Rekabet Kurumu, Internasyonal Rekabet Ağı (ICN) ve Dünya Bankası tarafınca her yıl düzenlenen Rekabet Savunuculuğu Yarışması’na bu senenin mevzularından önde gelen “Savunuculuk yöntemiyle endüstri politikalarına rekabetin entegrasyonu” başlığı altında, Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin piyasalarda yaratabileceği rekabet problemlerine yapmış olduğu müdahalelere ilişkin çalışmasıyla katılarak ödüle layık bulunmuş oldu.

Mevzuyla ilgili kurumdan meydana getirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Rekabet Kurumu, Şubat 2023’teki yıkıcı depremin arkasından, mahalli paydaşlarla iletişime geçerek iyileşme çabalarını geciktirebilecek rekabet sorunlarını daha iyi anlamaya çalışmıştır. Bu süreçteki mühim paydaşlar içinde bulunan bölgesel kalkınma ajansları ile tecim ve endüstri odaları ile direkt kontakt kanalları kurularak rehberlik sağlanmış ve bu şekilde rekabeti engelleyici uygulamaların önlenmesi amaçlanmıştır. Alınan geri bildirimlerin arkasından, ihtimaller içinde rekabet sorunlarını süratli bir halde belirlemek amacıyla hala devam eden bir sektör incelemesi başlatılmıştır.

Söz mevzusu faaliyetler, bilhassa inşaat ve sıhhat şeklinde iyileşme için eleştiri sektörlere odaklanan soruşturmaların başlatılmasına da ön ayak olmuştur. Mesela, bölgedeki bazı çimento üreticilerinin kendi aralarında satış fiyatlarını belirlediklerine dair bir soruşturma açılmıştır. Rekabet Kurumunun depremden etkilenen bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlamak ve adil rekabet koşullarını korumak amacıyla sürdürdüğü bu girişimleri, bununla beraber toplumsal/toplumsal ve ekonomik zorluklar karşısında süratli ve etkili çözümler üretebilme kapasitesine haiz bulunduğunu da göstermiştir.

Ödüller, 16 Mayıs 2024 tarihinde Brezilya’nın Sauípe şehrinde düzenlenen ICN Senelik Konferansı’nda meydana getirilen ödül töreni ile kazananlara takdim edilmiştir. Törene Kurumumuz adına Rekabet Uzmanı Esra Küçükikiz ve Rekabet Uzman Yardımcısı Sebahat Yılmaz iştirak etmiştir.

Rekabet Kurumu’nun, asli görevi olan rekabeti bozan eylemlere müdahale etmenin yanında, Türkiye’de daha rekabetçi bir tutumsal ortamı teşvik eden faaliyetlere verdiği önemin internasyonal mecralarda da takdir görmesi son aşama gurur verici!