değişim İstanbul’dan Ankara’ya taşınmak oldu. Bu süreçte en büyük destekçim olan eşim ve çocuklarımla beraber Ankara’ya taşındık. Ankara, eğitim hayatımın büyük bir kısmının geçmiş olduğu ve oldukca hususi anılara ev sahipliği meydana getiren bir yer benim için. Aslen burada sanatçılardan oluşan ikinci ailemle yeniden buluştuk diyebilirim.

Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

Akrabalarım, bu görevin ne kadar büyük bir mesuliyet bulunduğunun bilincinde. Yoğun tempomun içinde ailemle bir arada olmanın verdiği refah ve mutluluğu anlatmak zor. Onlarla geçirdiğim her anı özenle değerlendiriyor ve her fırsatımı onlarla zaman geçirmek için kullanıyorum. Gösterdikleri sabır ve anlayış için derin bir minnet duyuyorum. Kendimi oldukca talihli hissediyor, onları oldukca seviyorum.

7/24 SANATÇI DOSTLARIMLA YENİ PROJELER ÜRETİYORUZ

Göreve başladığınız andan itibaren yaptığınız en büyük atılım nedir?

Devlet Opera ve Balesi ülkemiz sanat kurumlarının gözbebeği… Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni olarak aldığım bu yüksek sorumluluğun bilincinde çalışıyorum. Ortalama altı ay ilkin göreve başladım ve yedi gün yirmi dört saat sanatçı dostlarımla emek harcayarak yeni projeler üretiyorum. Birinci önceliğimiz kurumumuza hizmet eden muhteşem sanatçılarımız ve teknik ekibimizle bir ekip oyunu kurabilmek oldu. Paylaşımcı, yenilikçi fikirlere açık, uzlaşmacı ve dinamik bir yönetim modelini bu muhteşem ekibe layık bir şekilde kurgulamayı amaçladık. Sahnelerimizi ilgi odağı haline getirme arzusu içindeyiz, bunun için uzun vadeli programlar yapmak kadar doğru eserlerin doğru sahnelerimizde yer almasına da ehemmiyet veriyoruz. Tüm il müdürlüklerimizle kapsamlı bir emek verme içindeyiz. Kültür ve Gezim Bakanlığı himayesinde düzenlenen, her geçen yıl sayısı ve niteliği artan Kültür Yolları Festivalleri’ne yönelik de çalışmalarımızı tamamladık. Geçtiğimiz yıl yaşanmış olan zelzele felaketinde gördüğümüz suretiyle, sanat kurumları acil durumlar karşısında sanatın iyileştirici ve birleştirici enerjisini ortaya koyabilecek mühim kurumlar. Bilhassa çocuklarımız ve gençlerimiz için hazırlamış olduğumuz gezim programlarımızla zelzele bölgelerine etkinlikler düzenledik ve programlamaya devam ediyoruz. Hatay’a düzenlediğimiz turneye bizzat ben de katıldım ve bu türden etkinlikler vasıtasıyla sanatın gücüne bir kez daha şahit oldum.