Türk tarihinin en oldukca tartışılan ve dört gözle beklenen hükümdarlarının başlangıcında gelen Sultan 2. Abdülhamid Han’ın, aramızdan ayrılışının üstünden 106 yıl geçti. ‘Kızıl Sultan’ şeklinde haksız ithamlara maruz kalan Abdülhamid Han, hükümdarlığı süresi süresince, dağılmakta olan bir devleti ayakta tutmak için muhteşem bir çaba gösterdi. 2. Abdülhamid’in en başarıya ulaşmış olduğu alanlardan birisi dış politikaydı. Dış politikada temel amaç, imparatorluğun sulh içinde yaşamasını sağlamaktı. Avrupa devletlerinin Türkiye üstünde birbiriyle çatışan çıkar ve ihtiraslarından faydalanan Sultan Abdülhamid’in dış politikası, devletler arası ilişkilerde yeni şartlar oluştukça değişkenlik gösterdi.

MODERNLEŞME ADIMLARI ATILDI

Sultan 2. Abdülhamid döneminde eğitim, bayındırlık ve ziraat alanında mühim adımlar atıldı. 1876-1908’de iptidailer 200’den 4-5 bine, sübyan mektepleri 10 bine, rüştiyeler 250’den 600’e, idadiler 5’ten 104’e ve bugünkü öğretmen yetiştiren yüksekokul olan Darülmuallimin sayısı ise 32’ye yükseltildi. Ek olarak ziraat, maliye, hukuk, baytar, tecim, ziraat ve daha birçok alanda oldukca sayıda meslek yüksekokulları açtı.

ÜÇ BÜYÜK KULÜP ONUN DÖNEMİNDE KURULDU

Spor dallarının gerçek anlamda çeşitlenmesi, toplumsal bir eğlence kültürü halini alması ve bunların bilimsel anlamda öğrenilmesine yönelik emek harcamalar da Sultan 2. Abdülhamid döneminde gerçekleşti. Bugün Türk futbolunun üç büyük kulübü Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş, Sultan Abdülhamid’in saltanat yıllarında kuruldu.

DEVLET GÜÇLENDİRİLDİ

Haydarpaşa Tıbbiyesi ve kendi parasıyla yaptırdığı Şişli Etfal Hastanesi ile bir kısım harcamalarını kişisel kesesinden karşıladığı Darülaceze, onun sıhhat ve toplumsal yardım alanlarında attığı mühim adımlardan oldu. Tecim, ziraat ve endüstri odaları da gene Sultan 2. Abdülhamid zamanında açıldı. Çeşitli şehirlerde atlı ve elektrikli tramvaylar, tertipli rıhtımlar yapılmış oldu. Hicaz ve Basra’ya kadar telgraf hatları çekildi. Tahta çıkışının 25. yıl dönümü anısına Osmanlı’nın birçok şehrinde saat kuleleri yapılmış oldu. Sultan 2. Abdülhamid döneminde askeri rüştiyeler ve idadilerin sayısı artırıldı.Ordu yeni silahlarla donatıldı. Hukuk alanında da mühim adımlar atıldı. Ceza usulü ve tecim usulü kanunları çıkarıldı. Batı örneklerine bakılırsa polis teşkilatı tekrardan düzenlendi.

MİLLET İÇİN ÇALIŞTI

Sakarya Üniversitesi Tarih Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Alkan, “Kişilik olarak dindardı. Eli bol, akıllı, pragmatist, şüpheci, yenilikçi, kültür sever, milliyet perver ve vatan perver karaktere sahipti. 33 senelik hükümdarlık döneminde takip etmiş olduğu siyaseti, onun tüm bu özelliklerinin bir pratiğidir. Osmanlı hükümdarı olarak devletin ve milletin maddî-manevî sorumluluğunu ve ağırlığını hissederdi. 33 senelik hükümdarlığında bunlara yönelik kafi örnekler mevcuttur. Devleti ve toplumu iyi bir halde yönetebilmek için geceli gündüzlü büyük bir samimiyetle ve fedâkârlıkla çalışırdı. Amacı ise emperyal devletler karşısında Osmanlı Devleti’nin ve milletin varlığını mevcut coğrafya üstünde sürdürmesini sağlamaktı.” dedi.

GENEL OLARAK BAŞARILIDIR

Devletin alt yapısını güçlendirmek için adımlar attığını kaydeden Prof. Alkan, “Ciddî borçlara ve mâlî krizlere karşın devletin altyapısının iyileştirilmesi faaliyetleri için yabancı sermayelerle oldukca büyük projeler ve yatırımlar yaptırdı. Askerlikte hem eleman hem de tabanca olarak mühim iyileştirmeler gerçekleştirmiş oldu. Cemiyet yaşamını eğitim, kültür, toplumsal ve spor alanlarında zenginleştirdi. Kararlarıyla, icraatlarıyla; hatasıyla ve sevabıyla Osmanlı tarihinin mühim devlet adamlarından ve aktörlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Hükümdarlığı, hatalarıyla beraber genel olarak başarılıdır.” ifadelerini kullandı.