Gerek ‘Kovid-19’ küresel virüs salgını, gerekse de Rusya- Ukrayna Savaşı, üzerine Süveyş Kanalı’nda ilkin vapur kazası, arkasından Orta Doğu’daki gerginlik, Panama Kanalı’nda küresel iklim değişikliğinin negatif tesirleri, küresel tedarik zinciri son dört senedir ciddi sınamalardan geçiyor. Asya-Pasifik’e ‘bağımlılık’ 1990’lı yılların sonlarından bu yana Atlantik ekonomileri için anlamlı bir stratejiydi. Asya ekonomilerinin ‘maliyet avantajları’ batılı ekonomilere mühim bir ‘kar fırsatı’ sağlıyordu. Bundan dolayı, Avrupa ve ABD Kıtası’nın Asya-Pasifik’e bağımlılığı artarken, bu süreç bir süre sonrasında Afrika Kıtası’na da sirayet etti.

Sadece, son dört senelik sınama, acı tecrübeler ve bedeller, Asya-Pasifik’e bu seviyede ‘bağımlı’ bir küresel tedarik zinciri sisteminin ne kadar ciddi maliyetleri, neticeleri, negatif tesirleri olacağı mevzusunda binlerce örneği, binlerce zorluğu ortaya koydu. Bundan dolayı, ‘güvenilir liman’ ülkelerden (friendshoring) tedarik ve/yada yakın coğrafyalardan tedarik (nearshoring) önde gelen 40 iktisat için ivedilikle önceliklendirilmiş durumda. Türkiye, son dört yılda, ürün kalitesi, teslimat becerisi, kuvvetli üretim ve ihracat ağı ile ‘güvenilir liman’ ülke bulunduğunu onlarca kere kanıtladı.

Asrın felaketi ‘6 Şubat Depremleri’nde dahi, zelzele bölgesindeki ihracatçılarımız ceza almalarına sebep olabilecek bir teslimat gecikmesi yaşamadan, işçisi, yapınak sahibi, lojistikçisi, omuz omuza emek harcayarak örnek bir başarıya imza attılar. Dört senenin sonunda, küresel tedarik zinciri tekrardan yapılanır ve önde gelen 40 ülke kendisine yeni ortaklar, yeni güvenilir tedarikçiler ararken, Türkiye’nin, dünyanın her noktasına ihracat yapabilen bir ülke olarak, 6 kıtanın her noktasında yeni ihracat fırsatlarını daha yakından izleyecek bir ‘takip sistemi’ oluşturması da gerekiyordu. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) oluşturduğu ‘İhracat Pazar Ekranı’ tam da bu amaçla tasarlandı.

TİM’in İhracat Pazar Ekranı (İPM) iki mühim endeks içeriyor. İlki İhracat Talep Endeksi, ikincisi Pazar Dayanıklılık Endeksi. İPM ile, 6 kıtada, 200’ün üstünde ülke ve tecim noktasında pazar koşulları, Türkiye’nin hedef pazarı konumundaki ülkelerde mevcut ve yakın gelecek talep koşulları; hedef pazarın küresel, bölgesel ve mahalli ekonomi-politik gelişmelerden ne seviyede etkilendiği yada etkilenebileceğine dair risk analizi detaylı olarak takip ediliyor olacak. Türkiye, söz mevzusu ‘Ekran’ yardımıyla, ilk kez 6 kıtadaki tüm ihracat pazarlarımızın talep ve risk koşullarını topluca hesap ediyor olacak.

İhracat Talep Endeksinde, oluşturulan takip modelinde, Türkiye’nin hedef pazarı olan ülke ekonomisinin enflasyon, işsizlik, endüstri üretimi, iş itimat endeksi ve tüketici itimat endeksi benzer biçimde temel ve öncü makro ekonomik göstergeleri mevsimsel etkilerinden arındırılmış haliyle kullanılacak. İlgili makro ekonomik göstergelere verilen ağırlıkla, 100 birim kıymeti üstünden meydana getirilen analizle, endeks 100’ün üzerindeyse pazar koşulları Türk ihracatçısının yüklenmesi için iyi, altındaysa fena anlamına gelecek. Pazar Dayanıklılık Endeksinde ise, Türkiye’nin hedef ihracat pazarlarının ekonomik ve politik kırılganlık ile risk düzeyi çözümleme edilecek. Endeks 100’ün üzerindeyse pazarın ekonomik ve politik risk durumu sıhhatli, 100’ün altındaysa sorunlu anlamına gelecek. 120 bini aşan Türk ihracatçısının küresel tedarik zincirinden daha da büyük hisse alabilmemiz adına, Tecim Bakanlığımız öncülüğünde yürütülen her strateji, her teknik çözümleme, ülkemizin ihracatını ilkin 350, 10 yıl içinde ise 500 milyar dolara taşıyacak.