Iktisat yönetimince atılan adımlar ve Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine olan bağlılığın devam etmesiyle Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikler azalırken, Türk lirası (TL) varlıklara olan ilgi de artıyor.

Iktisat yönetiminin ortalama bir senedir sürdürdüğü iktisat politikaları yavaş yavaş meyvelerini veriyor.

Son dönemde internasyonal bazı kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltirken, TL varlıklara olan ilgi de artmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye’nin risk primini pozitif yönde etkilerken, fonlama maliyetlerindeki iyileşme de göze çarpıyor.

TL varlıklara yönelik talep hakkında değerlendirmelerde bulunan Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisine yönelik artan itimat ve öngörülebilirliğin, dış finansman sağlamayı da pozitif etkilediğini belirterek, “2023 yılının ilk 5 ayında 2,9 milyar dolar net portföy çıkışı olurken Haziran 2023-Şubat 2024 döneminde 16,8 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti.” ifadesini kullanmıştı.

KREDİ DERECELENDİRME KURUMLARINDAN OLUMLU SİNYALLER GELMEYE DEVAM EDİYOR

Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltti. S&P, yapmış olduğu değerlendirmede, Türkiye’de mahalli seçimlerin peşinden dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirterek, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açığın daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğünü kaydetti.

Fitch Ratings de mart ayı başlangıcında Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltmiş, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

Moody’s, bu senenin başlangıcında Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.

Analistler, gelecek dönemde enflasyonda kalıcı yavaşlamanın sağlanabilmesi ve cari açıkta düşüşün gerçekleşmesi durumunda Moody’s’in 19 Temmuz’daki Türkiye değerlendirmesinde not artışı gelebileceği öngörüsünde bulunmuş oldu.

TÜRKİYE’NİN 5 YILLIK KREDİ RİSK PRİMİ 282 BAZ PUANIN ALTINA İNDİ

TL varlıklara internasyonal yatırımcı ilgisini de yansıtan 5 senelik kredi risk priminin (CDS) düşüşü; kredi derecelendirme kurumlarının pozitif değerlendirmeleri, iktisat yönetiminin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik emin adımları, Türkiye’nin dış finansmana erişimini artırmayı sürdürmesinden alınan sinyallerle beraber devam ediyor.

Türkiye’nin CDS’i, dün Şubat 2021’den bu yana ilk kere 282 baz puanın altına gerileyerek 281,75 baz puana düşerken, şu sıralarda da 279,3 baz puanda bulunuyor.

BIST 100 ENDEKSİ REKOR KIRMAYA DEVAM EDİYOR

Ayrıca, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi de üstün dereceli kırmaya devam ediyor.

BIST 100 endeksi, dün günlük bazda üstün dereceli kapanış gerçekleştirmesinin peşinden yeni güne de yükselişle başladı ve görmüş olduğu en yüksek seviyeyi 10.383,25 puana taşıdı. Böylece yılbaşından bu yana ortalama yüzde 38 yükselen BIST 100 endeksi, dünya genelinde en iyi performansı sergileyen endekslerin başlangıcında geliyor.

Dolar bazlı incelendiğinde yatırımcısına mühim bir getiri sunan BIST 100 endeksi, şu sıralarda 320 puanla ortalama son 5 senenin zirvesinde seyrediyor. Endeksin dolar bazlı getirisi, yılbaşından bu yana yüzde 26’lık yükselişe işaret ediyor.

S&P tarafınca gelen pozitif değerlendirmelerin yanı sıra 26 Nisan haftasında açıklanan haftalık menkul kıymet istatistiklerine bakılırsa, yurt haricinde yerleşik kişilerin DİBS stoku 2 milyar 508,6 milyon dolardan 3 milyar 114,6 milyon dolara yükselerek 8 Aralık haftasından itibaren en kuvvetli alıma işaret etmişti.

Böylece yurt haricinde yerleşiklerin DİBS stoku, 18 Şubat 2022’den itibaren en yüksek seviyeye ulaşmıştı.

ÖDEMELER DENGESİNDEKİ İYİLEŞME DEVAM EDİYOR

Iktisat yönetiminin attığı adımlarda dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlılık dikkati çekiyor. Nisanda aylık bazda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 3,18, Yİ-ÜFE yüzde 3,60 artış göstererek öngörüler dahiline gerçekleşti.

Öte taraftan, ülkenin dış tecim verilerinin yanı sıra gezim gelirlerinde de devam eden artışın cari dengeye olan pozitif tesiri sürüyor. Bu senenin ilk 2 ayında geçen senenin aynı dönemine bakılırsa ihracat ortalama 4 milyar dolar artarak 40,5 milyar dolara çıkarken, ithalat ortalama 11 milyar dolar gerileyerek 49,7 milyar dolara indi.

Bu senenin ocak-mart dönemine ilişkin gezim istatistiklerine bakılırsa, Türkiye’nin gezim geliri, geçen senenin aynı çeyreğine kıyasla yüzde 5,4 arttı. Söz mevzusu dönemde gezim gelirleri 8 milyar 784 milyon 800 bin dolar olarak kaydedildi.

Böylece senenin ilk 2 ayında ödemeler dengesi 5,8 milyar dolar açık verirken, geçen senenin aynı dönemine bakılırsa cari açıktaki iyileşme ortalama 14 milyar dolar oldu. Yıllıklandırılmış cari açık da şubatta 31,8 milyar seviyesinde gerçekleşti. Şubat 2023’te yıllıklandırılmış cari açık 56,4 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu.