Geçtiğimiz hafta Alman Iktisat Uzmanları Konseyi Başkanı Prof. Monika Schnitzer'in OECD'de gerçekleştirdiği konuşma ve sunum, dünyanın önde gelen 40 ekonomisi için mühim ikazlar içeriyordu. Prof. Schnitzer'in gerek G7 ekonomileri, gerekse
OECD'nin yayınladığı son 'küresel direkt yatırım raporu' (Global FDI Report), küresel direkt yabancı ana para yatırımları 2023'te yüzde 7 düşüşle 1 trilyon 364 milyar dolara gerilediğini gösteriyor. 2023'deki gerilemede, 'Kovid-
G-20 ve OECD üyesi 40 önde gelen ülkenin tümünde KOBİ'ler son iki senedir ülke ekonomilerinin öncelikli gündeminin ilk sıralarında yer ediniyor. KOBİ'ler ülke ekonomisinin belkemiği konumunda. Üretim, istihdam ve ihracatta
G-20 ve OECD üyesi 40 önde gelen ülke için GSYH büyümesinin sürdürülebilir ve kabul edilebilir düzeyde olmasının dört mühim boyutu var. İlki, dünya mal ve hizmet üretimindeki payını, ağırlığını, önemini
Gerek 'Kovid-19' küresel virüs salgını, gerekse de Rusya- Ukrayna Savaşı, üzerine Süveyş Kanalı'nda ilkin vapur kazası, arkasından Orta Doğu'daki gerginlik, Panama Kanalı'nda küresel iklim değişikliğinin negatif tesirleri, küresel tedarik zinciri
21. Yüzyıl'ın küresel seviye, küresel ekonomi- politik sistem açısından bir fazlaca karmaşık hale geldiğini bu döneminde, son 10 senedir aslına bakarsanız küresel ölçekte konuşulan, tartışılan, değişik yönleriyle ele alınan bir
Bu yıl Atlantik'in iki yakasındaki iki tehlikeli sonuç seçim, bir yanda ABD başkanlık seçimi, öteki tarafta Avrupa Parlamentosu seçimleri, daha tutucu, daha küreselleşme karşıtı siyasal görüşlerin iktidar olmaları yada güç
Küresel jeopolitik ve jeoekonomik gündem dikkate alındığında, önde gelen ekonomilerin tümü 'stratejik özerklik' terimine dair tedbirlerini hızlandırmış durumdalar. Dijital teknolojilere dayalı girdiler, yazılım ve donanım, artan bir ritmde başka tek
Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisindeki iddiasının en mühim sacayaklarından birisini 'sürdürülebilir ihracat' başarısı oluşturmakta. Bu başarı, asla şüphesiz, bir tek mal ihracatındaki olanak ve kabiliyetlerimizle değil, Türkiye'nin hizmetler sektöründeki 'emsalsiz' becerileriyle