IRMAK ARICI

Yeni şarkım Anlayamazsın. Söz müzik Oktay Kaya’ya ilişik. Şarkıyı ilk duyduğumda oldukça etkilendim. Bu ay gösterildi. Oldukca güzel gidiyor.

Bu şarkı şuna yakışır diye düşünüp artık yazdığım şarkılar var. Sözgelişi oldukça arabesk yazıyorum şarkıları. Arabesk yanım var. Pop sanatçısıyım pop söylüyorum. Bana olmayacak arabeskleri, hakkını verecek sanatçıların okumasını isterim. Türküleri de oldukça seviyorum. Türkülerin özümüz bulunduğunu düşünüyorum. Bugün hiçbir şarkıda anonim türkülerdeki sözler yok. Köklerimize ne olursa olsun haiz çıkmalıyız.

Şarkılarım kurşun kalemle kâğıda yazıyorum. Şarkı yazmayı oldukça seviyorum terapi şeklinde.

Magazinden uzak durmak için çabam yok. Rutin, bir düzeni olan kaos sevmeyen, kendi halinde işini halletmeye çalışan biriyim. Fakat bilhassa toplumsal mesuliyet projelerinde meydana getirilen iyilik kendi içinde karşılık buluyor diye düşünüyorum.

Ablam konservatuvar okudu oldukça zorlandı. Ben alaylıyım. Baytar hekimlik okudum Erzurum’da. Hayvan sevmekle baytar olmak oldukça değişik bir şey. Hayvan seven her insana nazaran değil bu. Yalnız kedi köpek sevenlerin baytar hekimlik fakültesine gitmesini doğru bulmuyorum. Hakikaten oldukça zor.

VAROL YAŞAROĞLU

KRAL ŞAKİR DÜNYAYA AÇILIYOR


Kral Şakir gişeye süratli bir giriş yapmış oldu. Gidenler de sinemacılar da oldukça memnunlar. Oldukca takip edeni var karakterin. Bugüne dek yaptığımız en yüksek bütçeli film oldu. İki yıl uğraştık. Yapımı tekniği oldukça uğraştık üstüne. Türkiye’de bu kategoride en iyisi diyebilirim. Görselliği tekniği Hollywood kalitesinde.

Kral Şakir’in en büyük özelliği hem ebeveyni hem evladı yakalamış olması. Bu bizim en büyük gücümüz. Ebeveynler genel anlamda evladı bırakıp giderler bu filmlerde kendileri de giriyorlar.

Ekran bağımlılığı oldukça mühim bir sorun. Bu filmimizde de ona yönelik oldukça güzel bir bildiri var. Suni zekâyla ilgili de mühim mesajlar var. Vasıta olarak kullanmazsak o bizi kullanır. Bu da oldukça tehlikeli bir şey.

Kültürel zenginliklerimizi de gösteriyoruz. Bakanlıktan da destek aldık. Dünyaya açılma yılımız bu yıl.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Kral Şakir Geri dönüşüm filminin posterini takvim olarak basıp dünya çocuklarına dağıttı. Angry Birds ve Şirinler’den sonrasında ilk kez dünyada bizim filmle yaptılar.

Kitap satışı 10 milyonu geçti. Minik bir okuma devrimi yaşattık Türkiye’ye. Asla kitap okumayan çocuklar Kitap Şakir serilerini elinden düşürmüyor. Hatta kitaplarıyla poz veriyorlar. Kitabın sevgi nesnesi olarak yer alması müthiş bir vaka.

OYA İLOĞULLARI

SÜREKLİ AĞLAYIP BAYILIYORUM BU ARA


Havva karakterini oynuyorum. Bu sürem dâhil oldum diziye. Karadeniz’de başladık çekimlere. Şiveyi de iyi yaptığımı söylüyorlar. En başta düzgüsel konuşamıyordum hep şiveli konuşurduk. Köyden köye bile dil değişiyor o tarafta.

Aksiyonu bolca bir iş. Keyifli bir setimiz var, ne kadar vurdu kırdı var ise o denli da eğleniyoruz. Çekimler oldukça keyifli. Havva hamile ve evde kalması gerekiyor. Devamlı ağlıyor ve bayılıyorum bu ara.

Silahlarla aram iyi değil fakat aksiyonu seviyorum. Eli tabanca tutan bir karı olduğundan eğitim de aldım. Benim ilk sahnemdi silahlı sahne. Rize’de olmam, silahla tanışmam, Oktay Kaynarca ile tanışmam hepsi ilk bölümde aniden oldu.

3 reklamdan sonrasında ilk işim Gönül Dağı oldu. Şimdi de bu. Dizide küçükken TV’de izlediğim insanlarla aynı sette olmak çalışmak oldukça heyecanlı.

