SABAH, vatandaşın sağlığını tehlikeye atan, Türkiye ekonomisinde milyarlarca lira vergi yitirilmesine yol açan öykünmek ayakkabı dosyasını açıyor. Verilere gore, Türkiye’de yılda 200 milyon tane öykünmek marka ayakkabı üretiliyor. Bu da ayda 16 milyon 666 bin, günde 550 bin, saat başı 22 bin 831, dakikada 380 tane öykünmek marka ayakkabı anlamına geliyor. Öykünmek ayakkabıdan Gömü’nin vergi kaybı senelik 30 milyar TL. Düzmece ayakkabının anavatanı İstanbul’dan sonrasında Şanlıurfa… İstanbul’da da bilhassa öykünmek marka ayakkabının kalbi Eminönü, Merter, Zeytinburnu, Bayrampaşa ve İkitelli’de atıyor. Bu ilçelerde üretim de var, satış da… Taklitçilerin üretim üslerine girdik. Çoğu zaman metruk binalarından alt katlarını seçen taklitçiler, ilkin ayakkabıların orijinallerini satın alıp, onların kalıbını çıkarıyor. Modeli çizip, dikime başlıyor. İşçiler çoğu zaman yabancı… Sigortalı çalışan neredeyse sıfır… Atölyelerde günde 13 saat hummalı bir emek verme var. Üretimde kansorejen madde içeren, ucuz ürünler kullanılıyor. Dünyaca meşhur birçok markanın imitasyonu bu atölyelerde üretilebiliyor. Bir ayakkabı averaj 400-500 TL’ye mal ediliyor. Ayakkabının raftaki fiyatı ise 10-15-20 bin TL’ye kadar çıkıyor.

GİZLİ KARARGÂH

İlk durağımız Gedikpaşa… Burada 10 bine yakın üretim atölyesi var. Kapalıçarşı’da gördüğünüz ayakkabıların yüzde 95’i Gedikpaşa’daki hanların içinde ya da metruk binaların bodrum katında sağlıksız ve temizlikten uzak bir halde üretiliyor. Normalde buralara satın alan de toptan mal alıcıları da sokulmuyor. Üretim atölyelerini ziyaret etmek isteyenlerin talepleri geri çevriliyor. Biz kimliğimizi gizleyerekgünler devam eden çabalar sonucunda üretim yerlerinden birine girebildik. Kokudan geçilmeyen imalathane de bulunmuş olduğu metruk bina da korku filmlerindeki mekânları aratmıyor.

LÜBNAN’DA ÖZEL KURS

Üretim yerinin sahibi A.B, sırf bu işi daha iyi yapabilmek için Lübnan’da tasarım kursuna gittiğini ve aylarca ders çalıştığını söylüyor. Ayakkabıların ilkin orijinallerini satın alıp onlardan kalıp çıkartıyor, modelin çizimini yapmış olup; dikime başlıyor. Taklitleri, orijinallerine gore daha hafifçe… Ayakkabıların dış görünümü birebir aynı… Sadece üretimde kullanılan malzemelerin tamamı sağlığa zararı dokunan…

FATURA DA SİGORTA DA YOK

Atölyenin 10 çalışanı var. Günde 13 saat çalışıp, elle 300 çift ayakkabı yapıyorlar. Sigortalı değiller, satmaca kesmiyorlar.

PLASTİKTEN YAPILIYOR

Bir yanda üretim için dikiş, kalıp makinası var, diğer yanda ayakkabı derileri, taban ve kalıplar… Taban ve astarlar yapay ve plastik… Bir çok Çin’den ithal ediliyor. Ayakkabılar makinede ya da elde dikildikten sonrasında etiketleniyor ve orijinaline benzeyen kutulara yerleştiriliyor. Dağıtıma hazır hale getiriliyor. Kutulara ya da siyah çöp poşetlerine konulmuş olan öykünmek ayakkabılar gece yarısı ya da sabahın ilk ışıklarında metruk binaların önünden alınıp, satışın yapıldığı mağazalara gönderiliyor. Büyük bir gizlilik ve itina içinde yürütülen süreç bu piyasanın Türkiye’de ne denli bir boyuta geldiğini gözler önüne seriyor.

KİMYASAL BOYALARDA CİVA VAR

İstanbul Medipol Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Şahin, uygun işlenmemiş deri, ya da kimyasal maddelerden yapılmış ayakkabıların cilde temas yöntemiyle vücuda aktarıldığını belirterek, şöyleki konuştu: “Örneğin civa kullanılarak yapılmış bir ayakkabı düşünelim –ki birçok kimyasal boyanın içinde civa var- ayak terlediğinde oluşturulan cilt gözeneklerinden civa vücuda giriyor. Bilhassa çocuk ve gençler uzak durmalı. Nefes almayan maddelerden yapım edilmiş ayakkabılar da ayak kokusu, mantar-cilt enfeksiyonları, bakteriyel enfeksiyonlar, tırnakta biçim bozulması, alerjik tepki yapıyor. Uzun süre sigara içen insanlarda iyi mi akciğer kanseri görülebiliyorsa, kimyasal boya içeren solüsyonları koklamak ya da temas etmekle ciltte ya da başka bölgelerde kanser görülebilir.”

YERLİ ÜRETİCİLER İSYAN EDİYOR

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Berke İçten, 10 senedir öykünmek marka ayakkabının Türkiye gündemini meşgul eden bir mesele haline geldiğini belirterek, “Son 4-5 senedir üretimleri ciddi anlamda artırdılar. Yılda, ortalama 200 milyon çift öykünmek marka ayakkabı üretiliyor. Bunlar markalaşmaya çalışan, işini doğru dürüst meydana getiren yerli üreticiye zarar veriyor. Garantili ürün veren, kimyasal testleri ve fizyolojik muayeneleri yapılmış şekilde üretim meydana getiren firmalarımız zor günler yaşıyor. Taklitçiler yarı fiyatına ürün satıyor, haksız rekabete niçin oluyor. Bir an ilkin haksız rekabetin ortadan kaldırılarak iç piyasada regülasyonun sağlanmasını bekliyoruz. Yerli üreticilerimiz şu anda ciddi anlamda sıkıntıda. Meşhur markalara üretim meydana getiren 4-5 şirket kapanmış oldu ” dedi.