Genç nesiller günümüzde karşılaştıkları zorluklar, belirsizlikler ve toplumsal baskılar sebebiyle derin bir kaygı hissi taşıyorlar. Amerikan Psikiyatri Birliği’ne bakılırsa 16-25 yaş arası genç yetişkinlerin yüzde 6 ila yüzde 12’sinin ciddi ruh sağlığı sorunlarıyla savaşım etmiş olduğu tahmin ediliyor. Gençler için stresin en mühim sebebi ‘baskı’ olarak tanımlanıyor. Sınavlar, anne-baba baskısı, dost çevresi kaygı kaynaklarından bazıları. Sadece gençler en oldukca toplumsal medya baskısından etkileniyor. Bu yeni nesil ‘kaygı jenerasyonu’ olarak tanımlanıyor.

MÜKEMMELE ZORLUYOR

Toplumsal medya, genç fertleri tesiri altına alarak onlara iyi mi görünmeleri icap ettiğini söylüyor. Uzmanlar, “Toplumsal medya, kişinin bedeni hakkında düşüncelerini etkilemek için çeşitli uyaranlar göndermektedir. Tüm bunların sonucunda ise gençler muhteşem görünmek ve duymak için mücadeleye girmektedirler. Muhteşem bir bedene haiz olma baskısı yetişkinlikte de tesirini sürdürür sadece bir çok süre buluğluk yıllarında ortaya çıkar” diyor.

EBEVEYN ETKİSİ

Ebeveynlerin evlatlarından beklentileri bulunduğunu hatırlatan Psikolog Cansu Karaman, “Bu beklentiler ev ödevlerini yapma, imtihan mevzularını gözden geçirme şeklinde olabilir. Ebeveynlerin hayatlarında kendi endişeleri de vardır. Bir ebeveyn maddiyat, iş, ilişki sorunları yada kendi ruh sağlığı sorunları ile baş başa kaldıysa bu durumları istemeden çocuklarına da yansıtabilir. Ebeveynlerin ruhsal durumu, genç bir şahıs için ‘düzgüsel’ olanla ilgili tek referans noktası olabilir ve bu durum gençlerin psikolojilerini etkileyebilir” diye konuştu.

SINAVLAR DA KAYGI YARATIYOR

UZM. Klinik Psikolog Cansu Karaman, kaygı yaratan öteki konuların başlangıcında imtihan stresinin bulunduğunu belirterek, “Bu durum gençlerin ufak yaşlardan itibaren ne kadar parlak zeka olduklarının derecelendirildiği bir kültürde yetişmelerine niçin olmaktadır. Bunun sonucunda da gençler yüksek not alamadıklarında kendilerini yetersiz görürken, imtihan stresi de giderek daha erken yaşlarda başlamaktadır” dedi.