FERİT AKTUĞ

KİLOLU İNSANLAR DA BAŞROL OYNAMALI


Aile Çıkmazı, aksiyonu bolca olan duygusal bir güldürü. Geçtiğimiz yaz İstanbul’da çektik. Mısır sahnelerini Kilyos’ta çektik. Güldürü fakat macerası bolca.

Sarp ile Münasebetsiz adlı oyunumuz var. Oldukca iyi gidiyor. Turnelerimiz de var. Orada da oldukça hareketli bir oyun.

Adana Ceyhan’da büyüdüğüm için konservatuvar diye bir oluşumdan memnun değildim. Babamın ardında mühendis, esnaf olurum diye düşünüyordum. 10 yaşlarında pastanede kasada duruyordum. İktisat okudum. İzmir’e gittikten sonrasında bu şekilde bir dünya bulunduğunu öğrendim. 20 yaşlarında TV’de program sunmaya başladım. Yabancı müzik programıyla başladım sonrasında sabah programı sundum. Bu şekilde olunca okulum 6. Seneye uzadı. İstanbul’a gelip oyunculuk eğitimi aldım. Bir taraftan da Tarık Akan’ın başrolünde yer almış olduğu Koçum Benim’le başladı kariyerim.

Sarp’la son bir yılda üçüncü işimiz. Kafası oldukça çalışıyor. Sahnede saçmalasam bile beni kurtarmış olur doğrusu biliyorum. Evvelde ben senaryoya oldukça bağlı bir oyuncuydum. Kavak Yelleri ve öncesinde. Sonrasında Kördüğüm diye bir iş çektik. Alican Yücesoy’la oynamaya başladım. Teksti bilmediği için ben de ona bıraktım kendimi. Organik ve içten bir şey çıktığını fark edince o da oldukça hoşuma gitti.

Mankenlik de yaptım. Hereksin primadonna seçmesi hoşuma gitmiyor. Benim şeklinde şişman insanoğlu da oldukça fazla var. Bu insanların da başrol oynaması lazım.

2002’de 87 kiloydum. Sonrasında Kavak Yelleri’nde oynarken 96 oldum. Timur Savcı seni başrol oynatacağım 10 kilo ver dedi. İş bitmedi, 170 bölüm sürdü. 170. bölüm ben 116 kiloydum. Dediğinin üstünde 20 kilo aldım.

BURCU CAVRAR

ŞARKI SÖYLEMEK TERAPİ GİBİ


Filmdeki dövüş sineması sıkıntılı sahnelerdi. Benim için de güzel bir deneyimdi. Daha ilkin asla bu şekilde aksiyonu bolca bir iş yapmamıştım. 3 beyazperde filmim var. İlk kez güldürü işinde rol aldım fakat benim rolüm daha aksiyon tarafındaydı. Kısa süreli dövüş dersleri aldım. Uygur Tiyatrosu’yla oyunumuz vardı. 2 yıl oynadık. Şimdi dizi devam etmiş olduğu için bitti.

İkisi içinde oldukça kalıyordum. Oyunculuk sonradan geldi. Sevdiğimi fark edip peşine düştüm fakat müziğe daha ilkin başlamıştım. Kararsız süreç yaşadım. Müziği de oldukça seviyorum. Albüm teklifleri de geldi fakat yapamadık. Şarkı söylemeyi oldukça seviyorum, bana terapi şeklinde geliyor.

SARP BOZKURT

HAYATIM DOĞAÇLAMA AKIYOR


Benim oldukça yoğun rolüm yok. Sete ziyarete gittim. Yönetmen Emre Bahadır Çırakoğlu’nun ilk beyazperde filmi. En yakın arkadaşımı görmeye gittiğim sette Ferit abi var Bihter var. Gitmişken iki üç sahnede anı olsun diye oynadım. Tiyatro oyunumuz da var. Orada da Ferit abi güldürü dedi diye gidip oynadım. Okumamıştım oyunu. Hayatım doğaçlama akıyor.

9 yaşlarında Baba Evi’yle başladım ben kariyerime. 11 yaşlarında kent tiyatrosunda sahneye çıktım. Aşkı Memnu’da oynuyorduk. Orada da Bülent karakterini oynadım. Oradan başlayınca 10 yıl sahneye de çıkınca başka bir şey okumak istedim. Mühendislik okudum. Matematik öğrendim. Oyunculuğuma da yansıdı.

10 yıl Güldürü Dükkânı maceram oldu. Tanınmamı da o sağlamış oldu diyebilirim. 10 yıl senaryo alışkanlığım köreldi, sahneye ne yapıyoruz bu akşam diye çıkıyorduk. Hiçbir şey bilmemek avantaj oluyor.

Sen Çal Kapımı dizisinden sonrasında yazdığım ve yapımcısı olduğum bir işte yer aldım. Yazdığımı oynamak en iyisi. Gerçi yazdığımı da oynamıyorum. Ona bile uymuyorum. Doğaçlama yaptığım için.