Antalya’da yaşayan S.Ş., cep telefonundaki mesajlardan kendisini aldattığını fark ettiğini belirttiği karısı M.Ş.’ye boşanma davası açtı. Türk Uygar Kanunu’nda düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni öne sürülerek oluşturulan dava, kanıt yetersizliği sebebiyle ilk aşama mahkemede reddedildi. Karara itiraz eden S.Ş., Antalya Bölge Adalet sarayı Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi’ne başvurdu. Mahkeme, M.Ş.’nin cep telefonu ile başka erkeklerle görüşerek itimat sarsıcı davranışlarda bulunmuş olduğu nedeni öne sürülerek davalı kadının tamamen kusurlu bulunduğunu belirterek çiftin boşanmasına hükmetti.

YARGITAY, DELİLLERİ HUKUKA AYKIRI BULDU

Davalı M.Ş., Antalya Bölge Adalet sarayı Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi’nin hükmünü temyiz ederek Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, tanıklar, hanıma ilişik telefonda fotoğraf ve yazışmalar gördüklerini beyan etseler de davacı kocanın, eşinin telefonuna program indirerek, telefondaki silinen kayıtları geri getirmiş olduğu beyanını dikkate aldı. S.Ş.’nin karısının telefonuna yüklediği program ile elde edilmiş görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilmiş kanıt durumunda bulunduğunu belirten Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, hukuka aykırı bu delilin kusur belirlenmesinde dikkate alınamayacağını belirterek, Antalya Bölge Adalet sarayı Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi’nin hükmünü bozdu.

Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi’nin bozma sonucuna ilişkin görüşünde, “Boşanma davasında kanıt olarak dayanılan telefondaki silinen kayıtlarının elde edilmesinde telefona yüklenen programın kullanıldığı; sadece bu programın kurulmasında telefon sahibinin izni olmadığı, bu sebeple hukuka aykırı kanıt durumunda olduğu ve hukuka aykırı delilin boşanma davasında kusur tespitinde kullanılamayacağı gözetilmelidir. İddia, başka deliller ile de kanıtlanamıyorsa iddianın ispatlanamadığı kabul edilmelidir” denildi.